Konuyla ilgili Telekominikasyon İletişim Başkanlığı'nın (TİB) sadece ilgili savcının dinlendiği yönünde açıklama yaptığını hatırlatan
Gerçeker, kendilerinin, aynı santral kullanılarak
Yargıtay üyelerinin dinlenilip dinlenilmediği konusunu ortaya çıkarmaya çalıştıklarını belirtti. Yargı bağımsızlığı konusunda Anayasal bazı hükümlerin değiştirilmesi gerektiğini de söyleyen Gerçeker,
dinlemeler konusunda geniş bir bilinçlenme olması gerektiğini ifade etti.
Hasan Gerçeker,
Kadir Has Üniversitesi'nde düzenlenen Spor Hukuk ve Yönetimi Sertifika Programı'nda öğrencilere
ders verdi. Dersin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Gerçeker, son dönemdeki
telefon dinleme olaylarıyla ilgili başlatılan incelemelerin sürdüğünü söyledi.
Yargıtay santrali'nin dinlenmesi iddialarıyla ilgili soruyu cevaplayan Gerçeker, "O konuda kesinlik yok. Telekominikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) sadece bir
Cumhuriyet savcısının telefonunu için dinlenme kararı alındığını söyledi. Tabi savcının telefonu santrale bağlı bir telefon. Bir savcının telefonu dinlenirken Yargıtay üyesi arkadaşlarımız için de dinleme var mı yok mu onu ortaya çıkarmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı. TİB'in bütün Yargıtay santralini
teknik olarak dinlemelerinin mümkün olmadığını açıkladığını da anlatan Gerçeker, "Konuyu araştırıyoruz. Teknik bir konu." dedi.
Dinleme olaylarıyla ilgili sürecin nereye gideceği yönündeki bir soruya Gerçeker, demokratik haklar çerçevesinde sorunların ortadan kalkacağı vurgusu yaptı. Yargının tam bağımsız olmasının bu yöndeki sorunları en aza indireceğini anlatan Gerçeker, konuyla ilgili çok fazla
eleştiri bulunduğunu dile getirdi.
Sözlerini yargı denetimi ile ilgili açıklamalarla sürdüren Gerçeker, denetimin yasalara uygun şekilde yapılmasını istediklerini, bunun yanında anayasada değişmesi gereken bazı maddeler bulunduğunu da söyledi. Yargının yürütmeye bağlı olamayacağını anlatan Gerçeker, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (
HSYK) Parlamento'dan temsilci atanmasının yargı bağımsızlığını olumsuz etkileyeceğini savundu. HSYK'da yapılan bir hata varsa bunun kişilerle ilgili olacağını, sistemin hatası olmayacağını söyleyen Gerçeker, kendilerinin de yargı denetimine karşı olmadıklarını ifade etti.
Bir gazetecinin
Başbakan Erdoğan'ın da telefonunun dinlendiği ve TİB'in de bu yönde açıklama yaptığı yönündeki sözlerine Gerçeker, "Bunun ne kadar kötü bir durum olduğunu söyledim. Genel bir sorun." ifadesini kullandı. Gerçeker, aynı konuyla ilgili konuşmasının başka bir bölümünde de "Bazı hukuka aykırı dinlemelerin olduğu delilleriyle ortada. Herkes bunu kabul ettiğine göre ortak
akıl oluşturup ne yapılabileceğini konuşmak lazım." dedi. Gazeteciler Gerçeker'e dinlemeler konusunda kendisinin özel bir önlemi olup olmadığını da sordu. Koruma görevlileri ve ilgili birimlerin rutin olarak dinleme ile ilgili tarama yaptıklarını ancak bunun kendisinin özel bir talimatıyla yapılmadığını anlatan Gerçeker, "Bunu özellikle yaptırmış değiliz. Arkadaşlar yapıyor. Bilinçlenme olması lazım. İnsan haklarına aykırı bir durum olduğu için geniş bilinçlenme olmalı. Yaptırımları da olmalı ve yargıya da iş düşüyor. Yargı hukuka aykırı delillere itibar etmemeli" ifadesini kullandı.
TİB'in iyi niyetle ve belli bir ihtiyacı karşılamak için kurulduğunu belirten Gerçeker, kurumların kendi mevzuatlarından kaynaklanan farklılıkların da ortadan kaldırılması gerektiğine işaret etti. Gerçeker, Emniyet, MİT,ve Jandarma'nın ayrı ayrı dinleme mevzuatları bulunduğunu dile getirerek bunların düzenlenmesi gerektiğini anlattı.
(CİHAN)