SKANDALIN DİĞER BOYUTU GÖRMEZDEN GELİNDİ
Genelkurmay'ın da dün
akşam yaptığı açıklamayla kabul etitği ses kaydı bir çok gazetenin birinci sayfasında var. Gazetelerin büyük kısmı skandal olarak sadece
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un ses kaydının internete verilmesini yazdı. Sandalın diğer boyutu ise görmezden gelindi. Başbuğ'un sözlerinin ne anlama geldiğine dikkat çekilmedi. Oysa skandalın iki boyutu vardı.
Dinleme ve içerik...
www.habervaktim.com'da yayınlanan ses kaydında Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ, Çukurambar'da gözaltına alınan subaylara görev veren kişinin kendisi olduğunu söylüyor.
Genelkurmay Başkanlığı, ses kaydının Başbuğ'un yurtdışında askeri personele yapmış olduğu bir konuşmadan yararlanılarak düzenlendiğini açıkladı.
Görevlendirdiği subayların yeteri kadar profesyonel olamadıkları ve kendilerini gizleyemediklerinden yakınan Başbuğ, "Bölge hassas bir
bölge ve bir yığın adam var orada. Benim adamımın bunu görmesi lazım, görmüyor. O zaman bu bir hatadır. İzleniyorsunuz. Bunu hissetmeniz lazım" diyor.
İlker Başbuğ, 'kozmik' odada yapılan aramayı ise şöyle anlatıyor: "Efendim işte bu
Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'na gelecekler, arayacaklar. Giremezsiniz desen ne yapacaklar, girebilirler mi oraya? Nah girerler... Yok böyle bir şey, giremezlerdi yani."
Ses, görevlendirdiği subayların yeteri kadar profesyonel olamadıklarından yakınıyor: "Daha görev yaptığınız bölgenin karakteristiğini bir kere tam bilmeniz lazım. Bölge hassas bir bölge ve bir yığın adam var orada. Benim adamımın bunu görmesi lazım, sizin görmeniz lazım, görmüyor. O zaman bu bir hatadır. Uzun süre o görevi yapıyorsunuz, izleniyorsunuz yani. Kendiniz bunu hissetmeniz lazım. Profesyonel yeteneklerde sıkıntılar var."
İlker Başbuğ olduğu ileri sürülen ses, 'kozmik' odada yapılan aramalara da değiniyor. İşte o cümleler: "Efendim işte bu Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'na gelecekler, arayacaklar. Yani ne yapacaksınız: Bir, aratmayacaksınız. Aratmazsanız ne olacak? Arayabilirler mi? Girdim. Giremezsiniz desen ne yapacaklar, girebilirler mi oraya? Nah girerler... Yok böyle bir şey, giremezlerdi yani. İki, oraya böyle giremezsiniz, bilmem ne yapamazsınız ne olacak ondan sonra? Silahlı Kuvvetler'in üzerinde şey gibi kalacaktı. Ne gereği var. Kuşku doğuracak. Buyur, buyur ara efendim. İşte yok Özel Kuvvetler'in kozmiğine girildi. Ee tabii bunun
psikolojik etkisi de vardır. Gireriz, giremeyiz, girdik bilmem ne tamam doğru."
Çürükler yüzünden bilgi sızıyor: "Maalesef bilgi sızmaları oluyor. Efendim Silahlı Kuvvetler'de hiç bilgi sızması olmaz. Olur. Yani maalesef olur. Niye? Çünkü çürükler yüzünden, maalesef. Ama işte zarar. O zaman bu şekilde olan arkadaşlar, siz iyi tespit etmeniz lazım. Tabur Komutanlığı'nın, sizin sorumluluğunuzda. Bir albay çıkıyor 10 senedir efendim akaryakıt kaçakçılığının içinde, 10 senedir. Ya kardeşim bu adamın amiri, memuru yok mu? Yaa... Arkadaşlar, gözünüzü açın. Bakın artık alt kademeleriniz hata yaparsa elbette hukuki tarafı ayrı bir konu tabii ki ama idari kurul da var. Bunların altındaki, adam bilmem ne yaptı denilecektir."
Seyretmiyoruz, her şeyin zamanı var: "Diğer önemli bir konu şu anda belki de en önemli konu. Bu da özellikle son bir-iki yıldır, gördüğümüz Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı yürütülen faaliyetler. TSK kuvvetlerine karşı yürütülen psikolojik harekâttır. Bunu herkes anlamıyor. Herkes gibi ben de doluyum, ama belki her şeyi biraz daha bilen birisi olarak dimdik olacağız, dimdik duracağız fakat her şeyin bir zamanı var. Biz ne yapıyoruz tabii ki asimetrik psikolojik harekât unsurları gerçekten ayrıntılı, kapsamlı olarak biliyoruz, bu basit de değil. Ha burada benim görevim ne, her defasında çıkıp ortaya şikâyet etmek, şimdilik ortaya şikâyet ediyoruz. Makamlar şikâyet makamları değil, olayları uzaktan seyrediyoruz anlamına gelmez."
Genelkurmay Başkanlığı, Başbuğ'un sözlerinin yer aldığı ses kaydıyla ilgili dün akşam saatlerinde açıklama yaptı.
Ses kaydının Başbuğ'un yurtdışında askerî personele yaptığı konuşmadan yararlanılarak düzenlendiğinin anlaşıldığı bildirildi. Ancak, konuşmanın kamuoyuna yansıyan içeriğinin gerçek ya da yanlış olduğu ile ilgili bilgi verilmedi. Başbuğ'un, kozmik odadaki aramadan sonra yurtdışına sadece bir kez 26-27 Ocak 2010 tarihlerinde Brüksel'deki NATO Askeri Komite toplantısı için çıktığı öğrenildi.ZAMAN