Foreign Policy dergisi, ''2012 yılı Küresel Düşünürler Listesi''ni yayımladı. Dergi, 'Ortadoğu'da Amerikalı hiçbir siyasetçinin yapamayacağı şekilde mücadele etti' dediği Erdoğan'a ve Davutoğlu'na da listede yer verdi. 2012 yılını kapsayan listede birinci sırayı, geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Barack Obama'nın da ziyaret ettiği Myanmarlı muhalif lider Aung San Suu Çii ve Myanmar Devlet Başkanı Thein Sein aldı. Çii ve Sein'in, ''değişimin her yerde, hatta dünyanın en baskıcı ülkelerinden birinde bile olabileceğini gösterdikleri'' için birinciliği aldıkları belirtildi. Listenin ikinci sırasında Tunus Cumhurbaşkanı Munsef Marzuki yer aldı. Bunun nedeni olarak da ''Arap Baharı fikrinin hayatta kalmasını devam ettirmesi'' gösterildi. Eski ABD başkanlarından Bill Clinton ve eşi ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da listede üçüncü sırada gösterildi. İlk 10'daki diğer isimler ise şöyle: ''Robot arabalar devrini hızlandıran Sebastian Thrun, Bill ve Melinda Gates çifti, Pakistan'da Taliban'ın vurduğu 15 yaşındaki insan hakları eylemcisi Malala Yusufzay, ABD Başkanı Barack Obama, ABD Kongresi üyesi ve son seçimlerde Cumhuriyetçi Parti'nin başkan yardımcısı adayı Paul Ryan, Çinli muhalif Çen Guangçeng ve aktivist David Blankenhorn, ekonomist Narayana Kocherlakota ve fizikçi Richard A. Muller.'' ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU 28. SIRADA Listede, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 28. sırada yer aldı. Dergide, ''ön cephede liderlik etmeleri'' nedeniyle Erdoğan ve Davutoğlu'nun listede yer aldığı vurgulandı. 'TÜRKİYE ORTADOĞU'NUN VAZGEÇİLMEZİ' Erdoğan'ın, ''Suriye'de yaşananları Kerbela'ya benzetmesinin'' hatırlatıldığı dergide, Başbakan Erdoğan'ın liderliği altında Türkiye'nin Ortadoğu'nun vazgeçilmez gücü olarak ortaya çıktığı belirtildi. 'DOĞU İLE BATI ARASINDA KÖPRÜ' Dergide, Erdoğan'ın, bölgenin kimlik ve din konularındaki zorluklarında hiçbir Amerikalı siyasetçinin yapamayacağı şekilde mücadele ettiği ifade edilerek, ''Arap dünyasının karışıklıklar içinde olduğu ve ABD'nin geriden öncülük etmekle eleştirildiği bir ortamda Türkiye, kendine özgü kültürü ve tarihinin onu doğuyla batı arasında ideal bir köprü haline getirdiği inancıyla beslenerek, giderek artan belirgin bir uluslararası rol üstlendi'' denildi. Dergide, Erdoğan ve Davutoğlu'nun, yeni liderliklerinin ''bir bedeli olduğunu'' da keşfetmeye başladığı savunuldu. Suriye'deki olayların Türkiye'nin güneyinde güvenlik tehdidi yarattığı ve yüzbini aşkın mültecinin Türkiye'ye akınının Ankara'nın kaynaklarını kırılma noktasına getirdiği vurgulanan dergide, ''Erdoğan ve Davutoğlu, bu nedenle Suriye konusunda, Washington'da da benzeri görülen bir ikilemle karşı karşıya; ya kenarda kalma ya da tek başına yol alma...'' ifadesi kullanıldı.