Gürbüztürk, yaptığı yazılı açıklamada, dairenin verdiği bir kararla ilgili yayınlanan bazı haber ve yorumlarda
Yargıtay'ın, ''bakireliği evlilik için kadında bulunması gerekli bir vasıf olarak gördüğü ve bu vasfın bulunmamasının evliliğin iptali sebebi'' olarak değerlendirdiğinin ifade edildiğini anımsattı.
Dairenin söz konusu haberlere konu kararı
Bolu Aile Mahkemesinin verdiği bir kararın temyiz edilmesi üzerine verdiğini anımsatan Gürbüztürk, koca tarafından açılan ''davalı eşin bakire olmadığı'' iddiasına dayalı ''evliliğin iptali'' davasının yerel
mahkeme tarafından reddedildiğini belirtti.
Kararın kocanın temyizi üzerine 22
Şubat 2007 tarihinde bozulduğunu, bozma kararında koca tarafından açılan davanın kabulü gerektiğinin ifade edildiğini anlatan Gürbüztürk, karar düzeltme incelemesi sırasında 4 Haziran 2007 tarihinde bozma kararından dönüldüğünü kaydetti.
Gürbüztürk, karar düzeltmede, evliliğin iptali davasının reddedilmesinin doğru olduğu kabul edilerek, yerel mahkeme kararının onandığını ve 22 Şubat 2007 tarihli bozma kararının hukuki geçerliliğinin kalmadığını açıkladı.
Yargıtay'ın, düzeltilen karar dışında bu konuda emsal sayılabilecek başka bir kararının bulunmadığını bildiren Gürbüztürk, ''Hatalı kabul edilerek düzeltilen, bu nedenle hukuken geçerliliği kalmayan bir kararın ele alınıp habere ve yoruma konu edilerek, kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesi ve kuruma olan güvenin zedelenmesi, basının etik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır'' dedi.
AA