İzmir’de yaşayan Diyarbakır doğumlu Osman Toptaş (28), yüzde 90 zihinsel engelli olmasına rağmen askere çağrıldı. Özel eğitim öğretmeni Güven Aksaray, olaya tepki gösterdi.
Annesi hasta, babasını ise 2010 yılında kaybeden Toptaş, 7 Şubat 2007 tarihinde Alsancak Nevvar-Salih İşgören Devlet Hastanesi'nden yüzde 90 zihinsel engelli raporu aldı. Bu raporla birlikte engelli bakım parası alan genç, askerliği erteletti ancak Silvan Askerlik Şubesi, GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Komutanlığı'na sevk etti. Burada yapılan tetkiklerde ise 'entelektüel davranış bozukluğu' teşhisi koyularak derhal Ankara’daki birliğine katılması istendi. Bu akşam Ankara’ya gitmek için otobüse binecek Toptaş ile birlikte özel eğitim öğretmeni Güven Aksaray, bir basın toplantısı düzenledi.
'GATA’DAKİ BİNBAŞI ‘ENTELEKTÜEL DAVRANIŞ BOZUKLUĞU’ DİYOR'
Öğretmen Aksaray, “35 yıldır özel eğitim çocuklarına hizmet vermekteyiz. Şimdi Osman gibi daha çok engelli kardeşimizin, bu hatalı davranış ve tutumlarından dolayı askere alınması isteniyor. Bu raporu veren GATA’daki binbaşı, ‘entelektüel davranış bozukluğu’ diyor. Böyle bir şey olamaz. Bu çocuk, mental retardasyon. O bakımdan zaten bu çocukta öyle bir şey olmasa yüzde 90 engelli raporu verilemez. Pekiyi bir şey daha soruyorum ben, söylesinler bakalım, temsili olarak engellilere bir gün neden askerlik yaptırıyorsunuz? Haydi sorsunlar ve söylesinler, neden yapıyorsun? İşte bu çocuk da yüzde 90, neden yaptırıyorsunuz? Bu çocuk yarın, annesi de üzüntüsünden felç geçirecek. Yarın bu çocuğu askere aldılar, gitti askere, silah da vermediler fakat başka bir sebep yüzünden çocuk, tuttu başka bir eri vurdu. Ne olacak pekiyi, söyler misiniz bana? Ne olacak? Bu çocuk vurdu, kim sorumlu? O binbaşı sorumlu. O raporu veren kişiler sorumlu. Bu çocuğun bunu yapamayacağı belli. Zihinsel engelli çocuk, askere nasıl alınabilir? Gözleri görmüyor, işitme problemi var, engel durumu yüzde 90, askere alıyorsun çocuğu. Böyle bir şeyi mantık kabul etmez zaten. Şimdi ben bir şey daha söylüyorum. Bunu açık açık söylüyorum ama duysunlar. Askeri hastanelerin psikiyatri bölümleri, maalesef verdiği raporların çoğunda, ben engelli öğretmeni olarak 35 yıldır bu işin içindeyim. Hiçbirine inanmıyorum. İstediklerine istedikleri raporu veriyorlar. İstediklerini de böyle çocukları askere gönderiyorlar. Şimdi bu çocuk, Başbakanlık'tan engelli olmasa bu kartı alabilir mi? Alamaz. Gelmiş buradan yardım alabilir mi? Alamaz. Bu çocuk ortada. Yarın bu çocuk askere gittiği zaman sorumluluğunu kim alacak? Kim alacak söylesinler bakalım. Anne felç geçirmiş, baba kaybedilmiş, bu çocuğu alıp askere götürüyorsun veya bunun gibi örnekleri diyorum, Osman gibi örnekleri diyorum. Giresun da da çıkmış, başka yerde de çıkmış ama artık bunlara devletimiz olarak bir çözüm bulmaları gerekir.“ şeklinde konuştu.
'ÇÜRÜĞÜ ALAMADIK, BENİM SADECE İSTEDİĞİM BU'
Ne yapacağını bilemediğini söyleyen Osman Toptaş ise, “Diyarbakır Silvan’dan, askerden kağıt geldi. Bizimkiler şoka uğradı. Sonra askeriyeye gittik. Askerlik, 'Siz sahte şey yapıyorsunuz, sahte engelli.' diye. Sonra bizi GATA’ya gönderdiler. Orada da, 'Siz sahtesiniz.'. Bir daha her sene böyle geçti. Şimdi beni askere çağırıyorlar. Yüzde 90 zihinsel engelliyim. Sahte yaptığımı söylüyorlar. Ankara askerlik çıktı. 2007 yılından bu yana yüzde 90 zihinsel engelim olduğu yönünde raporum var. Askere gitmekte biraz korkum ve heyecanım var. Gitmezsem yakalayacaklar. Bu akşam bineceğim. Yarın teslim olacağım. Bu kadar. Sadece bir çürük alacağım. Başka bir şey değil. Vatani görevini herkes yapabilir ama biz engelliyiz. Yetkililer çürük versinler, çürüğü alamadık. Benim sadece istediğim bu, bu kadar. Duygularım bu kadar. Alsancak Devlet Hastanesi'nde bütün doktorlar, kafadan diye yazıp bir gün içinde verdiler. Bozyaka ve Yeşilyurt Devlet hastanelerinden de benzer raporlar aldık. Engelli bakım parası alıyoruz. Annem biraz korkuyor. Oğlum gidecek, nasıl yapacak diye korkuyor. Bu da engelli Başbakanlık kartım ama çürüğü alamadık. 2007’den beri bu raporum var. Otobüs, tren, büyük şehirlere gidince bununla biniyorum. Elime kına yaktılar, burada yaptılar. Geri geldiğimde, engelliye böyle sorunlar yaşatıyorlar diyeceğiz. Mont, elbise, pantolon, ayakkabı aldım.“ dedi.