Jeoloji Mühendisleri Odasından yapılan yazılı açıklamada, oluşturulan
teknik heyetin,
Dursunbey'de gerek
kazanın meydana geldiği yerde gerekse
işletme çalışanlarından alınan bilgiler doğrultusunda incelemelerde bulunulduğu ifade edildi. İncelemelerden ulaşılan sonuçlara yer verilen açıklamada, kazanın kapalı işletme ile
üretim yapan
linyit ocağında meydana geldiği anımsatılarak, şöyle denildi:
''Kazanın meydana geldiği işletme ve yakın çevresinde farklı şirketlerce işletilen başka linyit
ocaklarının da bulunduğu, bu ocaklarda açık ve kapalı işletme metoduyla üretim yapıldığı, tüm işletmelerde de kuralsızlıkların ve denetimsizliklerin sürdüğü,
işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yeterli önlemlerin olmadığı ve sahada yer alan tüm işletmelerde yeni kaza risklerinin yüksek olduğu gözlenmiş ve tespit edilmiştir.
Çevre köylerden edinilen bilgilere göre patlamanın oluştuğu ocakta 1 yıl önce de yine bir grizu yangını olmuş, yangında 1 işçi ölmüş 4 işçi yaralanmıştır. Bu olay gizli tutularak basına yansıtılmamıştır. Kurtarma ekipleri
Soma ve Tavşanlı linyit işletmelerinden gelmişlerdir, ocak çevresinde herhangi bir
kurtarma birimi yoktur. Yaşamını yitiren işçilerin tamamının tarıma dayalı geçimin bittiği çevre köylerden olduğu,
yoksulluk ve işsizliğin artışı nedeniyle köylülerin maden ocaklarında çok düşük ücretlerle çalışma taleplerinin arttığı tespit edilmiştir.''
1955'TEN BU YANA 2 BİN 668 İŞÇİ ÖLDÜ''
Son 3 yılda meydana gelen kazalarda 75 maden emekçisinin kaybedildiği belirtilen açıklamada, bunun, kömür işletmeciliğinin işçi sağlığı ve çalışma güvenliği açısından ivedilikle ele alınmasının yaşamsal bir önem taşıdığını gösterdiği vurgulandı. Açıklamada,
Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğünün istatistiklerine göre, kömür ocaklarında 1955-2006 yılları arasında 2 bin 668 işçinin iş kazalarında yaşamını yitirdiği, 318 bin 654 işçinin yaralandığı kaydedildi.
''Özelleştirmelerin büyük bir ivme kazandığı 1990'lı yıllarda kömür işletmelerinde
ölümlü kaza oranları artmıştır. Kamuya ait maden ocaklarının kapatılması ve özel maden şirketlerinin teşvikiyle birlikte maden işçilerini ölüm ocaklarına mahkum eden koşullar daha da şiddetlenmiştir'' denilen açıklamada, ''özelleştirmelerin, ihmalin, ilgisizliğin, denetimsizliğin ve çalışma koşullarındaki yetersizliğin kazaların başlıca sebepleri olduğu'' vurgulandı.
Açıklamada, iş güvenliği ve işçi sağlığı konularından sorumlu Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı ve
Maden İşleri Genel
Müdürlüğünün etkin denetim görevlerini yerine getirmesi gerektiği kaydedildi.