Yeni rektör iddialara son noktayı koydu

Diyarbakır Dicle Üniversitesi rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, 'AK Parti milletvekili adayı' sözünden rahatsız olmadığını söyledi.

Yeni rektör iddialara son noktayı koydu

Siyasetle bir ilgisinin bulunmadığını söyleyen Saraç, "Israrlar sonucu son 10 dakikada üniversiteden istifa edip milletvekili adayı oldum. Esas yerimin siyaset olmadığını biliyordum" dedi. Hakkındaki 'erkeklerle tokalaşmadığı ve erkek hastaları muayene etmediği' yönündeki iddiaları komik bulduğunu söyleyen Saraç, "Bu çağda bir kadın doktorun bir erkek hastayı muayene etmediğini söylemek kadar komik bir şey olamaz" dedi. Dicle Üniversitesi'ndeki görevinden istifa ederek, 22 Temmuz seçimlerinde AK Parti'den 8'inci sıra Diyarbakır milletvekili adayı Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, seçilemeyince üniversiteye geri döndü. Dicle Üniversitesi'nde yapılan rektörlük seçimlerinde 3'üncü sırada yer alan Prof. Dr. Saraç, YÖK tarafından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gönderilen listede ilk sırada yer aldı. Cumhurbaşkanı Gül, Saraç'ı üniversite rektörlüğüne atayınca Prof. Dr. Ayşegül Saraç Dicle Üniversitesi'nin ilk kadın rektörü oldu. Görevine yeni başlayan Rektör Prof. Dr. Saraç, çiçeklerle dolu odasında DHA'nın sorularını yanıtlayıp, üniversite ile ilgili açıklamalarda bulundu. YERİMİN SİYASET OLMADIĞINI BİLİYORUM Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, kendisi için bası çevreler tarafından dile getirilen 'AK Parti'nin milletvekili adayı' sözünden rahatsız olmadığını belirterek, siyasete atılma sürecini şöyle anlattı: "Rektör atamalarında çok ciddi kriterler söz konusuydu. Bu bölgenin insanı olmam, bu güne kadar üniversitede yaptığımız çalışmalar, ekip olarak dünya çapında aldığımız başarılı çalışmalar ve dürüstlüğümüz konusunda herkes hemfikirdi. Siyasete girmemi etkileyen faktörler de bunlardı. Ben hiç siyaseti düşünen bir insan değildim. Fakat ısrarlar sonucu vatana, millete hizmet için çok zorlama ile son 10 dakikada istifa ederek aday oldum. Esas yerimin siyaset olmadığını biliyordum. Siyaset ile uzaktan yakından bir ilgim olmadı. Rektörlük seçimine de ısrar sonucu girdim. Rektörlük atamalarında objektif kriterlerin etkili olduğuna inanıyorum" TOKALAŞMADIĞIM VE ERKEK HASTALARA BAKMADIĞIM İDDİALARI ÇOK KOMİK Prof. Dr.Saraç, kendisi için rektörlük seçimleri öncesi ve sonrası dile getirilen "erkeklerle tokalaşmadığı ve erkek hastalara bakmadığı" iddialarının da çok komik olduğunu söyledi. Saraç, "Bu iddiaları komik buluyorum. Her hangi bir konuda suçlayacak bir konu bulamadılar. Dürüst olmadığımı, paraya düşkün olmadığımı söyleyemeyince bu şekilde yıpratmaya çalıştılar. Bugüne kadar hiç bir hastayı para ile muayene etmedim. Gerçek dışı söylemlerle yıpratmak istediler. Bu çağda bir kadın doktorun bir hastaya bakmadığını söylemek kadar komik bir şey olamaz. İnsanlar bazen karalamak için akıl dışı şeyler üretebilirler. İşler maalesef etik gitmiyor. Her konuda yıpratmaya çalışacaklar ama bana göre bunların en önemli göstergesi icraat olacaktır" dedi. 150 ÖĞRETİM ÜYESİ ÖTEKİLEŞTİRMEDEN DOLAYI BUNDAN KAÇTI Dicle Üniversitesi'nin uzun yıllardır kan kaybettiğini, üniversitede 'oy verenler' ile 'oy vermeyenler' diye gruplaşmaların ve ötekileştirmenin olduğunu söyleyen Prof. Dr. Saraç, üniversiteye önce huzur getirmek istediğini söyledi. Saraç, "Öğretim üyeleri arasındaki ötekileştirmeyi kaldırmak istiyoruz. Ötekileştirme ve huzursuzluk ile üniversite kan kaybetmiştir. 150 öğretim üyesi, geçmiş dönemlerde yaşanan ötekileştirme nedeniyle küsüp buradan gitmişlerdir. Gruplaşma ve ötekileştirmenin buraya ne kadar zarar verdiğinin farkındayız. Bunlardan dolayı iki tarafta, kurumda, bölge de zarar görüyor. Bunun için huzuru sağlama adına yaptığımız atamalarda çok renkli ve her kesimden arkadaşlarımızı atadık" dedi. DİCLE ÇOK KAN KAYBETTİ, ŞOKA GİRMEK ÜZERE Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, üniversitenin çok kan kaybına uğradığını, şoka girmek üzere olduğunu ifade ederek, bir an önce kana ihtiyaç olduğunu söyledi. Saraç, "Ama öncelikle içimizdeki kanı da doğru biçimde sirküle etmemiz gerekir. Buraya cazibe merkezi haline getirirsek, batıdan bir çok öğretim üyesini de buraya çekebiliriz. Bunun için herkesi kucaklamamız ve ötekileştirmememiz gerekir. Diğer aday arkadaşlarla görüşüp sorunları el birliğiyle çözmemiz konusunda kendilerinin desteğini almaya çalışacağız" dedi. ÜNİVERSİTE HASTANESİ DEVLET HASTANELERİNİN GERİSİNE DÜŞMÜŞ Dicle Üniversitesi'nin halktan ve diğer kurumlardan kopuk olduğunu öne süren Saraç, şunları söyledi: "Üniversite, halktan ve diğer kurumlardan kopmuş. Bunu düzeltmemiz gerekiyor. Üniversitemizi yeniden halkın öncelikle çok iyi sağlık hizmeti alabileceği cazip bir hale getirmemiz gerekir. Üniversite hastanemiz maalesef Devlet Hastanelerinin gerisinde kalmıştır. Hem donanım hem de uygulama olarak. Hastanede doktor sayımızda çok azdır. Biz ilk etapta hastane ve acil servise el atacağız. Hastanemizi ve acil servisi modern bir hale getiriceğiz. Bölge olarak üniversitemiz çok hassas bir konumda olmasına rağmen gerçek bir fonksiyon üstlenememiştir. Tarım, veterinerlik ve mühendislik alanlarında öncü olması gerekirken bunu yapamamıştır. Bütün sorunları el ele vererek ve herkesi kucaklayarak çözmeye çalışacağız" DHA
<< Önceki Haber Yeni rektör iddialara son noktayı koydu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER