Atayün, “Türkiye’de istihbarat örgütleri alandaki aktif elemanlarını çekse, terör eylemleri yüzde 50 düşer. Çünkü MİT’in KCK-PKK içindeki örgüt elemanları nerede sorumlu seviyesine yükseliyorsa, o bölgede eylemler artmıştır.” dedi.
Gültekin Avcı, terör ve yolsuzluğu soruşturan polislere yönelik sahur operasyonu kapsamında Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yurt Atayün ile yaptığı görüşmeye dair notları bugünkü köşesinde yayınlamaya devam etti. “Yurt Atayün notları” başlığıyla yayınlanan köşe yazısı şöyle:
“…KCK soruşturmasında da eylem, belge, itiraf ve ifadelerde şahit olduğumuz üzere, MİT’çiler yaptıkları işlerin suç olduğunu iyi biliyorlar.
Çünkü MİT elemanlarının bombalama ve molotof eylemleri ortaya çıkınca apar topar MİT Kanunu’nun 26. maddesinde değişiklik yaptılar ve MİT’çileri koruma zırhına aldılar.
Madem MİT’çilerin eylemlerinde ve terör örgütü iltisaklarında sorun yoktu neden o koruma zırhını bir gecede çıkardınız?
MİT elemanları bazen örgüt eylemlerine katılıyor bazen de terör örgütünün eylemlerini önceden haber veriyorlar.
Eylemleri önceden haber veren örgütteki MİT elemanları, MİT’in gerekli tedbirleri almayıp polise bilgi vermediklerini görünce devlete olan güvenleri sarsılıyordu.
Ve bu elemanlar göz göre göre suça itildiler.
Hatırlarsanız 2011’de Gemlik halkıyla orada gösteri yapmak isteyen PKK yandaşları arasında çok vahim gerginlikler yaşandı. İç çatışma riski doğdu.
Gemlik ve İskenderun’da yaşananlar bir iç savaşı tetikleme potansiyeli taşıyordu.
‘GEMLİK’TE EYLEM YAPILSIN’ DİYEN MİT ELEMANIYDI’
İşte “Gemlik’te eylem yapılsın” diyen kişi MİT elemanıydı. İstanbul’dan insanları Gemlik’e götürmeye çalışıyordu.
Devlet ve bizler ise olay çıkmasın diye gecemizi gündüzümüze katıyorduk.
Böyle bir Gemlik provokasyonu kime hizmettir?
MİT elemanı olan bu KCK sorumlusunun da ses kayıtları var.
Açık söylemeliyim, sırtını MİT’e dayamayan kişiler böyle bir girişimde bulunamaz. Pek çok PKK-KCK eylemcisi de o metropol eylemlerini yapamazdı.
KCK soruşturmasından sonra KCK şehirlerdeki eylemleri %80 oranında azaldı.
Hem KCK’ya sayısal katılımda hem de eylem potansiyelinde düşme oldu.
Çok net söylemeliyim ki, Türkiye’de istihbarat örgütleri, alandaki aktif elemanlarını çekseler, terör eylemselliği %50 oranında düşer.
Bazı terör uzmanı arkadaşlar ise %70–80 arında azalır diyor.
Çünkü MİT’in KCK-PKK içindeki örgüt elemanları nerede sorumlu seviyesine yükseliyorsa, o bölgede eylemler artmıştır.
Küçükçekmece’de eylem olmadık akşam olmuyordu.
O MİT elemanı bölge sorumlusunu aldık, eylemler yok denecek kadar azaldı.
‘KCK’NIN BEYOĞLU SORUMLUSU MİT ELEMANIYDI’
Ve Beyoğlu…
Beyoğlu’nda çok yoğun KCK araç yakma eylemleri vardı.
Bölgedeki sorumlu düzeyindeki KCK sorumlusunu aldık. Olaylar durdu. Bu da MİT elemanıydı. Soruşturmada tutuklandı.
Bu arada 17 Aralık’tan bu yana asayiş olaylarında %300 artış oldu.
Soruşturulan bu örgütler ne oldu?
Suç ve terör örgütlerine operasyon listeleri her sene valilikçe yayınlanırdı.
Narkotik neler yakalamış, Terör Şube neler yapmış…
Valilikçe bu listeler şimdi neden yayınlanmıyor?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda devam eden El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide, PKK-KCK, DHKP-C soruşturmaları ne oldu?
Oysa bu soruşturmaların hepsi savcılık soruşturma defterine ve UYAP’a kayıtlı.
KCK İÇİNDEKİ MİT ELEMANINI MİLLETVEKİLİ YAPMAK İSTEMİŞLER
Bir de MİT’in veya MİT üzerinden siyaseti dizayn etme çalışması var. KCK terör örgütünün siyasi sorumlularından birinin milletvekili yapılması düşünülüyormuş.
MİT, soruşturma sürecinde bu KCK sorumlusunu tutuklamaya sevk eden savcıya “Bu kişiyi milletvekili yapacaktık, almasaydınız keşke” demiş. Bu KCK sorumlusu da MİT elemanıydı.
Atayün, “Bizzat ben kendim dönemin başbakanı Erdoğan’ı bu konuda brife ettim, bilgi verdim. O da yazılı notunu aldı” diyor.
Atayün, inanılmaz bazı isimler verdi ama bu kişileri deşifre olmaması açısından yazmıyorum.
Yurt Atayün’ün buraya kadar anlattıklarından MİT’in siyaseti dizayn çalışmaları da ortaya çıkmış oluyor.
Atayün bunları anlatınca aklıma 17 Aralık’tan 8 ay önce MİT’in yolsuzluklar ve bakanların Zarrab’la uygunsuz ilişkilerinin AKP hükümeti açısından aleyhte kullanılabileceğini, hükümetin zarar görebileceğini rapor etmesi geldi.
Bu parçaları birleştirince MİT’in tam bir parti istihbaratı ve AKP Gestaposu olduğu ortaya çıkıyor.
‘HAKAN FİDAN GEMİNİN BATTIĞINI GÖRDÜ’
Tecrübeli terör uzmanı, Hakan Fidan’ın istifasıyla ilgili tespitlerini şöyle sıralıyor:
Fidan geminin battığını gördü. Çünkü batışı görebilecek ve değerlendirebilecek bir yerde. Bu sebeple korunma zırhına bürünmek istiyor. Çünkü Selam-Tevhid ve KCK soruşturmalarında olanları ve neler yaptıklarını çok iyi biliyor.
Arınç’ın “Süpermen yetkilerine sahip biri nasıl istifa eder” diyerek şaşırması normal.
Çünkü Arınç, Tevhid-Selam ve KCK soruşturmalarının içeriğini bilmiyor. Bunların nasıl en vahim suçlara battıklarını bilmiyor. Hükümetteki İran yanlısı ekip, Recep Tayyip Erdoğan’ın bittiğini görüyor. Ve kendilerini korumaya alıyorlar…
Böyle diyor Yurt Atayün.
Şimdilik yazmadığımız bazı konuları da zamanı gelince yazarız.”