Bazı kesimlerin ısrarla
Alperen Ocakları'nın olayla ilgili olduğu yönünde haberler yaptıklarını anlatan
Yazıcıoğlu, "Nizam-ı Alem Ocakları 2000 yılında kapatıldı. Zanlının yaşı düşünüldüğünde o tarihte 11 yaşındaydı. 11 yaşında mı bu ocaklara geliyordu? Bu kadar
akıl dışı bir şey olabilir mi?" dedi. Yazıcıoğlu, olayın arkasındaki tetikçilerin ve karanlık güçlerin bir an önce aydınlığa çıkarılması gerektiğinin altını çizerek, kendileri aleyhinde yapılan haberleri kınadıklarını dile getirdi. Yazıcıoğlu, kendilerinin zanlı ile ilgili araştırma yaptıklarını ve kendi kuruluşlarıyla uzaktan yakından ilgisinin olmadığını dile getirdi.
Muhsin Yazıcıoğlu,
Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda
Hrant Dink Cinayeti ile ilgili açıklamalarda bulundu. Dink'in
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu ve menfur bir cinayete
kurban gittiğini anlatan Yazıcıoğlu, olayın failinin kısa sürede yakalanmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi. Türkiye'nin çok krtik bir süreçten geçtiğini anlatan Yazıcıoğlu, cinayetin kimlerin işine yaradığını iyi anlamak gerektiğini ve değerlendirmelerin bu konular dikkate alınarak yapılması gerektiğini anlattı. Cinayetin arkasındaki bağlantıların hiçbir tereddüte meydan vermeden ortaya çıkarılması gerektiğini anlatan Yazıcıoğlu, "Bazı yayın kuruluşları ve gazetecilerin bu konudaki tavırlarını kınıyorum. Ahlaki bulmuyorum. Vatanseverlikten uzak olarak görüyorum. Bazı basın yayın organlarının ve gazetecilerin
hedef gösterme alışkanlıkları var. Zanlının yakalanmasının hemen ardından Nizam-ı Alem Ocakları hedef gösterildi. Ocaklar 2000 yılında kapatıldı. Oraya gidebilmesi için o tarihte zanlı 11 yaşındaydı. Bu mümkün değil. Ne yapmak istiyorsunuz? Siyasi kuruluşları zan altında tutarak nereye varmak istediğinizi soruyorum" şeklinde tepki gösterdi.
Olayın ardından devletin ya da milleyetçi kuruluşların hedef gösterilmelerini ayıpladığını ve kınadığını ifade eden Yazıcıoğlu, "Bu acı olayın üzerinden
siyaset ve provakasyon yapılmasını kınıyorum. Netice olarak bir vatandaşımız öldürülmüştür. Azınlık üyesi olsun ya da olmasın insanlar arasında nefret kin ya da
kavga hiçbir zaman sözkonusu olmamıştır" dedi.
Gazetecilerin sorularını da
cevaplayan Yazıcıoğlu, olayda Alperen Ocakları'nın isminin kullanılması ile ilgili olarak da, "Önce Nizam-ı Alem dediler sonra Alperen Ocakları'na geçtiler. Bunlar yorumlardır. Emniyetin araştırmasında konu bu aşamaya kadar gelmiş. Şimdi zanlı çekilen fotoğraflarda bir
futbol takımında arkadaşlarıyla kol kola görülüyor. Kalkıp o takımdaki herkesi zan altında mı bırakacaksınız? Ya da zanlının bindiği otobüsteki bütün insanları da mı zan altında tutacaksınız? Bunlar ayıp değil midir?" diye sordu. Yazıcıoğlu, "Bu acele neden, bu gayret niye? Biz Trabzon'dan sordurduk. Ailesi ve zanlının kendisinin bizim kuruluşlarımızla uzaktan yakından ilgisi yoktur. " ifadelerini kullandı.