- Yargıtay, memurun sık yer değiştirmesini 'mobbing' olarak değerlendirdi
- "Karar emsal niteliğinde olduğundan yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında görevden alınan polisler faydalanabilir"
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (YHGK) bir davada, kamu görevlilerinin sık sık başka illere atanmasını mobbing (işyerinde psikolojik taciz) saydı ve kamu kurumunun tazminat ödemesine karar verdi. Bu karar emsal niteliğinde.
Radikal Gazetesi'nin haberine göre, İstanbul ’da kamu bankasında 14 yıl avukatlık yapan A.H.B, dokuz ayda önce Adana’ya ardından kısa sürelerle Kahramanmaraş, Gaziantep ve Mardin’e gönderildi. A.H.B. bu süre içinde 30 kez yer değiştirerek görevlendirilmesinin mobbing olduğunu belirterek, İstanbul 4. İş Mahkemesi’nde 17 Temmuz 2012’de dava açtı. 30 bin lira manevi, 10 bin lira manevi tazminat talep etti.
Mahkeme, görev değişikliklerinin mobbing olmadığını, bu şekilde kabul edilse bile Borçlar Kanunu’ çerçevesinde tazminat talep edilmesine imkan verecek uygulama kabul edilemeyeceğini savundu.
Davanın reddedilmesi üzerine davacı avukatı kararı temyiz etti. Yargıtay ‘bozma’ istedi, İstanbul 4. İş Mahkemesi kararında direndi ve dava sonunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na taşındı. Kurul, Mahkemenin direnme kararını da oybirliği ile bozdu. Kurul, davacı kadın avukata mobbing tazminatı ödenmesini istedi. Kurul, kısa sürede sık görev değişikliğinin ‘psikolojik taciz’ olduğunu, kişinin istifa ya da emekliliğe zorlanarak, işyerinden ayrılmasının amaçlandığını belirtti.
EMSAL OLACAK
Mobbing davaları için kritik önem taşıyan bu örnek karar, Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından emniyet başta olmak üzere kamuda başlatılan atama furyasından etkilenen polisler ve diğer kamu görevlilerine devlete karşı mobbing davası açarak, maddi ve manevi tazminat isteme yolu açtı.
İŞTE YARGITAY’IN KARARI
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararından önemli satırlar şöyle: İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Davacının 9 ay boyunca ve 30 kez yer değiştirmek suretiyle görevlendirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum, psikolojik taciz mahiyetinde olup, bu yolla davacı avukatın istifa ya da emekliliği tercih etmesi sağlanarak, iş yerinden ayrılması amaçlanmaktadır. Psikolojik taciz olgusunun gerçekleştiğinin kabulüyle manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Davacının yer değiştirmelere bağlı ulaşım, iletişim, konaklama ve yemek giderleri adı altında talep ettiği maddi tazminat yönünden de bir karar verilmelidir.