Bayraklı'daki
İzmir Adliyesi C kapısında bir
basın açıklaması yapan
avukatlar
HSYK ve
Yargıtay 1.Başkanlar
Kurulu ile
Danıştay Başkan ve üyeleri hakkında suç duyurusu yaptı. Yaklaşık 50 avukat adına basın açıklamasını okuyan
Halit Çelik, İzmirli avukatlar olarak, bir
soruşturma yürüten
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı hakkında HSYK'nın 17
Şubat 2010 günü aldığı karar sebebiyle kurulun üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.
Ayrıca hemen sonra toplanarak HSYK'nın kararının doğru olduğunu açıklayan
Yargıtay 1. Başkanlar Kurulu üyeleri ve bu konuda
destek verdiğini açıkça ifade eden Danıştay Başkan ve üyeleri ile Yargıtay üyelerini de suç duyurusuna dâhil ettiklerini söyleyen Avukat Çelik, "2461 Sayılı Kanunla görev ve yetkileri düzenlenmiş idari bir kurul olan HSYK, devam etmekte olan bir soruşturmayı yürüten savcıların yetkilerini keyfi olarak, gerekçe göstermeden alamaz. Bir savcının bir soruşturmada yetkili olup olmadığına ancak
mahkemeler karar verebilir. Soruşturma aşamasında herhangi bir
disiplin işlemi yapmadan, bir inceleme başlatılmadan ve soruşturma evrakının içeriğini görmeden böyle bir karar verilmesi yargıya müdahaledir." dedi.
Kararla HSYK üyelerinin suç işlediğini iddia eden Çelik, kararın alınmasına sebep olan HSYK üyelerinin, fonksiyon bakımından yetkisiz oldukları bir konuda karar vermek suretiyle anayasal suç işlediğini ifade etti. Soruşturması devam etmekte olan bir konuda açıklama yapan Yargıtay 1. Başkanlar Kurulu, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin de TCK'nin 288. maddesinde düzenlenmiş olan "
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ve 257. maddedeki "Görevi kötüye kullanma" suçlarını işlediğini vurguladı. Erzurum savcılarının yetkili mi yetkisiz mi olduğuna HSYK'nın karar veremeyeceğinin altını çizen Çelik, bir yargı organı olmadığı halde bu kararla yargının yerine geçtiğini belirtti.
İzmir Adliyesi'ndeki bir ağır ceza mahkemesi başkanı hakkında 2008 yılındaki soruşturmanın
özel yetkili savcı tarafından yapıldığını ve mahkeme başkanının tutuklandığını hatırlatan Halit Çelik, söz konusu başkanın 8 ay
tutuklu yargılandığını belirtti. O hâkim için HSYK, Yargıtay veya Danıştay'dan hiçbir ses çıkmadığının altını çizen Avukat Çelik, bunun da son kararın hukuki olmadığını gösterdiğine dikkat çekti.
Ayrıca HSYK Başkan Vekili
Kadir Özbek'in, soruşturma sırasında zanlının evinde
arama yapan savcıya
telefon edip soruşturmayı yürüten görevlilerin şahsi bilgilerini istemesinin açıkça müdahale anlamına geldiğini de kaydeden Çelik, "HSYK'nın, yargı mensupları üzerinde böyle bir görev ve yetkisi yoktur." dedi.
(CİHAN)