Yayınevi Cinayeti'nde son gelişme

Yayınevi cinayetinin sanıklarından Hüseyin Yelki, serbest bırakıldı

Yayınevi Cinayeti'nde <b>son gelişme</b>

Malatya'da, 1'i Alman 3 kişinin öldürüldüğü Zirve Yayınevi cinayeti davasının azmettiricisi olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan Hüseyin Yelki mahkemece serbest bırakıldı. Dava, 19 Haziran'a ertelen Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan sanıklar yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi. Polis, adliye binasında geniş güvenlik önlemleri aldı. Sanıkların yerini almasının ardından 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 17. duruşmaya başlandı. Bugün görülen duruşmaya; öldürülen Alman Tilmann Geske'nin eşi Suzanna Geske, Kilise temsilcileri, bazı sanık yakınları, insan hakları örgütleri temsilcileri, Zirve Yayınevi yöneticileri ve avukatlar katıldı. Mahkemede ilk olarak Hüseyin Yelki'ye, ''terör örgütü üyesi olma, birden fazla kişiyi öldürmeye azmettirme'' suçundan tutuklu olduğunu hatırlatılarak, iddianame okundu. Hüseyin Yelki, suçlamaların asılsız olduğunu, sanıklardan Emre Günaydın'ı bir kez ve olaydan 2 ay önce gördüğünü söyledi. Savunmasının ardından çapraz sorgu yapılan Yelki, Malatya Jandarma Alay Komutanlığı'nda görevli jandarma istihbarat çalışanı Murat Göktürk ile yaptığı telefon görüşmelerinin sorulması üzerine, Murat Göktürk'ün Hatay'dan Malatya'ya tayin olduğunu, İncil'le ilgili zaman zaman kendisinden bilgi aldığını savunarak, ''Benden Arapça İncil istemişti. Ona temin ettim'' dedi. İnönü Üniversitesi yerleşkesindeki jandarma karakol komutanı Halil İşler ile tanışıklığı sorulan Yelki, ''Jandarma komutanlığına 15 adet incil ve kutsal kitaplar vermiştim. Bunlar komutan tarafından tutanak karşılığında teslim alındı'' diye konuştu. Hüseyin Yelki'nin azmettirici olduğunu ileri süren tutuklu sanıklardan Emre Günaydın da Yelki'nin suçu olmadığını, boşuna hapis yattığını ileri sürerek, ''Hiçbir suçu olmadığı halde cezaevinde yatmasına gönlüm razı değil, vicdanım sızlıyor.'' şeklinde konuştu. Müdahil avukatlar, Emre Günaydın'a, ''İfade verirken vicdanın rahattı da şimdi mi rahatsız ?'' diye sordu. Günaydın, ''Sizi muhatap almıyorum. Vicdanımın rahat veya rahatsız olması sizi ilgilendirmez'' diye konuştu. Savcı, Emre Günaydın'a ''O halde Hüseyin Yelki ile ilgili neden öyle ifade verdin?'' diye sordu. Günaydın, soruyu ''Hüseyin Yelki ile ilgili ceza indiriminden yararlanmak için ifade verdim. Hüseyin Yelki'nin adını kullanmamın nedeni misyoner olmasıydı ama vicdanım sızlıyor'' diye yanıtladı. Duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar veren Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı istihbarat elemanı Uzman Çavuş Mehmet Çolak, Zirve yayınevinde çalışan kimseyi tanımadığını söyledi. Mahkeme, tutuklu sanık Hüseyin Yelki'nin üzerine atılı suça ilişkin mevcut delil durumu, tutuklamanın tedbir oluşu gözönüne alınarak tahliyesine karar verdi ve mahkemeyi 19 Haziran'a erteledi. Duruşma sonra müdahil avukatlar açıklamalarda bulundu. Müdahil avukatlardan Erdal Doğan, "Bu olayın Ergenekon örgütü ile ilişkisi olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda gerek buradaki gerek İstanbul'daki savcıların daha dikkatli çalışması lazım. Burarada sanık olarak tutuklu bulunan bazı kişiler Ergenekon olayı kapsamında İstanbul'da dinlendi. Ergenekon sanıklarından bir tanesinin, dinlendiği için Malatya Cumhuriyet Savcısı hakkında şikâyette bulunması garip bir şekilde anlaşılır değil." ifadesini kullandı. (CİHAN)
<< Önceki Haber Yayınevi Cinayeti'nde son gelişme Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER