İstanbul'un çeşitli semtlerinde
küçük yaştaki 7 kız çocuğuna
tecavüz ve cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla yargılanan
Yüzbaşı, vatanı için canını vermeye hazır bir
subay olduğunu, kendisini karalamaya çalışan insanların saf olduğunu söyledi. İfadesinde basını suçlayan Bülent A. , "4 Nisan'dan beri birçok insan tarafından karalanıyorum. Vatanı için canını feda etmeye hazır bir subayım. Beni karalamaya çalışanların saf olduğuna inanıyorum." dedi.
Hadımköy Zırhlı Piyade Tugayı'nda görev yapan Bülent A., Bahçelievler'de küçük bir kız çocuğuna cinsel saldırıda bulunduğu sırada yakalanmasıyla ilgili olarak hakim karşısına çıktı. Sanık Yüzbaşı, hakkındaki bütün suçlamaların asılsız olduğunu ve bir komploya
kurban edilmek istendiğini ileri sürdü. Bülent A.'nın
apartman boşluğunda
bıçak ile saldırarak tecavüz etmeye çalıştığı Y.A. (12) ise ailesinin zoru ile getirildiği
duruşmada, 'Ne olur beni onunla yüzleştirmeyin' diyerek yalvardı. Mahkeme, pedagog olmadığı için küçük Y.A'yı yüzleştirmeye almadı. Küçük Y. A.'nın annesi N. A.'da duruşmanın başından sonuna kadar gözyaşlarına boğuldu. Sanık ifade verirken acılı annenin, zaman zaman kendini tutamayarak sanığa sözlü suçlamalarda bulundu. Sanığın
Bakırköy Adliyesi'nde toplam 5 dosyası bulunuyor. Bu dosyalardan Yüzbaşı hakkındatoplam 72 yıl 6 ay
hapis cezası isteniyor.
Tecavüz sanğı Yüzbaşı Ç. C. A ve S. Z.'nin görüldüğü davada ilk defa hakim karşısına çıkmış ancak susma hakkını kullanmıştı. Bakırköy 4'üncü Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya
tutuklu olarak gelen
sanık piyade yüzbaşı Bülent A., ilk defa hakim karşısında ifade verdi.
Sadullah Turgut'un
savunma avukatı olarak bulunduğu duruşmada, sanık yüzbaşının elinden son anda komşusunun yardımı ile kurtulan Y.A'nın annesi N.A da hazır bulundu.Duruşma boyunca
gözyaşı döken anne N.A'nın bitkin hali gözlerden kaçmadı. Bülent A., duruşmada Bahçelievler'de yakalandığı ve vatandaşlar tarafından
linç edilmek istendiğini anlattı. Beykent Üniversitesi'nde yüksek
lisans yaptığını kaydeden Yüzbaşı, olayı şöyle anlattı: "Olay günü, hem kütüphanelere uğramak hem de arızalı olan bilgisayarımı
tamir etmek için evden çıktım. Bilgisayarımı tamir edilmesi için Şirinevler'de bir yere bıraktım. Daha sonra, kızkardeşimin bisikletini tamir ettirmek için bisikletçiye gittim. Bisikletçiden bilgisayarımı bıraktığım yere gidiyordum. Yolda bir hafta önce tanıştığım, fakat adını bilmediğim 19-20 yaşlarındaki bir bayanı ona benzettim. Tam köşede bayanı gözden kaybettim. Sonra, olayın olduğu sokağa döndüm. Takip ettiğim bayan buralara girmiş olabilir diye kapısı açık olan apartmanın içine girdim.
Merdiven başında
mavi önlüklü bir ilkokul öğrencisi gördüm. Abla, nereye gitti diye sordum. Bu soruyu sorar sormaz paniğe kapıldı ve bana 'Üst katta oturuyoruz' dedi. Zannedersem daha önce kortutulduğu için paniğe kapıldı. Elindeki kitapları yere fırlatarak 'Benden ne istiyorsan alabilirsin' dedi. Yere yığılır gibi bir hareket yaptı. Ben de sakinleştirmek ve yerden kaldırmak için kollarından tuttum. Bu arada arkamdaki dairenin kapısının açıldığını hissettim. Ben orada neden bulunduğumu açıklayamam kaygısıyla kaçtım. Arkamdan yakalayın diyerek bağırdılar. Etraftaki herkes üzerime saldırmya başladı. Ben de korkutmak maksadıyla
silah var, yaklaşmayın dedim. Sonra polis geldi, polise rağmen etraftakiler, polise ve bana saldırdılar."
Yüzbaşı olayı anlattıktan sonra şunları dile getirdi; "Suçlamaların hiç birini kabul etmiyorum. Ben şerefimle vatanıma milletime görev yapmaktayım. Bu tür suçlarla alakam yoktur.
Cumhuriyet savcılğındaki hiç bir beyanımı kabul etmiyorum. Beyanlarım basının da etkisi ile sanki ben sapıkmışım gibi alınmak istendi. Basının yargı üzerinde etkili olmamasını istiyorum. Ben savcılığa getirildiğimde bu olayın dışında altı tane suç daha bana yüklendi. Bunların hepsi basının yönlendirmesi sonucunda oldu."
Duruşma boyunca, gözyaşı döken ve bitkin olduğu gözlerden kaçmayan küçük Y.A'nın annesi N.A, olay günü işyerinde olduğunu, durumu komşularından duyduğunu söyledi. 34 yaşındaki yüzbaşı Bülent A.'nın cinsel itismarından son anda kurtulan 12 yaşındaki Y.A, yüzleştirme yapılması için ailesinin zoru ile adliyeye getirildi. Küçük Y.A, duruşma kapısında beklerken ailesine 'Ne olur beni onunla yüzleştirmeyin' şeklinde yalvardığı görüldü. Küçük kız, pedagog bulunmadığı için
mahkeme tarafından yüzleştirmeye alınmadı.
Öte yandan duruşmada son olarak söz alan sanık Bülent A.'nın avukatı Sadullah Turgut, hazırlıkta alınan kan örneklerinin usule aykırı alındığını ileri sürdü. Turgut, bu örneklerin hakim kararı ile alınması gerektiğini aynı zamanda, kanuna göre bu örneklerin
Polis kriminal Şube Müdürlüğü yerine
Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesi gerektiğini söyledi.
Avukat Turgut, polis tarafından alınan raporların hiç birini kabul etmediklerini, bu raporların dosyadan çıkarılmasını talep etti. Turgut, Sanık Bülent Altın'nın Adli Tıp Kurumu'na sevkedilerek sperm,
tükürük ve her türlü genetik testin yeniden yapılmasını istedi.Avukat Sadullah Turgut'un taleplerinin davanın ileri aşamalarında değerlendirilmesine karar veren mahkeme heyeti, Y.A'nın ifadesinin alınması için duruşmayı erteledi.
CİHAN