Yüksek Mahkeme'den tarihi itiraf

Yetkisi olmadığı halde 'şekil' adı altında 'esas'a girerek paketteki bazı ifadeleri iptal eden Mahkeme'nin Anayasa'yı nasıl ihlal ettiği bu açıklamada ortaya çıktı.

Yüksek Mahkeme'den tarihi itiraf

Yüksek Mahkeme'den 'Anayasa'yı çiğnedik' itirafı Anayasa Mahkemesi, referandumun gerekçeli kararını açıkladı. Yetkisi olmadığı halde 'şekil' adı altında'esas'a girerek paketteki bazı ifadeleri iptal eden Mahkeme'nin Anayasa'yı nasıl ihlal ettiğini, Başkan Haşim Kılıç'ın itiraf niteliğindeki itiraz şerhi ortaya koyuyor: "Mahkememiz 148. maddeye ek yaparak yasak bir teklifin olup olmadığı yönünden yeni bir şekil şartı öngörmüş ve buradan açtığı yolla anayasa değişikliklerini esastan incelemiştir." Anayasa Mahkemesi, değişiklik paketiyle ilgili verdiği kararın gerekçesini açıkladı. Mahkeme, Anayasa'nın 148. maddesine aykırı olmasına rağmen yetkisini aşarak paketin esasına girmiş ve bazı ibareleri iptal etmişti. Dün Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçeli kararda, Anayasa'ya aykırı bu işlemin detayları anlatıldı. Buna göre, mahkeme üyelerinin çoğunluğu, paketin, Anayasa'da değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddeler kapsamında denetlenebileceğini savundu. Bu gerekçeyle de bazı maddelerin tek tek içeriğine girilerek 'esas denetimi' yapıldı. Başkan Haşim Kılıç, üyeler Serruh Kaleli, Engin Yıldırım ve Nuri Necipoğlu ise 'şekil adı altında' yapılan 'esas' denetimine karşı çıktı. Başkan Kılıç, yazdığı karşı oy yazısında, 'itiraf' gibi bir itirazda bulundu: "Mahkememiz 148. maddeye ek yaparak yeni bir şekil şartı öngörmüş ve buradan açtığı yolla değişiklikleri esastan incelemiştir." Gerekçeli kararı değerlendiren hukukçular da, yapılan denetimin 'yetki gasbı' olduğu konusunda birleşiyor. Prof. Dr. Ergun Özbudun, "Tipik bir yetki aşımı." derken, Doç. Dr. Mustafa Şentop şu tespitte bulundu: "Mahkeme 148'e hüküm eklemiştir. Böyle bir yetkisi yoktur. Referandumdan 'evet' çıkarsa, Mahkeme artık kendi ölçütlerini ekleyerek karar veremeyecek." Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerini düzenleyen Anayasa'nın 148. maddesi, anayasa değişikliklerinin sadece şekil yönünden denetlenebileceğini hükme bağlıyor. Şekil şartları ise teklif ve oylama çoğunluğu ile ivedilikle görüşülememe koşullarına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlı. Bunun dışındaki iptal taleplerinin dikkate alınmaması gerekiyor. Şekil şartları açısındansa, Meclis'ten geçen pakette Anayasa'ya aykırı bir durum olmadığı tespiti yapıldı. Fakat Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt, üyeler Ahmet Akyalçın, Serdar Özgüldür, Fulya Kantarcıoğlu, Mehmet Erten, Şevket Apalak ve Zehra Ayla Perktaş, 'esas denetimi' de yapılabileceğini öne sürdü. Bu isimler, paketteki bazı maddelerin Anayasa'nın değiştirilemez maddelerine aykırı olduğunu ve bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin inceleme yetkisi bulunduğunu iddia etti. Böylece, 148. maddeye yeni 'şartlar' eklenmiş olundu. Bu üyelerin oyuyla esas denetimi yapıldı. Denetim sonucunda da Anayasa Mahkemesi ve HSYK'ya ilişkin oy verilmesi yöntemi ile Kurul'a seçilecek akademisyenlere ilişkin iptal kararı, oybirliğiyle verildi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, esas denetimine, 4 üyeyle birlikte karşı çıktı. Kılıç, karşı oy yazısında Mahkeme üyelerinin kendi oylarıyla Anayasa'yı ihlal ettiğine dikkat çekti. "Halkın oyuna sunulan bir anayasa değişikliğinin esas denetimini ancak millet yapar." dedi. Anayasa değişikliklerinin hangi yöntemle olursa olsun esastan denetlenemeyeceğini belirten Kılıç, Mahkeme'nin de Anayasa'nın çizdiği sınırlar içerisinde kalması gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde Mahkeme'nin Meclis üzerinde bir vesayet oluşturacağı uyarısında bulunarak, "TBMM'nin Anayasa'yı değiştirme iradesi, Mahkeme üyelerinin, sınırları belirsiz, sübjektif, her an değişebilir nitelikli iç dünyalarındaki değerlerin vesayetine bırakılamaz." değerlendirmesini yaptı. Kılıç, 1982 Anayasası'nı hazırlayan Danışma Meclisi'nin tutanaklarından alıntılar yaptı. Kılıç, Danışma Meclisi'nde Anayasa Mahkemesi'nin denetim yetkisine ilişkin maddenin, "Anayasa değişikliklerini sadece devlet şeklinin değişmezliği ve şekil bakımından inceler ve denetler." biçiminde değiştirilmesine yönelik önergenin reddedildiğini hatırlattı. Bu arada Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt, bütün oylamalarda tercihini 'iptal'den yana kullandı. Cumhurbaşkanının Yüksek Mahkeme'ye üye seçme alanının genişletilmesini eleştirdi. Bunun Anayasa'ya aykırı olduğunu öne sürerken Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçildiğini hatırlatan Paksüt, "Halk tarafından seçilecek bir cumhurbaşkanının tarafsızlığından söz edilemez." iddiasında bulundu. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN ÖNEMİ ORTAYA ÇIKTI Hukukçular, sırf bu gerekçeli kararın bile anayasa değişikliğinin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini belirtti. Doç. Dr. Mustafa Şentop, "Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliklerini iptal edebilmesi için şimdi 5'te 3 çoğunluk aranıyor. Fakat referandumdan 'evet' çıkması halinde 3'te 2 çoğunluk aranacak. Üye sayısı 17'ye çıkacak, iptal kararı vermek için 12 kişi gerekecek. Mahkeme'nin iptal çoğunluğunu sağlaması daha zorlaşacağı için, bundan sonra Mahkeme bu şekilde kendince bir ölçüt eklemek suretiyle karar veremeyecek." dedi. Üyeleri Meclis'in seçmesi meşruiyet açısından önemli Oylamada, Anayasa Mahkemesi'nin yapısının değiştirilerek üye sayısının 17'ye çıkarılmasının Anayasa'ya uygun olduğuna 8 üyenin oyuyla karar verildi. Bu karara gerekçe olarak, 1961 Anayasası'nda mahkemenin 5 üyesini TBMM'nin seçtiği hatırlatıldı. Ayrıca, bazı ülkelerde mahkeme üyelerinin tamamının, bazı ülkelerde ise büyük çoğunluğunun parlamentolar tarafından seçildiği ifade edildi. Gerekçeli kararda, "Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimine parlamentoların ya da diğer seçilmiş organların katılmasının bu kurumun demokratik meşruiyeti açısından büyük önem taşıdığı kabul edilmektedir. Hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkelerini anlamsızlaştıran ya da ortadan kaldıran değişiklikler olmadığından iptal isteminin reddi gerekir." denildi. HSYK düzenlemesi yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmıyor HSYK'nın yeni yapısına ilişkin değişikliğin iptal talebi ise 6 üyenin oyuyla reddedildi. Gerekçeli karara göre, HSYK düzenlemesi yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmıyor. HSYK'da yapılan değişiklikle özerk yapısının güçlendirildiği de tespit edildi. Cumhurbaşkanının Kurul'a üye atama yetkisinin sınırlandırıldığı, adalet bakanının dairelerin çalışmasına katılmasının yasaklandığı, bakanın Teftiş Kurulu üzerindeki mutlak kontrolünün kaldırıldığı, böylece yürütmenin Kurul üzerindeki etkisinin belli ölçüde azaltıldığı vurgulandı. Kurul kararlarının kısmen de olsa yargı denetimine açılmasının hukuk devletini güçlendirdiği de kaydedildi. Ayrıca Avrupa ülkelerinden de örnekler verilerek yapılan değişiklikler desteklendi, kararın yasama organının takdirinde olduğu vurgulandı. 1961 Anayasası'nda da Yüksek Hâkimler Kurulu'na Meclis ve Senato'nun hâkimler arasından üye seçtiği hatırlatıldı. Değiştirilemez maddeler hangileri? Anayasa'nın 4. maddesi şöyle: "Anaya-sa'nın 1'inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2'nci maddesindeki cumhuriyetin nitelikleri ve 3'üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez." 3. maddede, devletin bölünmez bütünlüğü, dili, bayrağı ve milli marşı belirtiliyor.
<< Önceki Haber Yüksek Mahkeme'den tarihi itiraf Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER