Uzan Ailesi’nin
yurt dışına kaçırdığı paralarla ilgili bugüne kadar birçok iddia ortaya atıldı. Ancak bu iddiaların hiç birisi resmi makamlar tarafından doğrulanmadı. Son olarak Genç Parti Lideri Cem Uzan’ın, Fransa’ya sığınmasının ardından Paris’te lüks bir
yaşam sürmesi ile birlikte, Uzan Ailesi’nin yurt dışındaki paraları tekrar gündeme geldi. Uzan Ailesi’nin yurt dışına kaçırdığı paralarla ilgili olarak
TMSF, ilginç bilgi ve belgelere ulaştı. TMSF uzmanlarının,
Uzan Grubu şirketlerinin evraklarında yaptığı incelemelere göre,
İmarbank’ın off-shore şubelerinden tam 400 milyon dolarlık
transfer yapıldı. Bu transferler
Avrupa başta olmak üzere birçok
bankanın off-shore şubelerinde dolaştırılarak izi kaybettirildi. Yine tespitlere göre İmarbank dışındaki şirketlerden de başta
İsviçre bankaları olmak üzere Avrupa’daki bankalara 300-400 milyon dolar aktarıldı. Bu kaynağın 250 milyon doları,
Türkiye,
Motorola ve
Nokia şirketleri tarafından alınabildi. Bu iki transferlerin dışında, Telsim’in, çimento fabrikalarının ve diğer şirketlerin yurt dışında elde ettiği gelirlerin tamamı, Avrupa bankalarında tutuldu. Bu şirketlerin yurt dışı şirketlerinden de en az 500 milyon dolarının devletten kaçırıldığı tahmin ediliyor. Yani sadece tespit edilenler dikkate alındığında Uzan Ailesi’nin yurt dışında, en az 1 milyar dolarlık nakitinin olduğu biliniyor. Bu nakitle Uzan Ailesi, halen Türkiye’nin en zenginlerinin başında geliyor.
Türk patronların IMF’nin bile aklına gelmeyecek tasarrufu
• Reel sektörün
kriz nedeniyle aldığı tasarruf tedbirlerini araştıran ekonomi yönetimi, Türk patronların krizi aşmak için IMF’nin tasarruf tedbirlerini bile gölgede bırakacak yöntemler bulduğunu belirledi. İşçi çıkarma, maaşların düşürülmesi,
işçilerin sigortasız çalıştırılması gibi klasik tedbirlerin yanı sıra, iş yerlerinde verimi artırmak ve tasarruf sağlamak için, başta
tekstil olmak üzere birçok sektörde ‘
tuvalet takip sistemi’ kurulması ekonomi bürokratlarını bile şaşkına çevirdi.
Tuvalet takip sistemi ile işçilere
mesai saatleri içinde üç kez tuvalete gitme hakkı veriliyor. Üç defadan fazla tuvalete giden personelin ücretinden ise
kesinti yapılıyor. Yapılan araştırmada, tuvalet takip sistemi satışlarının geçtiğimiz yıl adeta
rekor kırdığı belirlendi. Yaptığımız araştırmaya göre güvenlik sistemi satan birçok şirket, tuvalet takip sistemi satmaya başlamış. Söz konusu şirketler tuvalet takip sistemi kullanan şirketlerin ne kadar kâr edeceğini bile hesaplamış. Şirketlerin hesabına göre, bir tuvalet 12 dakika sürüyor. Bir işçinin
mesai saatleri içinde üç kez tuvalete gittiği baz alınırsa bir günlük mesainin 36 dakikası tuvalette geçiyor. Yani bir işçi bir yıllık mesainin 158 saatini tuvalette harcıyor. İşte şirketler bu hesabı patronların önüne koyarak, ‘Zararı siz düşünün’ diyorlar.
BTC hattı karıştı
Bakü-Tiflis-
Ceyhan Petrol Boru Hattı’nda, Türkiye’yi devre dışı bırakma oyunu oynanıyor. Projenin sahibi konumundaki BTC Co. şirketi, geçtiğimiz yıl hattın Türkiye toprakları içinde kalan kısmının işletmesini BOTAŞ’tan almak istemişti. BOTAŞ ise bu talebe tepki göstererek, konuyu tahkime götürmüştü. BTC Co. şirketinin büyük ortağı olan
İngiliz BP bu kez de BTC’nin Türkiye kısmının işletilmesinden sorumlu görevlileri transfer etmeye başladı. BP’nin bu çerçevede hattın işletilmesinde görevli 5-6 kritik bürokratı, transfer ederek şirketin Türkiye ofisinde görevlendirdiği belirtildi.
Enerji kulislerinde BTC Co.’nun son olarak BOTAŞ’tan, hattın işletilmesinde görevli Türk personelin bir kısmının sözleşmelerinin feshedilerek, yerlerine BTC Co. şirketinin önereceği kişilerin işe alınmasını talep ettiği konuşuluyor. Bu talep, iplerin iyice gerilmesine neden oldu. BTC Co. şirketinin bu girişimleri, Türkiye’yi devre dışı bırakma olarak değerlendiriliyor. BOTAŞ yetkililerinin, hatta yaşanan sıkıntılarla ilgili
Enerji Bakanı Taner Yıldız’a bilgi verdiği, Yıldız’ın krize el koyduğu belirtildi. BTC’de tartışmanın daha da büyümesinden endişe ediliyor.
Bankacılar çeki alırken korktu
Piyango’nun 30 milyon liralık
yılbaşı ikramiyesine kazanan dört talihli, geçen hafta banka müdürleri aracılığı ile çeklerini aldı. Talihlilerin hiç birisi de ortaya çıkmadı. Yetkililer, bu durumu güvenliğe bağladılar. Talihlilerin yanı sıra talihliler adına çeki alan banka müdürlerinin bile can güvenliği endişesi taşıdıkları bildirildi. Bir banka müdürünün ise, çeki aldıktan sonra “Beni takip eder ve çeki elimden alırlar mı” dediğini öğrendik.
STAR