DSİ. 4. Bölge Müdürlüğü ve Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şubesinden alınan bilgiye göre, Konya Kapalı Havzası'ndaki yer altı su seviyesi son 25 yılda yaklaşık 25 metre düştü. Türkiye yer altı su seviyesinin yüzde 40'ını barındıran havzada sulak alanların kurumasıyla başlayan süreçte Tuz Gölü önemli oranda küçüldü, birçok sulak alan da haritadan silindi. Buna paralel olarak kuraklığın etkili olması, tarımsal sulama için kontrolsüz su çekimi yapılması gibi etkenler yüzünden yer altı suyunda da tehlike çanları çalmaya başladı. DSİ 4. Bölge Müdürlüğü yetkilileri, yapılan ölçümlere göre her yıl ortalama 1 metre düşen yer altı su seviyesinin geçen yıla göre 2.8 metre daha düştüğünü belirterek bu durumun oldukça tehlikeli olduğunu bildirdi. Yetkililer, sulamanın sona erdiği Ekim ayından sulamanın başladığı yaz aylarına kadar olan dönemde yer altına ortalama 1 milyar 150 milyon metre küp suyun inmesi gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti: ''Her yıl bu kadar su inmesi ve çekilmesi gerekiyor ki yer altındaki potansiyel korunsun. Ancak bunu sağlamak mümkün değil. Öncelikle yer altına artık bu kadar su inmiyor ve çekilen miktar neredeyse 2 milyar metre küp. Bu yüzden su seviyesi giderek azalıyor. 1 milyar 150 milyon metre küplük miktarın yarısından fazlası Ocak sonuna kadar inerdi. Şu ana kadar miktarın sadece yüzde 20'si yer altına indi. Kuraklık ciddi boyutta. Bu şekilde sürerse yer altına su beslemesi çok azalacak ve seviye daha da düşecek.'' YAĞMURA DEĞİL KARA İHTİYAÇ VAR Yer altı suyunun beslenmesi için kar yağışına ihtiyaç duyulduğunu ifade eden yetkililer, ''Yağmur yüzeysel aktığı için yer altına sızmıyor. Kar yavaş eridiği ve buharlaşma olmadığı için yer altını çok daha iyi besliyor. Şu ana kadar kar yağmaması yer altı su potansiyelini tehdit ediyor'' dedi. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) Alan Sorumlusu Çağrı Deniz Eryılmaz da Konya Kapalı Havzası'nda yer altı suyunda azalmanın sürdüğünü, sulak alanların neredeyse yarısının kuruduğunu söyledi. Burada en önemli sorunun suyun akılcı kullanılamaması olduğunu vurgulayan Eryılmaz, ''Kötü su kullanımı ve yönetimi yüzünden yeryüzündeki sudan sonra yer altındakini de kaybediyoruz. Aslında bu bir zincir. Zincir birbirini tamamladıkça daha kötü bir duruma sürükleniyoruz. Bu zinciri bir noktada kırmalıyız. Bunun için de su yönetiminin ciddi anlamda hayata geçirilmesi gerekiyor'' diye konuştu.