‘Beyaz altın’ olarak tabir edilen pamuğun hasat vermeye başlandığı bu günlerde elektrikleri kesilen yaklaşık 80 köydeki pamuk kozada kurumaya başladı. Toprağa serpilen gübre ise sulanmadığı için hala erimediği görülüyor. Cılız kalan mısır başak vermiyor. Biberler ise dalında çürümeye başladı. Bölgede her gün eylem yapan çiftçiler sesini duyuramamaktan yakınıyor. Yol kapatma eylemlerinden sonuç alamayan çiftçi, bu sefer tarlalardaki ürünleri sökerek eyleme devam ediyor. 

Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine bağlı Bulgu, Yalınlı, Gözdeğmez, Salihler, Demirli ve Bakacak köyü çiftçileri tarlada eylem yaptı. Cılız kalan ve kurumaya yüz tutan mısırları pulluklarla sürerek söken çiftçi, kozada kuruyan pamuğu elleri ile söktü. Her çiftçinin zararı yüz bin lirayı geçeceği öngörülüyor.

Yaklaşık yüz çiftçi önce tarlayı sürdü, ardından pamuk tarlasında soyunma eylemi yaptı. 'Elbisemiz kalmıştı, onu da alın' diyerek siyasilere gönderme yapan çiftçi, cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan’a en yüksek oyu veren ilçeler arasında yer almanın cezasını çektiklerini öne sürdü. 

Çiftçilerden Mehmet Sait Tur, çıkacak toplumsal olaylardan yetkililerin sorumlu olacağını söyledi. 350 dekar arazisi olduğunu dile getiren Tur, 100 bin lira masrafının olduğunu açıkladı. Tur, "Hiçbir yere borcum yok. Çıkacak toplumsal olaylardan dolayı yetkililer sorumlu. Biz çok mağduruz. İlacı, gübreyi, mazotu borca almışız. Alacaklar yarın kapımıza gelecek, toplumun huzuru bozulacak. Bunun hesabını kim verecek?" diye sordu.

Bir ayı aşkın süredir elektiklerinin kesildiğini kaydeden Hasan Tok adlı çiftçi bölgede 15 bin çiftçinin mağdur edildiğini söyledi. Bu yılki mahsulden beklentilerinin kalmadığını belirten Tok, zararın devlet tarafından karşılanmasını istedi. 

Hüseyin Demir adlı çiftçi günlerce karanlıkta kaldıklarını ancak yanı başındaki mülteci kampının bir saniye bile elektriklerinin kesilmediğini ileri sürdü. "Günlerdir ne evin elektrikleri ne de kuyu elektrikleri var. Ama kampın elektriği bir dakika bile kesilmiyor. Bizi de bir ay mülteci saysınlar." diyerek sitem etti. Milletvekillerinin ilgisizliğinden yakınan Başka bir çiftçi de 'bunun masrafını kim ödeyecek' diye sordu. 

Kesik elektriğin cumhurbaşkanı seçiminden 2 gün önce verildiğini, seçimden sonra yine kesildiğini belirten İsmail Tur adlı çiftçi, milletvekillerine savunmaları için oy verdiklerini aktardı. Tur, "Çiftçi arkadaşlarımızın hali ortada. Bir donumuz kaldı, AK Parti gelip onu da alsın. Ne elektriğimiz var ne de su. Karşımızda IŞİD terör örgütünde gece tüm ışıklar yanıyor, biz karanlıktayız. Suyumuz yok. Erdoğan bize su getirsin. Cumhurbaşkanı oldu, devlet başkanı oldu ne olursa olsun bize yaramadıktan sonra…" ifadelerini kullandı.

Günümüz şartlarının 50 yıl öncesini anımsattığını ifade eden Halil Gergin de çiftçinin perişan olduğunu sözlerine ekledi. Yaşananları sert bir dille eleştiren Gergin, şu ifadelere yer verdi: "Burada 100 köy var, hepsi felç olmuş. Kaymakama gidiyoruz. Ancak kampın ihaleleri ile uğraşıyor. O kadar zamanımız yok. Pamuk koza tutmuş, mısır felç olmuş. 2 -3 gün sonra elektrik gelse de işimize yaramaz. Bizim suçumuz geçen seçimde Erdoğan’a yüzde 84 oy verdik, onun cezasını çekiyoruz. Mahsulü alamazsak Türkiye’nin 40 yıl sonrasına döneceğiz. Allah'tan korkun, böyle devlet mi olur? 15 gündür bu ürün su içmiyorsa su versem ne olur. Dağlara çıkarız, dağlara… Sabrımızı taşırmasınlar."

CİHAN