Gültekin Avcı yazısında atılan manşetin doğru olması durumunda "Başbakanlık kurumu istikrarlı ve örgütsel bir illegal dinleme şebekesine dönmüş demektir." ifadelerini kullandı.
İŞTE O KÖŞE YAZISI:
Yeni Şafak Gazetesi’nin cumartesi günkü manşeti çok düşündürücüydü.
“Tapelerle yükseldi” manşeti, pekçok gerçeği de ortaya döktü.
Kritik manşetten geri adım atan gazete, İstanbul ve Ankara'daki son baskılarda bu manşeti değiştirdi.
Telaşlanmakta haklıydılar zira paralel çizelim derken, Başbakan’a dikey çektiler.
Zira gazetenin haberi açıkça Başbakan’a suç izafe etti.
“Paralel” palavralarının içi hukuken bir türlü doldurulamadığı için, bari algı yönetimiyle dolduralım derken vahim Başbakanlık işleyişini de itiraf etmiş oldular.
Gazetenin haberine göre;
“Paralel yapılanmanın, Başbakan'ın koruma ekibini ele geçirmek için akıllara durgunluk veren bir taktik izlediği ortaya çıktı. Erdoğan'ın yakın çevresini dinleyen şebeke, tapeleri koruma ekibinden Mehmet Yüksel'e verdi. Tapelerle Erdoğan'ın güvenini kazanan Yüksel, Başbakanlık Koruma Daire Başkanı oldu.”
İllegal takip
Eğer bu yalan bir haberse utanç vericidir ar sahibi olanlar için.
Doğru haberse Yeni Şafak’ın Başbakan hakkında topluma takdim ettiği tablo şudur:
1- Başbakanlık’ta, Başbakan’ın bilgi ve kontrolü dâhilinde bir dinleme şebekesi var.
2- Başbakanlık’taki bu şebeke tamamen illegal dinleme yapıyor.
3- Başbakan’ın yakın çevresi Başbakan’ın bilgisi dâhilinde illegal olarak dinleniyor.
4- Başbakan’ın yakın çevresine yapılan illegal dinleme tapeleri Başbakan’a sunuluyor.
5- Başbakan bu tür illegal dinlemeleri bir sadakat ve başarı olarak addediyor ki, bu hukuksuz takipleri kendisine ileten Mehmet Yüksel’i Başbakanlık Koruma Daire Başkanı yapıyor.
6- Son olarak anlaşılan o ki, Başbakan kendi partisini, siyaset ve toplumu illegal dinlemelerle kontrol ve dizayn ediyor.
Yani yakın çevresine bile illegal dinlemelerle ayar veriyor.
Yeni Şafak’ın yaptığı haber ve ardından pürtelaş manşet değişimine gitmesi, orta zekâlı her yetişkine bu mesajları veriyor.
Bu tabloya göre Başbakanlık istikrarlı bir suç faaliyeti yürütüyor.
Başbakanca beğenilen ve faydalı görülen illegal dinlemeler takdir ve teşvik görüyor.
Habere göre; Başbakan suç işliyor ve işletiyor.
En yakınlarını bile illegal takip altında tutuyor.
Çünkü mahkeme kararına dayanan adli bir dinleme söz konusu değil.
Ve Başbakan’ın güvenini kazanabilmek de, illegal kritik dinlemeler yaparak, suç işlemekten geçiyor.
Böylece Yeni Şafak, Başbakan hakkında alenen suç duyurusunda bulunmuş oluyor.
Siyasetin ve iktidarın istihbaratla kontrolü denir buna.
Hal böyleyse; Başbakanlık kurumu istikrarlı ve örgütsel bir illegal dinleme şebekesine dönmüş demektir.
Devlet büyüklerini kim dinledi
Başbakan yakın çevresini hem de illegal takip edenleri ödüllendiriyorsa, Başbakan ve Havuz medyası mantığıyla Başbakan da paralel!
Yeni Şafak’a çıkış ve kaçış yolu görünmüyor.
Ne yapsa skandaldan başka bir skandala kaçış.
Neylersiniz ki yalancıların kuvvetli bir hafızaya ve çok düzgün bir ifade gücüne ihtiyaçları vardır.
Yeni Şafak’ın eteklerinden rüzgârın azizliğiyle “kazaen” bu inciler dökülünce, aklıma Başbakan’ın 30 Mart seçimleri öncesi meydanlardaki dinleme ve kaset iddiaları geldi.
Hatırlayın ki Başbakan Cumhurbaşkanı’nın dinlendiğini söylüyordu. Hem de Cumhurbaşkanı inkâr ettiği halde.
Genelkurmay Başkanı’nın dinlendiğini söylüyordu.
Hatta “Anayasa Mahkemesi Başkanı’nı bile dinlemişler” diyordu.
Ne Genelkurmay Başkanı’nın sesi çıktı ne de Cumhurbaşkanı’nın.
Herhangi bir şikâyet ve açıklamada da bulunmadılar.
Sahi kim dinledi ki bu isimleri?
Nedense bir türlü adli soruşturma başlatılmadı.
Oysa illegal dinlemeyi gören Başbakan’ın görevi derhal bu suç faaliyetini yargıya intikal ettirmektir. (TCK 279)
Yeni Şafak’ın Başbakanca taltif edilen illegal dinlemeleri haber yapmasıyla birlikte akla şu soru geliyor:
Acaba Başbakan’ın kritik illegal dinlemelerden ötürü ödüllendirdiği ve terfi ettirdiği başka kimler var?
Ya da başka hangi dinlemeler var?