Orhan Pamuk'a tehdit olayıyla ilgili sorgulanan Hayal'in
duruşmada "
Hrant Dink ve Orhan Pamuk'tan tiksiniyorum." dediği öğrenildi.
Hayal'in istihbarat elemanı eniştesi
Coşkun İğci'nin ise ilk kez katıldığı duruşmada konuşmadığı kaydedildi.
İstanbul 14. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya
katil zanlısı O.S., Erhan
Tuncel,
Yasin Hayal'in aralarında bulunduğu 8
tutuklu sanık katıldı. Sanıklar davanın başından beri ilk kez
protokol girişinden değil, sanıkların kullandığı giriş kapısından içeri alındı. Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ve kızı Delal Dink'te Dink'in kardeşi Orhan Dink duruşmayı izlemek için
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne geldi. DTP milletvekilleri Hasip
Kaplan,
Akın Birdal, bağımsız milletvekili
Ufuk Uras,
CHP milletvekilleri
Şahin Mengü, Mehmet Ali Özpolat da
destek için duruşmada hazır bulundu.
Jandarma
İstihbarat haber elemanı olduğu öne sürülen Yasin Hayal'in eniştesi tutuksuz sanık Coşkun İğci, ilk kez ifade vermek için duruşmaya katıldı. Hayal'den aldığı, 'Hrant Dink öldürülecek' bilgisini
jandarmaya söylediği öne sürülen İğci'nin ifadesi avukatı bulunmadığı alınmadı. Davanın tutuksuz sanıklarından
Numan Şişman ve İrfan Özkan da ilk kez ifade verdi. Özkan'ın ifadesinde
cinayetten önce
Erhan Tuncel'in evinde 7.65 çapında iki
silah gördüğünü söylediği öne sürüldü.
Cinayetin azmettiricisi olduğu iddia edilen Yasin Hayal, gözaltına lınıp
adliyeye getirildiği gün 'Orhan Pamuk akıllı ol' diye tehditte bulunmuştu. Hayal'in bu tehdidine ilişkin olay sırasında
tutanak tutan iki
polis memuru dünkü duruşmada
tanık olarak dinlendi.
Polislerin ifadesinin ardından müdahil avukatların Yasin Hayal'e bu sözlerin ne amaçla söylediğini sorması üzerine Hayal'in "O an bu sözleri öfkeyle söyledim. Kesinlikle şiddet amaçlı söylemedim. Ancak Hrant Dink gerekse Orhan Pamuktan tiksiniyorum." şeklinde
cevap verdiği öğrenildi. Bunun üzerine söz alan bir müdahil avukatın Hayal'e 'Peki Hrant'ı öldürdün. Orhan Pamuk'u da öldürmeyi düşünmedin mi' şeklindeki soruya Hayal'in 'hayır' şeklinde cevap verdiği belirtildi. Müdahil avukatlar tarafından sorular yöneltildiği sırada Hayal'in avukatı Fuat Turgut'un birkaç defa Orhan Pamuk için 'Orhanyes Pamukyens' dediği ve bunun üzerine müdahil avukatların Turgut hakkında halkı kin ve nefrete
tahrik ettiği gerekçesiyle
mahkeme heyetine suç duyurusunda bulunduğu bildirildi.
Mahkeme heyeti, müdahil avukatların talebi üzerine bir önceki duruşmada İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'e ait
telefon ve msn kayıtlarını yine tutuklu sanıklardan Mustafa Öztürk'e ait telefon kayıtları istemişti.
Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nden gelen yazıda yasal süre dolduğu için söz konusu kayıtların
imha edildiğine ilişkin yazı gönderildi. Tuncel'in kayıtlarına ilişkin ise henüz bir yazı gelmedi.
Yoğun güvenlik önlemenin olduğu adliye çevresinde keskin nişancılar da çatıya yerleştirildi. Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut duruşma başlamadan önce dışarıda bir basın bülteni dağıttı. Tek sayfalık bültende TCK 301. maddede yapılan değişikliğe dikkat çekerek, bu değişikliğin yapılmaksızın aksine daha da ağırlaştırılarak muhafaza edilmesi gerektiği belirtildi.
Hrant Dink Duyarlılık Grubu'ndan açıklama
Aralarında Oral Çalışlar,
Ufuk Uras ve gazeteci Ayşe Önal'ın bulunduğu yaklaşık 300 kişilik Hrant Dink Duyarlılık Grubu Beşiktaş meydanında bir
basın açıklaması yaptı. Trabzon Jandarma komutanlığı'nda görevli albay Ali Öz'ün
TBMM Araştırma komisyonuna ifade vermemesi eleştirilen açıklamayı
karikatürist Kemal Gökhan Gürses yaptı. Açıklamada, Trabzon da cinayeti üstlerine bildiren askerlerin devam eden davasının ana davayla birleştirilmesi de istendi. Dink'i valiliğe çağırıp "ayağını denk al' diyen vali yardımcısı başka bir ile atandığı halde İstanbul'un güvenliğinden sorumlu olmaya devam ettiğinin de altı çizildi. Açıklamada;"İçişleri bakanlığına soruyoruz neden İstanbul'un güvenliğini ona emanet etmeyi düşünüyorsunuz. Bizlerin bilmediği özel bir yeteneği mi var?
Dink cinayeti üzerinden 16 ay geçtikten sonra İstanbul Emniyetinden Dink'in öldürüleceğini dair bilgi ve ihbarları hasır altı edip ve evrakları tahrip ettiği yönünde bilgilerin ortaya çıktı." denildi. Cerrah'ın cinayet sonrasında yaptığı açıklamada suikastın milliyetçi duygularla işlendiğinin öne sürdüğü belirtilerek Cerrah'ın bu söyleminin altında yatanın ne olduğu sorularak onu yönlendirenin mi olduğu soruldu. Açıklama "Dink davası bu ülkedeki hak ve hukukun bir sınavı haline dönüştü" cümleleriyle sona erdi.