Yine sabaha karşı geldi

Türk demokrasisi, 'kapıyı sabaha karşı çalan davetsiz misafirlere' alışıktı.

Yine sabaha karşı geldi

Herkes uykudayken 'durumdan vazife çıkartan' birileri tankları asfalta çıkartır, ele geçirdikleri radyodan 'Ordu yönetime el koymuştur' anonsları geçirirlerdi. Sonrası malum. Gözaltılar, gidip de gelmeyenler, cezaevlerinde işkenceden geçirilenler. Kısacası 'insanlık onurunun yerle bir edildiği günler' yaşanırdı.. Bir süre sonra kışlalarına dönseler de sistem üzerine bıraktıkları vesayetleri ise hiçbir zaman gitmedi. Önceki gece, Meclis için de Türkiye için de büyük bir adım atıldı. Uzun ve yorucu geçen Anayasa değişikliği maratonu sabaha karşı bitti. Bu kez gelen darbenin değil demokrasinin ayak sesleri oldu. Milletin vekilleri, en azından bir kısmı ‘darbe anayasasına daha ne kadar katlanacağız’ diyerek üzerine düşeni yaptı. 17 gündür süren maratonun finali önceki gündü. Beklendiği gibi uzun ve gergin geçti. Zaman zaman sinirler gerildi, zaman zaman tansiyon yükseldi. Hatta bir ara bahçede bir manzaraya şahit oldum ki üzerinde uzun uzun durmak lazım. Birkaç vekille konuşurken gruptaki birinin cebi çaldı. İster istemez kulak kesildim. İngilizce sohbetin ardından muhatabım ‘Önemli bir Arap ülkesinden eski bir bakan. Oturmuş TBMM'de ki oylamayı izliyor. Moral vermek istemiş' dedi. Saat gece yarısını çoktan geçmişken beklenen an geldi. Final oylama bitmişti ama sayım bir türlü bitmiyordu. 10- 12 dakika süren oy sayımı bu kez 30 dakikayı buldu. Saatler 01. 59'u gösterdiğinde meclis başkanı Mehmet Ali Şahin tarihi kararı açıkladı: Kabul 336. O anda hem Meclis genel kurulundan hem kulisten alkış yükseldi. Zaten nefesler tutulmuş, hatta başbakan dahil tüm AK Partililer ayakta beklemişti oylama sonucunu. Bir ara oy sayımına nezaret eden muhalefet partisi üyelerinin gülümsemeleri milletvekillerini telaşlandırdı. Oylama uzadıkça, vekillerin endişesi arttı. Fakat saat 01 58'i gösterdiğinde sayımda görevli AK Partili Gülşen Orhan'ın yüzü güldü. Bu 'geçti' demekti. Şahin sonucu açıkladığında Ak Parti sıralarında kucaklaşmalar tebrikler başladı. Başbakan Erdoğan yorgun ama mutlu bir yüz ifadesiyle hemen milletvekillerini topladı. Basına kapalı toplantıydı ama biz dışarıda sık sık alkışları duyduk. O uzun günün sabahında yaptığı gibi yine duygu yoğunluğu yüksek bir konuşma yaptığı belliydi. Hatta vekiller tam bir saat çıkmadı içeriden. Başbakan gösterdikleri üstün gayret için tebrik etti parti grubunu. Ama aynı zamanda yeni hedefler de koydu. Vekiller yarından itibaren seçim bölgelerine gidip referanduma hazırlanacak. Başbakan sonra grup toplantı salonunun kapısında bekleyip vekilleri tek tek tebrik ederek yolcu etti. Saat 03 15'i gösterdiğinde yorgun ama mutlu bir AK Parti grubu vardı Meclis’te. Muhalefet kulisinde ise kararın açıklanmasından birkaç dakika sonra kimse kalmamıştı. Sabaha karşı tank sesleriyle sarsılan TBMM, bu kez 'sivil bir anayasa' yapabilmenin huzuru ile kapattı ışıklarını. Muhalefet milletvekillerinin psikolojisi tartışmalı ama AK Partililer’in gönül rahatlığı ile uyudukları kesin. Şüphesiz en rahat olan Başbakan Erdoğan'dı. 335 oya sahip bir partiyle, bu kadar gergin bir ortamda, tarihi bir işe soyundu. Büyük risk aldı. Sağdan soldan bütün müdahaleler, atılan çengellere rağmen gemisini sağ salim limana ulaştırdı. Bütün bu maratonda biz gazetecilere de tarihe şahit olma fırsatı kaldı. Geçici 15. maddede muhalefetin el birliği ile 'darbeciler yargılanmasın' diye çırpınışlarını görünce 'keşke orada olmasaydım' dediğimi hatırlıyorum. Ama önceki gece sabaha karşı TBMM'den ayrılırken 'bu kez sabaha karşı kapıyı çalan sivil bir anayasa' demek durumundaydım. Meclisin Dikmen kapısından çıkarken de etrafa baktım. 'Işıkları yanan bir yer' göremedim. ADEM YAVUZ ARSLAN-BUGÜN
<< Önceki Haber Yine sabaha karşı geldi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER