Sabah yatak kenarında toplanmış çarşaf hem uykuyu hem de sağlığı olumsuz etkileyen ‘uykuda hareket bozukluğu’nun habercisi olduğu bildirildi.
Türk Nöroloji Derneği Uyku Bozuklukları Çalışma Grubu Üyesi ve Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Aksu, uykuda hareket bozukluğunun çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığını belirtti.
"Sabah çarşafını yatağın kenarında veya üstünde bulanlarda uykuda hareket bozukluğu olabilir" uyarısı yapan Aksu, uykuda hareket bozukluğunun en önemli belirtisinin, yatakta çok hareket etmek olduğunu ancak bu hareketlerin çoğunun hasta tarafından hatırlanmadığını anlattı.
KALP KRİZİ VE FELÇ NEDENİ
Bu tür rahatsızlıkların kalp krizi ve felce bile yol açtığına dikkati çeken Aksu, "Uykunun yetersiz olması ev ve iş kazalarına davetiye çıkarır" uyarısında bulundu.
Uykuda hareket bozukluluğuna karşı ilaç tedavisi uygulandığını ifade eden Aksu, sık görülen hareket bozukluklarından diş gıcırdatmasında ise gece ağız içine takılan protezler ya da botoks uygulamasının yararlı olduğunu, çiğneme ve şakak kaslarına düşük dozda uygulanan botoksun en az 6 ay süreyle bu rahatsızlığı önlediğini belirtti.
BAŞKA NEDENLERE BAĞLI OLABİLİR
Türk Nöroloji Derneği Uyku Bozuklukları Çalışma Grubu Başkanı ve Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Yılmaz da "parasomni" denilen, anormal hareket ve davranışların, uykuya dalarken, yüzeysel uyku veya derin uykuda ya da rüyaların gözlendiği REM uykusunda görüldüğünü söyledi.
Bunların genellikle çocukluk yaşlarında başladığını, yaş ilerledikçe parasomnilerin sıklık ve şiddetinin azaldığını ifade eden Yılmaz, "Parasomniler, temel uyku bozukluğu olabileceği gibi baş ağrısı, nöbet, astım, aritmi, gastroözefajial reflü gibi altta yatan çeşitli bozukluk ve belirtilere bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Bu nedenle parasomnilerin nedenini ortaya çıkarabilmek için görüntüleme yöntemleri ve diğer rutin tetkiklerin yapılması gerekir" diye konuştu.
EPİLEPSİ İLE KARIŞTIRILABİLİR
Parasomnilerin bazen epilepsi ile karıştırıldığına dikkati çeken Yılmaz, genetik yatkınlık, çevresel, uyku devamlılığını ve bütünlüğünü bozan veya psikososyal stres faktörler, ateşli hastalıklar, ilaçlar, solunum bozuklukları, alkol ya da madde kullanımı veya yoksunluğunun sorunun ortaya çıkmasına yol açabildiğini vurguladı.
Prof. Dr. Yılmaz, uyku bozukluklarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
"HANGİ UYKU EVRESİNDE OLDUĞU ÖNEMLİ"
"Parasomnilerin hangi uyku evresinde olduğu, nedenin belirlenmesinde ve tedavide önemlidir. Gecenin ilk birkaç saati içerisinde ortaya çıkan, kişinin sabah hatırlayabildiği bir parasomni için ayırıcı tanıda uyku terörü ön plana çıkarken sabaha karşı görülen, belirgin terleme, çarpıntı gibi bulgular ve sabah hatırlanamayan bir atakta ayırıcı tanıda kabus bozukluğu akla gelir."
Ebeveynler ve eşlerden alınan öykülerin önemine işaret eden Yılmaz, "Çocuklar ataklar sırasında yaşadıklarını iyi tanımlayamadıkları ve yeterli öykü veremedikleri için bunların değerlendirilmesinde ebeveynlerin katkıları gerekir. Yatak arkadaşlarından ya da ebeveynlerden aldığımız öyküler bu açıdan önemli" şeklinde konuştu.