Operasyonun Başbakan'ın doğrudan talimatıyla yapıldığını belirten Tanrıkulu, "Geçen hafta Türkiye'de yüzden fazla sulh hakimi atandı. Bunlardan 6'sı İstanbul'a atandı. Üçünün doğrudan yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili olarak Reza Zarrap, Başbakan'ın oğlu, Süleyman Aslan ve diğer bakan çocuklarının yakalama kararını kaldırdığını biliyorum. Süleyman Aslan'la ilgi mal varlığı tedbirini kaldıran bir hakimin hukukla ilgisi olabilir mi?" dedi.
CHP Diyarbakır İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenleyen Tanrıkulu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Basın toplantısına Suriye'ye silah taşıyan MİT TIR'larına ait belge ve dosyalarla gelen Tanrıkulu, ayrıntılı bilgiler verdi. Gazetecilerin soruları üzerine, öncelikle 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu gerçekleştiren polislerin gözaltına alınmasını değerlendiren Tanrkulu, operasyonun gece yarısı yapılmış olmasını, zamanlamasını, yapanları çok manidar bulduğunu dile getirdi. Tanrıkulu, "İnsanların sabah erken saatlerde gözaltına alınmasına hep karşı çıktık. Bir hukuksuzluk yapılmıştır. Operasyon zamanlaması hukuksuzdur. Zamanı ve yapma biçimi de manidardır. Doğudan Başbakan'ın talimatıyla yapıldığı ortaya koymaktadır. Neden hukuka aykırıdır? Geçen hafta Türkiye'de yüzden fazla sulh hakimi atandı. Bunlardan 6'sı İstanbul'a atandı. Üçünün doğrudan yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili olarak Reza Zarrap, Başbakan'ın oğlu, Süleyman Aslan ve diğer bakan çocuklarının yakalama kararını kaldırdığını biliyorum. Süleyman Aslan'ın tahliye kararı veren bu hakimin kendisi. Süleyman Aslan'la ilgi mal varlığı tedbirini kaldıran bir hakimin hukukla ilgisi olur mu? Zarrab'ın malları üzerinde tedbirin kaldırılmasının hukukla bir alakası yok. O zaman ifade etmiştim. Eğer Zarrab'ın mal varlığıyla ilgili tedbir kaldırılmışsa demek ki rüşvetin bakiyesi kalmıştır, mal varlığı serbest bırakılsın ki rüşvetin bakiyesini ödeyebilsin. Amacı budur. Yurtdışı yasağı kaldırılmışsa, alacakları vardır komisyon olarak, yurtdışına çık gel alacakların komisyon ver bize demektir. Yoksa bu tedbirler kaldırılmaz." diye konuştu.
"BAŞBAKAN BİRGÜN MUTLAKA RÜŞVETTEN VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇTAN YARGILANACAK"
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonundaki bu tedbirleri kaldıran hakimlerin şuan İstanbul'a atanmış ve rüşveti yolsuzluk operasyonlarını aklamaya çalıştığını anlatan Tanrıkulu, "Bakın hukuk devletinde intikam olmaz. Hukuksuz iş yapan varsa hukuk içinde yargılanır. Ama hukuk içinde ve adil şekilde. İntikam olmaz. Peki Başbakan 12 yıldır sadece kendisine mi haksızlık yapıldığını düşünüyor? Diyarbakır'da belediye başkanlarını tek sıraya dizmediler mi? Ellerine kelepçe vurmadılar mı? Başbakan o zaman ne söylemişti. 'Suç işleyen varsa gereği yapılacaktır' demişti. Şimdi çıkmış başka bir şeyler söylüyor. Bu zihniyetin Türkiye'de mutabakatı, barışı sağlaması mümkün değildir. 12 yıldır Türkiye'nin Kürt meselesini elinde rehin tutan bir Başbakan var. Geçtiğimiz günlerde diyor ki '10 Ağustos'tan sonra hiçbir şey ötelenmeyecek'. Neden? 10 Ağustos'ta seçim var o yüzden. İnsaf ya! 12 yıldır iktidarsın. Bu zihniyetle barış olmaz. Daha dün akşam idamdan bahsediyor. Kafasında halen idam, ölüm, rüşvet ve sahtekarlık olan bir insanı biz Türkiye'de Cumhurbaşkanı yapmaya çalışıyoruz. Bu adam gerçekten büyük bir kibirle ortaya çıkmış Cumhurbaşkanı olacağım diyor. Bu hukuksuzluk bir gün mutlaka karşılığını bulacaktır. Ben kendisine uzun ömürler diliyorum. Sağ kalırsa bir gün mutlaka Türkiye'de rüşvetten sahtekarlıktan, uluslar arası ceza mahkemesi önünde de Roboski'den insanlığa karşı suçtan ve Suriye'deki savaştan, savaş suçunun faili olarak yargılanacaktır." ifadelerini kullandı.