Soruşturmayı yürüten
özel yetkili savcılar, dosyadaki çelişkileri gidermek için detaylı
otopsinin yapılmasına karar verdi. Bu çerçevede
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan mezarın açılmasını istedi. Edinilen bilgilere göre savcılar, Özden'in
JİTEM'de çalışan ve halen
Ergenekon davasında yargılanan bazı kişiler tarafından
infaz edildiği iddiası üzerinde duruyor.
Resmî bilgilere göre
Rıdvan Özden, 14
Ağustos 1995 tarihinde
Mardin'in Savur ilçesi Ormancık köyü kırsal kesiminde
teröristler tarafından açılan ateş sonucu iki korumasıyla birlikte şehit oldu. Ancak eşi Tomris Özden, Rıdvan Özden'in
ölümünü
şüpheli bulduğunu, detaylı otopsi yapılmadığını belirtti. Bazı itirafçılar ile askerî
tanıklar da bu iddiaları doğrular nitelikte beyanlarda bulundu. Tomris Özden, özel yetkili savcıya verdiği ifadesinde eşinin iddia edildiği gibi alnından değil, ensesinden vurulduğunu, 12 Ağustos günü öldürüldüğünü, cesedinin 2 gün arazide bekletilip 14 Ağustos'ta şehit edilmiş gibi
rapor tutulduğunu anlattı. Bazı asker tanıklar da belirtilen tarihte çatışma olmamasına rağmen,
Albay Özden'in cesedinin iki gün arazide bekletildiğini dile getirdi. Özden'in vurulduğu tarihte, çatışma
bölgesindeki operasyona katılan bir asker, 'tanık' olarak dinlendi. Tanık asker, 5 PKK'lının öldürüldüğü çatışmadan bir gün sonra Özden'in postası ve korumalarıyla birlikte çatışma bölgesine geldiğini, bu sırada vurulduğunu dile getirdi. Terör örgütünün üst düzey yöneticisiyken yakalanan Şemdin
Sakık ise o dönemde PKK'nın bölge komutanı olduğunu ve Özden'in şehit edildiği gün pusu ya da çatışmanın yaşanmadığını anlattı.
Şehit
Albay Rıdvan Özden dosyası
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan,
Ergenekon davasına
bakan İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'ne de gönderilmişti. Dosyada, Albay'ın ölümünün halen
faili meçhul olduğu belirtiliyor. Ergenekon davasına bakan mahkemenin talebi doğrultusunda gelen dosyada Albay Özden'in eşi Tomris Özden'in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadesi, Özden'e yönelik ölüm raporları ve ölümüne dair tanıkların ifadeleri yer alıyor. Özden'in, Ergenekon davası sanığı olan dönemin JİTEM bölge sorumluları Albay
Atilla Uğur ve
Veli Küçük'le tartıştığı ve ardından 'infaz edildiği' de iddialar arasında. Tomris Özden, "Evimden birtakım belgeleri alan, benim o yıllarda mücadele etmekte zorluk çektiğim hatta tehdit aldığım başta
Veli Küçük dahil birçok kişinin yakalanması iddialarımı doğruladı. Eşimin mezarının açılarak otopsi yapılmasını bekliyorum." dedi.