Libya'nın
Trablus kentindeki
büyükelçilikte 12 Türk
tahliyeyi bekliyordu. Davutoğlu,
Başbakan'dan onay aldı ardından Cumhurbaşkanı'nı uyandırarak düğmeye bastı.
SABAH, Türkiye'nin Trablus Büyükelçiliği'ni
kapatma kararına ilişkin
önemli perde arkası ayrıntılara ulaştı. 1
Mayıs Pazar günü alınan kararda Muammer Kaddafinin oğlu ve torunlarının öldürülmesi ile aynı gün
Fransız, İtalyan,
İngiliz sefaretlerinin yağmalanması etkili oldu.
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu önce Başbakan
Tayyip Erdoğan'ı ardından Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül'ü aradı. Saat 01.00'e geliyordu ve Gül uyuyordu ancak tahliye kararının alınabilmesi için uyandırıldı. Büyükelçi Levent Şahinkaya ve beraberindekilerin dönmesi için izin istedi. İşte Libya'dan çıkışın hikayesi :
1 DİPLOMATA 2 POLİS
Trablusgarp Büyükelçiliği, uzun süre önce Türk vatandaşlarının tahliyesi sırasında boşaltılmış, başta eşler ve çocuklar Türkiye'ye dönmüştü. Son olarak nisan ayı başında da 17
personel daha Türkiye'ye geldi ve elçilikte 4 diplomat ile 8 özel harekâtçı kaldı. Büyükelçilik ve
rezidans çok yakın olmasına karşın, 12 kişi, binadan çıkamıyordu. Bahçeye çıktıklarında boş kovanları topluyorlardı. En son 1 ay önce
sebze yemişler ve C-130 askeri
tipi uçakla gelen pirinç,
bulgur,
makarna, fasulye, nohut gibi kuru gıdaları da artık tükenmek üzereydi. Yemekleri kendileri yapıyor ve karavanadan yiyorlardı. Yerel personel güvenlik kaygısıyla artık göreve gelemiyordu.
1 Mayıs Pazar günü Kaddafi'nin oğlu ve torunlarının
ölüm haberinin ardından uzun süredir ertelenen karar için düğmeye
Dışişleri Bakanı Davutoğlu bastı. Önce gece yarısı olmasına karşın, Erdoğan'ı aradı, onay aldı. Ardından da Büyükelçi Cumhurbaşkanının temsilcisi olduğu için Gül arandı. Saat gece yarısını geçmiş 01.00 sularındaydı. Gül uyuyordu, yatağından uyandırıldı, durumun aciliyeti aktarıldı. Cumhurbaşkanı sözlü talimat verdi ve bu talimat Elçilikte konaklayan 12 kişiye
müjde gibi geldi. Ama Davutoğlu'nun talimatı açıktı. Kaçar gibi değil, Türk bayrağıyla gideceklerdi.
BAYRAĞI ÇEKTİ VE ÇIKTI
Büyükelçi Şahinkaya, aracına Türk bayrağını çekti, peşinde de elçiliğe ait 2
araç daha yer aldı. Hiçbir koruma yoktu. Davutoğlu'nun talimatıyla 08.00'de kontak çevrildi ve Trablus'tan 200 kilometrelik yola çıkıldı. Yol boyunca durmayan
konvoy savaşın tüm izlerine tanıklık etti.