İzmir Barosu’nun, imar kirliliğine neden olduğu gerekçesiyle inşaatı süren 2 villayla ilgili yaptığı şikâyet hakkındaki takipsizlik kararını değerlendiren Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Komisyonu üyesi avukat Şehrazat Mercan, “Eğer savcılık Google+' class='textetiket' title='Google haberleri'>Google Earth’e baksaydı, burada şikâyet edilen villaların yeni yapılan kaçak yapılar olduğunu görürdü” dedi.
17-25 Aralık yolsuzluk iddialarına ilişkin operasyonların yıldönümünde, Urla villalarıyla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. İzmir Barosu, Erdoğan’ın yakın arkadaşı Hamdi Boyacı’ya ait olan ve yapımı geçen temmuzda tamamlanan iki kaçak villayla ilgili Urla Cumhuriyet Savcılığı’na, “imar kirliliğine neden olma” suçlamasıyla şikâyetçi oldu. Villalarla ilgili daha önce karar verildiğini öne süren Urla Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Demirci ise baronun talebini kabul etmedi.
İzmir Barosu’na 17 Aralık’ta iletilen savcılık yazısında, “Suç duyurusuna konu olan yerde daha önce soruşturma yürütüldüğü, yargılama yapıldığı ve karar verildiği görülmüştür. Aynı fiil nedeniyle yargılama yapılamayacağı ceza yargılamasının temel ilkelerindendir” denildi.
Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Komisyonu üyesi avukat Şehrazat Mercan, daha önce villalara ilişkin 2010’da yargı kararı verildiğini ve İzmir İl Özel İdaresi’nce cezaların kesildiğine dikkat çekerek, “Burada iki villa Google Earth görüntülerinde de ortaya çıktığı üzere, 2012’den sonra yapıldı. Ancak mahkemenin ve İzmir İl Özel İdaresi’nin villalarla ilgili verdiği yıkım kararı 2010’a ait. Eğer savcılık Google Earth’e baksaydı burada şikâyet edilen villaların yeni yapılan kaçak yapılar olduğunu görürdü” dedi.
İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan da Urla Cumhuriyet Savcılığı’nın kendilerine ilettiği “kovuşturmaya yer yoktur” gerekçesinin hukuka uygun olmadığını söyledi. İzmir Barosu’nun kaçak yapılarla ilgili dava açma hakkı olduğunu belirterek “Konuyla ilgili yasal sürede temyiz edeceğiz” diye konuştu.