AK Parti adayının uzun süre önde götürdüğü, ancak son anda DSP adayı Yılmaz Büyükerşen'in öne geçerek kazandığı seçimde birleştirme tutanakları bugüne kadar açıklanmadı. Seçimi başından itibaren 'şaibeli' bulduklarını düşünen AK Parti Eskişehir teşkilatı, Ergenekon'dan şüpheleniyor. CHP'nin, güçlü olduğu illerden olan Eskişehir'de 28 Mart 2004 belediye seçimlerine son onda katılamayınca yarış AK Parti adayı Faruk Karaçay ile DSP'den Yılmaz Büyükerşen arasında geçti. Seçim akşamı oylar sayılmaya başlandığında Karaçay, seçimi uzun süre önde götürmüştü. Ancak, sandıklardan gelen sonuçların birleştirildiği okulda, birleştirme işlemi yapılırken, yaklaşık bir saatlik elektrik kesintisi olmuştu. Ardından da bilgisayarların çöktüğü açıklanmıştı. Bu sırada olaylar çıkmış, polisin müdahalesi 'yetersiz kalır' gerekçesiyle çok sayıda jandarma okula çağrılmıştı. Uzun süren gerginliğin ardından birleştirme tutanaklarına nezaret eden seçim hâkimi sabaha karşı Yılmaz Büyükerşen'in 9 bin oy farkla seçimi kazandığını açıklamıştı. "SEÇİM HÂKİMİNİN KIZI YILMAZ BÜYÜKERŞEN'İN YANINDA ÇALIŞIYOR" Uzun süre tartışma konusu olan Eskişehir Büyükşehir Belediye seçimleri, Ergenekon terör örgütünün Samsun ve Mersin'deki belediye seçimlerine müdahale ettiğinin ortaya çıkmasıyla birlikte bir kez daha gündeme geldi. O dönemin AK Parti Eskişehir İl Başkan Yardımcısı olan Ahmet Arabacı, seçimi hileyle kaybettiklerini düşündüklerini söyledi. Bu yönde ellerinde somut bir delil olmasa da şüphelerini güçlendiren bazı olaylar ve bulgular olduğunu ifade eden Arabacı, bu şüphelerini şöyle sıralıyor: "Seçim gecesi her şey yolunda giderken ve adayımız öndeyken birden ortalık karıştı. Ardından elektrikler kesildi. Sonra bilgisayarların çöktüğünü söylediler. Bizi hiçbir şekilde içeri almadı seçim hâkimi. İçeride ne oldu ne bitti anlayamadık. Sadece sonucu açıkladılar. Yine seçim hâkiminin kızı o dönemde büyükşehir belediye başkanı olan Yılmaz Büyükerşen'in yanında çalıştığını öğrendik. Ayrıca İl Seçim Kurulu tarafından birleştirme işlemini yapmak üzere görevlendirilen şahısların tamamı ya Anadolu Üniversitesi'nden ya da Yılmaz Büyükerşen'in yakını olan isimlerden oluşuyordu." AK Partili Arabacı, seçimden sonra ilan edilmesi gereken sandık sonuçlarının açıklanmamasının da bu konudaki şüphelerini artırdığının altını çizdi. Üç yıl boyunca istedikleri halde birleştirme tutanaklarının kendilerine verilmediğini belirten Arabacı, "İl Seçim Kurulu'nun sonuçları üç gün içinde ilan etmesi gerekiyordu. Ancak bu da yapılmadı. Bu açıklanmayınca biz de sandık bazında itiraz edemedik" dedi. ERGENEKON İŞİ Mİ ? O dönemde yaşananlara şahit olanlardan biri olan Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Süzen ise o günden bu yana bu şüpheyi hep içlerinde taşıdıklarını söyledi. Eskişehir'deki seçime Mersin ve Samsun'daki gibi Ergenekon terör örgütünün müdahale edip etmediğini bilmediklerini kaydeden Süzen, ancak; gerek o gece yaşananlara gerekse söz konusu iki şehir ile ilgili ortaya çıkanlara bakıldığında, bu yöndeki şüphde endişelerinin arttığını ifade etti. "Belki de bir gün bu şüphelerimizde ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkar" diyen Süzen, ayrıca, bu yönde ciddi istihbaratlar da aldıklarını söyledi. Süzen, "Bize söylenen, 'aslında seçimi siz kazandınız ama başkalarına kazandırıldı' şeklinde ciddi istihbaratlardı. Ama o günün şartlarında olayın üzerine fazla gidemedik" şeklinde konuştu. SON ANDA 9 BİN FARK CHP, 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde en güçlü olduğu illerden biri olan Eskişehir'de CHP Eskişehir İl Başkanı Vedat Celal Alp, son başvuru tarihinde başvuruyu saat 17.00'ye yetiştirememesi nedeniyle katılamamıştı. Alp, daha sonra görevden alınırken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal DSP lehine böyle bir seçimden çekilmiş olabileceklerini itiraf etmişti. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı ve DSP adayı Yılmaz Büyükerşen ile AK Parti adayı Faruk Karaçay arasında yaşanan yarışta Büyükerşen 126 bin oy (yüzde 44.7), Karaçay ise 117 bin(yüzde 41,3) oy almıştı. CİHAN