Yolsuzluk iddiasıyla açılan bir dosyaya daha takipsizlik

Ankara Başsavcılığı, TCDD ihalelerine fesat karıştırıldığı ve rüşvet alındığı iddiasıyla Genel Müdür Süleyman Karaman’ın aralarında bulunduğu 52 kişi hakkında yürüttüğü soruşturmada takipsizlik verdi, kararı veren savcılar Yargıtay üyesi oldu.

Yolsuzluk iddiasıyla açılan bir dosyaya daha takipsizlik

Cumhuriyet Gazetesi'nin haberine göre, 17 ve 25 Aralık rüşvet yolsuzluk soruşturmalarının ardından kritik bir dosya daha kapatıldı. Ankara Başsavcılığı, Devlet Demiryolları’nın yaklaşık 210 milyon TL’lik iki ayrı ihalesine fesat karıştırıldığı ve rüşvet alındığı iddiasıyla arasında TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın da bulunduğu 52 kişi hakkındaki soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Savcılık, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın danışmanı, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın bacanağı olan ve “iş takipçiliği” yaptığı iddia edilen Cemalettin Haberdar’ın bir ihale sürecinde havaalanında Süleyman Karaman’la görüşmesinde “suç” bulamadı. Kararda adının geçmesine karşın Haberdar’ın ismi şüpheli listesinde yer almadı. TCDD’den yaklaşık 64 milyon Avro’luk feribot ihalesi alan Nursoy Şirketler Grubu’nun patronu Orhan Nurduhan’ın bu süreçte TCDD Vakfı’na 1 milyon 200 TL bağış yaptığını tespit eden savcılık, buna karşılık böyle bir bağışın mevzuata aykırı olmadığını savundu. Dosyanın kapatılmasından üç gün sonra Ankara Başsavcısı Fethi Şimşek ve savcının bağlı olduğu büronun yöneticisi konumundaki başsavcı vekili Veli Dalgalı, Yargıtay üyeliğine atanmış. Takipsizlik kararını cebine koyan Süleyman Karaman, geçen hafta istifa ederek AKP’den milletvekili adayı olmuştu.

TCDD soruşturması, 17 Aralık operasyonu sonrası Adli Kolluk Yönetmeliği değiştirilince deşifre olmuştu. Cumhuriyet, 24 Aralık 2013’te bu durumu “Yüksek hızlı soygun” manşetiyle gündeme taşımış, Ankara Başsavcılığı ise dosyanın kapatılacağı iddialarını yalanlamış ve soruşturmanın sürdüğünü iddia etmişti. Ancak başsavcılık, soruşturmayı yürüten ve operasyon aşamasına gelen savcı Hakan Büyükabacı’yı görevden el çektirmişti. Büyükabacı’nın yerine görevlendirilen Memur Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Mustafa Başer’in, soruşturma sonunda TCDD Genel Müdürü Karaman’ın arasında bulunduğu 52 kişi hakkında, 12 Aralık 2014 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verdiği ortaya çıktı.

 Rüşvet iddiasıyla başladı

Suç tarihi olarak 2010 tarihine işaret edilen takipsizlik kararı, tamamen bilirkişi raporuna dayandırıldı. Yapılan ihbarlar üzerine TCDD’den ihale dosyalarının başsavcılık tarafından alındığı belirtilen kararda, emekli Sayıştay Uzman Denetçisi Abidin Şahin ve Salih Talu ile eski Sayıştay Başdenetçisi Hüseyin Işık’ın bilirkişi olarak görevlendirildiği anlatıldı.

64 milyon Avro’luk ihale

Bilirkişi raporuna göre, 9 Temmuz 2008 tarihli 2 adet feribot alımı ihalesini Nursoy AŞ kazandı. Ancak bu süreçte demir-çelik ve gemi imalatında kullanılan sac fiyatlarında düşüş yaşandı. Sadece demir-çelik kalemlerinde yaklaşık 4 milyon 146 bin 338 Avro fark oluştu. TCDD yönetimi, bu nedenle ihaleyi iptal etti. Nursoy şirketinin açtığı dava sonucunda Ankara 4. İdare Mahkemesi, 2009’da ihalenin iptal edilmesi kararının yürütmesini durdurdu. TCDD söz konusu işi, 20 Nisan 2010’da 60 milyon 509 bin 710 Avro fiyat üzerinden Nursoy’a verdi.

 Ballı ihaleye bağış etkisi

Bu aşamada ilginç bir gelişme yaşandı. NURSOY AŞ’nin patronu Orhan Nurduhan, TCDD Geliştirme ve TCDD Personeli Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’ne 2010 yılı 4. ayında ve diğer aylarda toplam olarak 1 milyon 200 bin TL bağış yaptığı iddia edildi. Bu bağıştan sonra 1 Haziran 2010 tarihinde Nursoy’a işyeri teslimi yapıldı. Ancak Kamu İhale Kurumu, idare mahkemesinin kararına itiraz edince Danıştay, 8 Kasım 2010 tarihinde ihalenin iptaline karar verdi. KİK de Danıştay kararının ardından ihaleyi iptal etti.

Kalan işe ihalesiz proje

Bu süreçte kalan işin tamamlanması için yeni ihale açmaya gerek görmeyen TCDD, “kamu yararı ve ülke menfaatları”nı gerekçe göstererek, projenin Nursoy şirketi tarafından tamamlanmasına karar verdi. TCDD Yönetim Kurulu, 9 Haziran 2011 tarihinde “Doğrudan Temin Yöntemi” ile ikmal inşaatın 47 milyon 803 bin 249 Avro’yu geçmemek üzere ilk yüklenicisinden teminine hükmetti. Yapılan pazarlıklar sonucunda Nursoy İnş. AŞ, 47 milyon 250 bin Avro toplam bedelle işi tamamladı. İşin toplam maaliyeti ise TCDD’ye 64 milyon 788 bin 874 Avro oldu. kararlarında usule ve mevzuata aykırı bir durum ve kamu zararının olmadığını iddia eden savcılık, Nursoy’un ihale sürecinde TCDD’ye yaptığı bağışı ise şöyle savundu: “NURSOY AŞ tarafından herhangi bir vakfa bağışta bulunulabilir. Buna engel teşkil eden bir hukuki düzenleme yoktur. Bağış da mevzuata aykırı değildir. Bu nedenle bağış işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bağışların 03108, 03109, 03110 ve 03111 seri No’lu makbuzlar karşılığı tahsil edildiği ve dernek kayıtlarına girdiğinin anlaşılmıştır. Sözü edilen bağış yapılmadığı takdirde NURSOY AŞ’nin işlerinin yapılmayacağına veya ciddi olarak aksatılacağına ilişkin bir tespitin mevcut olmadığı görüldüğünden, Nursoy AŞ’nin adı geçen derneğe yaptığı bağışlar nedeni ile mevzuata aykırı bir durumun söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.”

KAYNAK: CUMHURİYET

 
<< Önceki Haber Yolsuzluk iddiasıyla açılan bir dosyaya daha takipsizlik Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER