Şair, gazeteci-yazar Hilmi Yavuz, ‘yeni Türkiye’ söylemleriyle askerî vesayetin yerine sivil vesayetin ikame edildiğini söyledi. Buna örnek olarak, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasından sonra AKP’nin attığı adımları gösterdi. Haftalık haber dergisi Aksiyon’a konuşan Yavuz, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye şu an CHP’nin tek parti döneminde olduğu gibi bir parti devletidir. İkinci tek parti dönemini yaşıyoruz. Demokratik toplumlarda sivil vesayet aslında örtük bir despotizmdir. Despotizmin demokrasilerdeki adı parti devletidir. Parlamentoda, AKP dışında başka partilerin de olması, sitemi demokratik göstermeyecektir.” Hilmi Yavuz, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasından sonra AKP’nin attığı adımları ‘sivil vesayetin ikame edilmesi’ olarak değerlendirdi.
Milli iradenin kullanılması ve hayata geçirilmesi konusunda hukukî ve ahlakî birtakım şartların olduğunu söyleyen usta gazeteci Hilmi Yavuz, demokrasilerde kontrol ve denetleme mekanizmalarının hayatî önem taşıdığını hatırlattı. “Bu mekanizmaları partileştirirseniz, o zaman tek parti iktidarının ve dolayısıyla da devletin partileşmesinin önünü açmış olursunuz. Bugün yaşananlar da budur.” dedi. Türkiye’de demokrasinin tam anlamıyla hiçbir zaman olmadığını ve çeşitli vesayetlerle kesintiye uğradığını söyleyen Yavuz, demokrasilerin ya sivil ya askerî darbeyle ortadan kaldırıldığını anlattı. 17 Aralık’tan sonra AKP’nin devletin değil, partinin güvenliği için yeni bir vesayet inşa etmeye giriştiğini belirtti. Şu ifadeleri kullandı: “MGK’nın yeniden diriltilmesi ve Kırmızı Kitap’ın gündeme sokulması da parti devletinin tahkim edilmesi bağlamında girişilmiş olan işlerdir.”