Skandal üzerine sivil toplum örgütleri ve gazeteciler yaptıkları açıklamalarla Posta gazetesini kınadı. Emine Uçak ise, Posta Gazetesi Yazıişleri Müdürü Mehmet Coşkundeniz ve Yazar Yazgülü Aldoğan’a bir açıklama göndererek, bu vahim hatanın düzeltilmesini istedi. 

Hiçbiri doğru olmayan bilgilerle bir anda hedef haline getirilen Emine Uçak, açıklamasında “Akil İnsanlar listesinde değilim, iddia edilen dernek başkanı da değilim, Öcalan'a doğum günü de düzenlemedim” dedi. 

Yazgülü Aldoğan üç gün sonra bugünkü köşesinde düzeltme ve özür yayınladı. Ancak deyim yerindeyse özrü kabahatinden büyük oldu. Posta yazarı bu sefer de Emine Uçak’ın Akil İnsanlar arasında yer almayı kendisine “hakaret ve küfür” olarak gördüğünü iddia etti. 

Emine Uçak, Posta Gazetesi Yazıişleri Müdürü Mehmet Coşkundeniz’e yeni bir açıklama göndererek kendisiyle ilgili gerçek dışı bu bilginin düzeltilmesini istedi. Uçak açıklamasında, “Yazarınız 'akil insanlarda yer almayı hakaret ve küfür' olarak düşündüğümü ima eden sözler sarfetmiştir. Hiç sarfetmediğim sözler kullanılarak yeniden hedef gösterildim. Yazının başlığında ve içeriğinde iddia 

edildiğinin aksine Akil İnsanlar komisyonunun barış sürecinin önemli bir girişimi olduğunu düşünüyorum. Bu konuda da kendisinden manipülasyonsuz bir özür ve düzeltme yazısı bekliyorum" dedi. 

Bu arada, bütün yazıları Posta gazetesinin internet sitesinde yer alan Yazgülü Aldoğan, düzeltme ve özür metnini internette yayınlamadı. Emine Uçak hakkındaki asılsız iddialar internet kanalıyla kitlelere ulaştığı halde açıklamanın Posta’nın sitesinde de yer almaması nedeniyle cevap ve düzeltme hakkının tam olarak kullanılması engellendi. 

Posta gazetesinde yer alan gerçekdışı yazılar nedeniyle gergin günler geçiren Gazeteci – Yazar Emine Uçak, Posta gazetesi sorumluları ve Yazgülü Aldoğan hakkında cumhuriyet savcılığı ve basın kuruluşlarına şikayette bulunmaya hazırlanıyor. 

Emine Uçak’ın konuyla ilgili yaptığı açıklaması şöyle:

“Posta yazarı Yazgülü Aldoğan tarafından kaleme alınan birinci yazıda terör örgütü yandaşı gibi gösterildim, hedef haline getirildim. İkinci yazıda ise Akil İnsanlar arasında yer almayı kendime “hakaret ve küfür” olarak gördüğüm iftirası atıldı. Google’da yapılacak basit bir aramayla 1 saniyede ulaşılabilecek bilgilere ulaşılmamış olması, asılsız yazıların gazetenin yazıişlerinden geçerek sayfalarda yer bulması düşündürücü.

Basın ahlak esasları “Gazete ve dergiler, verdikleri gerçeğe aykırı bilgilerden dolayı, yollanacak, yayın organına ve üçüncü kişilere hakaret ve suç unsuru içermeyen cevap ve düzeltme metinlerini; bunların gönderilmesine sebep olan yazının etkisini bütünüyle giderecek şekilde, günlük süreli yayınlarda cevap ve düzeltme metinlerinin alındığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda ise cevap ve düzeltme metinlerinin alındığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlar” diyor. 

Buna rağmen özür ve düzeltme metni Posta’nın internet sayfasında yer almamıştır. Açıklama, bir önceki yazının etkisini bütünüyle giderecek şekilde yayınlanması gerekirken gerçekdışı bilgilerle kamuoyuna yeni yanlış bilgiler verilmiştir.

Yazgülü Aldoğan’ın her iki yazısında da “Bir kamu hizmeti olan gazetecilik, kişisel veya ahlâka aykırı amaç ve çıkarlara âlet edilemez ve kamu yararına aykırı bir şekilde kullanılamaz. Haberlerde ve olayların yorumunda gerçeklerden saptırma, çarpıtma veya kısaltma yoluyla amaçlı olarak ayrılınamaz. Doğruluğu kuşku uyandırabilen ve araştırılması gazetecilik imkânları içinde bulunan haberler, araştırılıp doğruluğuna emin olunmadan yayınlanamaz” ilkesi ihlal edilmiştir.

Mağduriyetim giderilmediği takdirde Cumhuriyet savcılığı, Basın İlan Kurumu, Basın Konseyi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne şikayette bulunacağım.”