İngiltere Lordlar Kamarası Üyesi Lord Ahmet'in davetlisi olarak kamaranın toplantı salonlarından birinde konuk edilen
Muhsin Yazıcıoğlu, toplantıya, partisinin genel başkan
yardımcıları Ahmet Şanverdi, Metin
Gündoğdu vee
MKYK üyesi Kemal
Yavuz ile birlikte katıldı.
Lordlar Kamarası üyeleri Sir Nicholas ve Lord Maginnis'in de bulunduğu toplantıda konuşan Yazıcıoğlu,
Türkiye'nin
köprü rolüne ve bu rolün hem coğrafi hem de tarihsel açıdan doğru olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin Doğu ile Batı arasında köprü olmanın yanısıra kuzey ile güneyi de bağladığını hatırlattı.
Karadeniz'e kıyısı olan devletlerin sıcak denizlere açılmasının tek yolunun Türkiye olduğunu,
soğuk savaş döneminde Türkiye'nin köprü misyonunu yeterince yerine getiremediğini belirten Yazıcıoğlu, buna Türkiye'nin NATO üyesi ve dolayısıyla taraf olmasının yol açtığını kaydetti. Yazıcıoğlu, soğuk savaşın sona ermesinin ise Türkiye'ye tarihinde hiç görülmemiş avantajlar getirdiğini, Türkiye'yi dünyanın en önemli
ülkelerinden biri durumuna taşıdığını anlattı.
Bu gelişmelerin Türkiye'ye 21. yüzyıl için çok önemli bir sorumluluk da yüklediğini belirten Yazıcıoğlu, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Orta
doğu ve Kafkaslar'da ortaya çıkan yeni devletler ve yaşanan gelişmelere işaret etti. Yazıcıoğlu, ''Bu ülkelerle hem din, hem dil birliğine sahip olan Türkiye, geçmişiyle olduğu kadar bugün sahip olduğu çağdaş ve demokratik yönetimiyle söz konusu bölgede birleştirici rol oynayabilecek tek ülkedir'' dedi.
ENERJİ HATLARI ÜZERİNDE
Türkiye'nin, enerji hatları üzerinde bulunduğunu hatırlatan Yazıcıoğlu,
Rusya ile İran'dan gelen doğalgazın Türkiye üzerinden Batı devletlerine pazarlanacak olmasının da Türkiye'ye ayrı bir önem kattığını bildirdi.
Batı medyasında yer alan
İslami
terör tanımını da eleştiren Yazıcıoğlu, ''Barış dini olan İslam eğer terörle ilişkilendiriliyorsa, bu ya cahillikten ya da kasıttan kaynaklanmaktadır'' diye konuştu.
Yazıcıoğlu, dünyanın pek çok yerinde değişik dinlerden beslenen onlarca
terör örgütü bulunduğunu, ancak bunların hiç birisinin, mensup oldukları dinlerle zikredilmediklerini bildirdi. ''Bu tavır son derece doğrudur'' diyen Yazıcıoğlu, ''Hiçbir din terörle beraber zikredilmemelidir. Bu doğru tavır da bütün dinler için geçerli olmalıdır. Avrupalılar, diğer dinlere gösterdikleri hassasiyeti 3 semavi dinden biri olan İslam'a da göstermelidirler'' dedi.
Batı'ya, birlikte yaşadıkları insanların inançlarına saygılı olmaları çağrısında da bulunan Yazıcıoğlu, ''Onları aşağılayarak, öteki ve düşman ilan ederek barış ve hoşgörü ortamı yakalanamaz'' diye konuştu.
Yazıcıoğlu, Batı ile İslam dünyasının, Türkiye'nin öncülüğünde yeniden biraraya gelip varolan sorunları karşılıklı eşitlik çerçevesinde görüşmeleri gerektiğini de vurguladı.
Yazıcıoğlu, sözlerini, ''Türkiye, doğuda
batının, batıda ise doğunun kutsallarına küfredilmeyen bir dünya arzulamaktadır. İki
medeniyet arasında onurlu bir ortaklığın tesisi için çalışmak istemektedir. Türkiye, sahip olduğu birikim, coğrafi konum, istikrarlı siyasi ve
ekonomik yapısıyla bunu gerçekleştirmeye muktedirdir'' diye tamamladı.
Daha sonra soruları yanıtlayan Yazıcıoğlu, Türkiye'deki siyasal gelişmeleri değerlendirmesi istenince, İngiltere Parlamentosu'nun, Türkiye'nin iç sorunlarını değerlendirmeye uygun bir ortam olmadığını söyledi.
Yazıcıoğlu, Türkiye-İngiltere ilişkileri hakkındaki bir soru üzerine de son dönemde Türkiye ile İngiltere arasındaki ilişkilerin büyük bir ekonomik ve ticari potansiyel barındırdığını, ancak İngiltere'nin terör,
Kıbrıs ve Türkiye'nin AB ile ilişkileri konusunda daha ileri düzeye taşınabileceğini bildirdi.
Türkiye'de 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanması konusunda yaşanan gerginlik konusundaki bir soruyu da yanıtlayan Yazıcıoğlu, ''Maalesef Türkiye'de meselelerimizi demokratik ve her kesimin faydasına olacak şekilde çözmeyi başaramıyoruz. Baharın müjdecisi olan, kardeşlik ve barışın kutlanması gereken Nevruz'u bir kabusa çevirdiğimiz gibi
işçi bayramını da korku, endişe ve kabusa çeviriyoruz'' dedi.
Valiliğin kimi güvenlik endişeleri yüzünden 1 Mayıs'ta Taksim'e çıkılmasını doğru bulmadığını, ancak işçiler ve sendikaların bu konuda ısrarlarını sürdürdüklerini belirten Yazıcıoğlu, bunun bir inatlaşma durumuna getirilmesinin doğru olmadığını kaydetti.
EVSAHİPLERİNİN SÖZLERİ
Toplantıda söz alan Lord Ahmet, Türkiye'nin dünyadaki yeri ve önemine işaret ederken, Lordlar Kamarası'nda Türk siyasetinin önemli isimlerini ağırlamaktan onur duyduğunu söyledi.
Lord Ahmet, Türkiye'nin çok iyi örnek oluşturan bir
Müslüman ülke durumunda bulunduğunu belirtirken, Türk siyasetçilerini Kamara'da konuk etmeyi sürdüreceğini bildirdi.
Sir Nicholas da Türkiye'nin Doğu ile Batı'nın
işbirliği yapabileceğini ve birlikte çalışabileceğini gösteren önemli bir örnek olduğunu belirterek, Atatürk'ü övdü.
KKTC'ye ve Kıbrıslı Türkler'in sorunlarına büyük bir ilgi duyduğunu, Türkiye'nin garantör devlet olarak Ada'daki Türkler'in can ve malını korumak konusunda hak sahibi olduğunu belirten Nicholas, ''Türkiye'nin, parlementer demokrasisiyle, demokrasilerin pek güçlenemediği bir bölgede doğru örnek oluşturduğunu düşünüyorum'' dedi.
Toplantıda söz alan Lord Maginnis ise KKTC'ye yardım etmek konusunda Sir Nicholas ile aynı görüşleri paylaştığını belirterek, İngiltere'nin, 1960 anlaşmasını koruması gereken garantör bir devlet olarak görevini yerine getirmediğini ve bundan utanç duyduğunu bildirdi.
Türk ve Kıbrıslı Türkler'in, yapılan tüm provokasyonlara karşın ortaya koydukları saygın tutumu da öven Maginnis, Türkiye'nin, AB'ye tam üyelik süreciyle KKTC'ye karşı görevlerini yerine getirmesi isteğinin birbiriyle çakışmadığını, bu nedenle de birinden özveride bulunma durumunda bulunmadığını vurguladı.
Maginnis, KKTC'lilere ''davanıza sahip çıkın, burada büyük destekçileriniz var'' çağrısında da bulundu.
BBP lideri Yazıcıoğlu, yarın da Türk-
İngiliz Ticaret ve
Sanayi Odası'nı ziyaret edecek.