Yeni
Şafak gazetesi, 'Katil sizsiniz' manşetine tepki gösteren BDP'li
Selahattin Demirtaş'a: Rahatsızsanız
PKK ile aranıza mesafe
koyun
Yeni Şafak'tan BDP'ye ikinci tokat
Teröre bir kez olsun 'dur' dememe geleneğini sürdürerek sus pus olan BDP,
Çukurca katliamı sonrası attığımız 'Katil Sizsiniz' manşeti karşısında zaman kaybetmeden sessizliğini bozdu. BDP, yazılı açıklama yaparak satır arası tehdit savurdu.
Dünkü manşetimizin ardından gazetemize tehdit
telefonları yağdı.
Aydınlar ve uzmanlar,
Kandil'in cinayetlerine ortak olduklarının dillendirilmesinden rahatsız olan BDP'ye "PKK ile aranıza mesafe koyun" mesajı verdi.
Rahatsızsanız PKK ile aranıza mesafe koyun
'Bıçak kemiğe dayandı' dedirten
hain saldırılar sonrası Yeni Şafak'ın dile getirdiği gerçek,
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile
terör örgütü PKK yandaşlarını kızdırdı. 'Katil Sizsiniz' manşetiyle, BDP'nin terör ve
terör örgütüyle arasına mesafe koymadığı gerçeğini dile getiren haberimizin ardından gazetemizi telefon ve tehdit yağmuruna tutan BDP'lilere
cevap uzman ve aydınlardan geldi: "Madem öyle, ayrı durun"
TERÖRE DUR DEMEDİ
'Eylemsizlik halindeyiz' açıklamalarına rağmen kurduğu hain pusularda onlarca askerimizi şehit eden, şehir merkezlerinde
emniyet görevlilerini ensesinden kurşunlayan terör örgütü PKK'nın
Hakkari Çukurca'daki son saldırısı bardağı taşırdı. Aynı günün gecesinde Kandil'e hava harekâtı düzenlenirken Yeni Şafak da dünkü manşetiyle terör sorununun bir türlü çözülememesinin açık sebeplerinden birine ışık tuttu. Yeni Şafak, '
Kürtlerin temsilcisiyiz' iddiasıyla demokratik imkânlardan faydalanarak
siyaset arenasına giren BDP'nin sürekli 'Askeri operasyonlar dursun' açıklaması yapmasına rağmen
teşkilat tarihi boyunca hiçbir dönemde teröre 'dur' demediğinin altını çizdi.
YİNE TOZ KONDURMADI
Çukurca katliamı sonrasında bile sessiz kalan BDP, Yeni Şafak'ın 'Neden suskunsunuz' mesajını taşıyan manşeti karşısında harekete geçti. Yazılı bir açıklama yapan BDP, yine terörü kınamak yerine satır aralarında tehditler savurdu. BDP Genel Merkez'inden yapılan açıklamada, yine teröre toz kondurulmazken parti ve vekillerinin
hedef gösterildiği iddiası dile getirildi. 12
Eylül 2010'daki
referandum da dahil olmak üzere Demokratik
açılım projesi kapsamında Kürt sorununun çözümü adına atılan tüm adımların karşısında duran BDP, açıklamasında çatışmaların sebebi olarak
iktidar partisini gösterdi.
TAVRINI ÖCALAN VE KANDİL BELİRLİYOR
BDP'yi
Türkiye'nin demokratik sistemi ile örgüt arasına sıkışmış bir parti olarak gördüğünü belirten
Gazeteci Avni Özgürel, "Makası biraz
demokrasi adına biz sıkıştırdığımızda örgüt kesiyor, Kürtçülük adına sıkıştırıldığında da PKK kesi-yor" diye konuştu. BDP'nin bildiğimiz manada bir siyasi parti olmadığını ifade eden Özgürel, "Partilerin tavırlarını genel başkanlar, parti yöneticileri belirler. BDP'nin tavrını ise kısmen Kandil kısmen örgütün Avrupa'daki uzantıları kısmen de
Öcalan belirliyor" dedi.
ÖRGÜTTEN AYRIŞMASI ZOR
"PKK olmasa BDP'yi kim ciddiye alır" diye soran Özgürel, partinin örgütle yolunu ayırmasının mümkün olmadığına dikkat çekti. Böyle bir durumda PKK'nın kendisine yeni bir parti kuracağını ifade eden Özgürel, "BDP PKK ile yollarını mutlaka ayırmalı; ama bu mümkün gözükmüyor. Türkiye de
Kürtler konusunda duyarlı olduğunu söyleyen herkes kendisini terör örgütünden ayırmalı. Bunu istemek kolay ama şu aşamada mümkün görülmüyor."
TAVIR YOKSA ŞİDDETİN PARÇASIDIR
BDP-PKK arasındaki bağlantıyı anne-çocuk ilişkisine benzeten
Taraf Gazetesi yazarı Emre
Uslu, ise "BDP, PKK hareketi içinden çıkmış bir parti. Şimdi böyle bir ilişkiyi göz önüne alırsak 'PKK ile arasına mesafe koysun' demek, 'anne ile çocuk ayrılsın' demekten farksız olur" diye konuştu. PKK'nın eylemleri karşısında BDP'den sorumlu hareket etmesinin beklendiğini kaydeden Uslu, "Tavır koymuyorsa, mesafe koymuyorsa, ya iradesi olmayan çocuktur ya da o şiddetin bir parçası olarak, şiddeti destekliyordur" dedi.
ŞİDDETTEN RANT
Polis Akademisi Öğretim Üyesi
Önder Aytaç, "BDP'nin attığı adımlara baktığımızda bilinçli olarak şiddeti artırmak terörden beslenmek ve şiddet sonucu öldürülmüş olan Kürt çocuklarının üzerinden
rant elde ettiğini görüyoruz" dedi. BDP'nin kendisini PKK'dan ayırdığı zaman büyük bir iş başarmış olacağını belirten Aytaç, sözlerini şöyle sürdürdü: "13 askerin şehit edildiği gün
demokratik özerklik diye açıklama yapmak hiçbir şekilde iyi niyetle bağdaşacak bir hareket sayılamaz. Seçimlerde BDP Altan Tan'ı,
Sırrı Süreyya Önder'i,
Ertuğrul Kürkçü'yü partilerine alarak, partiyi libe-ralleştirmek yerine aldığı insanları kendine benzetip terör sempatizanı haline getirmiştir. Bu da kabul edilecek bir şey değildir."