Haşim Söylemez imzasıyla çıkan ve terör Örgütünün 'yeni hedefi işgal' olacak denen yazıdaki detaylar da bugün yaşadıklarımıza birebir uyuyor. İşte her şeyi özetleyen o haber...
***
KCK'nın yeni hedefi ‘işgal'
KCK/
PKK, terör aleyhine yaşanan gelişmeler üzerine yeni strateji belirledi. Tabanı toparlamak isteyen
örgüt,
şehirlerde ‘işgal' hareketleri başlatmanın peşinde.
Türkiye yine terör açısından zor bir sürece giriyor. Zira KCK/PKK ile ilgili son gelişmeler örgütün dengesini bozdu.
Yargıtay tarafından KCK resmen
terör örgütü kabul edildi. Molotofla insan hayatını tehdit edenlere ağır ceza verilmeye başlandı. MİT-KCK arasındaki ilişkiyle ilgili iddiaların arkasından da örgüt içinde MİT-
JİTEM ve
El Muhaberat ‘ajanlığı' kavgası çıktı.
Bunlara KCK mensuplarına yönelik operasyonların devam etmesi ve PKK infazlarının özel yetkili savcılar tarafından soruşturulması da eklenince örgüt iyice telaşlandı.
İddiaya göre KCK, yaşanan bütün kırılmaları ortadan kaldırmak ve tabanını diri tutmak için yeni strateji peşine düştü. KCK'nın ilk adımlarından biri terör çıtasını yükseltmek olacak. Yabancı istihbarat servisleriyle de çalışan örgütün amacı Türkiye'yi Ortadoğu'daki ve komşu ülkelerdeki gelişmelerden uzak tutmak ve hareket alanını daraltmak. Bunun için 2011 yılında uygulamaya koyamadığı ‘
kaos' planını devreye sokmayı tekrar deneyecek.
KCK/PKK hedefine ulaşmak için bazı il ve ilçeleri işgal altına almayı, siyasilere yönelik ciddi suikastlar yapmayı hedefliyor. Örgüt, şehir hareketlenmelerine, gösteri ve bombalı saldırılara hız verecek.
Suikastlar ve bombalı saldırılar için özel eğitimden geçirilen 200 kadar militanın Türkiye'ye getirildiği ileri sürülüyor. KCK bu sefer farklı bir yöntemi daha deneyecek; bu zamana kadar kendi uzantısı olan ve şehir
eylemlerini gerçekleştiren TAK (
Kürdistan Özgürlük Şahinleri) Amid Birliği (bu zaman kadar üstlendiği bir eylemi yok) yeni paravan örgütlerle eylemlerini sürdürecek. Oluşturulan
küçük hücre yapılanmaları, KCK'ya doğrudan bağlı olmayacak; ancak militan anlamında örgütten beslenecek. Eylemler, daha önce irtibatlı oldukları derin yapı ile birlikte organize edilecek.
Örgütün hedeflerinden biri polis merkezleri ve karakollara saldırıları artırmak.
KCK bunun için KCK tutuklanmalarını bahane ederek tabanını polise karşı kışkırtıyor. KCK/PKK'nın bunun için strateji bile değiştirdiği söyleniyor.
Kuzey Irak'taki kampların militan gönderip saldırı düzenlemesi güçleştiği için şehirlerdeki milis gücü adı verilen birimler harekete geçirilecek. KCK bu amaçla tabanına ciddi oranda
silah dağıttı. İşin ilginç yanı, dağıtılan silahlar arasında kaleşnikof
marka tüfeklerle birlikte TSK'nın kullandığı G-3
piyade tüfeklerinin de olması.
KCK/PKK bu zamana kadar milis kuvvetlerine 4 bin silah dağıttı. Ama asıl sıkıntı plastik patlayıcıların Türkiye'nin her yerine dağıtılmış olması. Her ne kadar güvenlik güçleri patlayıcıların bir kısmını ele geçirse de dağıtılan patlayıcı miktarı hayli fazla. İddialara göre örgüt çok miktarda A-4, C-4, RDX ve bunların türevi patlayıcıları Türkiye'ye soktu.
Alınan bilgilere göre, KCK eylem hazırlığı için sözde Zap eyaletindeki HPG Ana Karargâhı'na bağlı Roj Muhabere sistemini (haberleşmede kullanılan
telsizlerin tekmil verdiği son nokta) yeniden düzenledi. Telsiz kodları ve eylem parolaları da değiştirildi.
KCK/PKK, eylemleriyle ‘Devrimci Halk
Savaşı'nı başlatacağını ilan ediyor. Bu kavram İmralı'da
tutuklu bulunan Abdullah
Öcalan tarafından ortaya atılmış ve uygulanması talimatı verilmişti. Fakat devletin Öcalan ile görüşmesi üzerine bu planın 2011'de uygulanmasına ara verilmişti.
‘Devrimci Halk Savaşı' için düğmeye basıldı. Pilot
bölge olarak örgütün etkin olduğu
Şırnak,
Hakkâri ve ilçeleri seçildi. Bu ilçe ve şehirler, KCK/PKK'nın dağ ve milis kuvvetlerinin ortak operasyonu ile
işgal edilecek ve kurtarılmış bölge ilan edilecek. Önce devletin resmî kurumları ele geçirilecek, ardından şehirlerde büyük çatışmalar başlatılacak. Bu süreçte dışarıdan herhangi bir saldırı olmaması için
siviller kalkan olarak kullanılacak.
Ocak 2012'de güvenlik güçlerine ifade veren T. Törközün, şehirlerin işgal ve kaos planının artık uygulamaya konulacağını anlattı. Törközün özetle şöyle diyor:
“Kazan Vadisi Operasyonu ve Kuzey Irak'a yapılan operasyonlardan dolayı ertelenen Devrimci Halk Savaşı 2012 yılında (marttan itibaren) devreye girecek.Bu savaş başlatılırsa çok fazla asker, polis ve kamu görevlisi zarar görür. Örgüt
model olması açısından savaşı en fazla kitlesi olduğu
Hakkâri ve Şırnak'tan başlatmak istiyor. Şehirlerdeki Öz Savunma Birlikleri adı verilen gençler ve milis güçler örgüt mensupları ile bölgeyi, mahalleyi ele geçirip devletin bütün unsurlarını o bölgeden saf dışı bırakıp kurtarılmış bölge ilan edip kendi bayrağını dikerek hâkimiyet kurmak istiyor. Söz konusu savaş sivil kayıplar verileceğinden dolayı örgüt içinde hep tartışılıyordu. Ancak Öcalan'ın kitaplarında ve gönderdiği notlarda ‘Halkın kurtulması için yapılacak savaşta gerekirse
1 günde 1 milyon Kürt ölecek ama Kürt
halkının özgürlüğü savunulacak' demesi militanlara dikte edilmiş durumda. Bu şehirlere hâkim tepelere doçkalar kurulup ateş açılarak savaş başlatılmış olacak.”
5
Mart 2012 / HAŞİM SÖYLEMEZ - AKSİYON