Daha önce iki
darbe anayasanın hazırlandığı yer olarak hafızalara kazınan
İstanbul Üniversitesi, 30 yıl sonra çok farklı bir platforma ev sahipliği yaptı. Dün üniversitenin ana kampüsünde düzenlenen çalıştaya 80'i aşkın akademisyen katıldı. Yeni anayasayla ilgili taleplerin masaya yatırıldığı çalıştayda,
özgürlük ve gerçek
demokrasi vurgusu ön plana çıktı.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, vatandaşlara, "Bugüne kadar hep anayasalar hazırlanıp önümüze konuldu. Ama şu an kendi anayasamızı yapma imkanına sahibiz. Bu fırsatı kaçırmayalım."
çağrısında bulundu.
Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr.
Burhan Kuzu da vatandaşların sürece katkısının önemine değindi ve
Türkiye'nin entelektüel seviyesinin yeni anayasa için yeterli olduğunu söyledi.
Türkiye darbe ürünü olan anayasalardan kurtularak
sivil bir anayasa metni ortaya koymaya çalışırken, İstanbul Üniversitesi büyük bir çalıştayla sürece katkı sundu. Sivil
toplum temsilcileri ile
yerli ve
yabancı akademisyenlerden oluşan 80'i aşkın konuşmacı, 1961 ve 1982 anayasalarının da yapıldığı
Beyazıt Kampüsü'nde bu kez darbecilerin isteğiyle değil, halkın talebiyle gündeme gelen demokratik anayasa yapımı için bir araya geldi. İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, "Bugüne kadar hep anayasalar hazırlanıp önümüze konuldu. Ama şu an kendi anayasamızı yapmak gibi bir imkâna sahibiz. Hodri meydan diyoruz." ifadeleriyle çalıştayı açtı. Ardından söz alan
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Burhan Kuzu da halkı yeni anayasaya sahip çıkmaya çağırdı. 5 farklı salonda 20 oturumla gerçekleştirilen çalıştayda sivil toplum kuruluşları kendi uzmanlık alanları çerçevesinde yeni anayasadan beklentilerini ortaya koyarken, akademisyenler ise tartışmalı konularda kendi görüş ve çözümlerini anlattı. Görüşler şöyle:
Prof. Dr. Adem Sözüer (İÜ
Hukuk Fakültesi Dekanı): Şu veya bu sebeple süreç yavaşlatılmamalı. Halkın büyük beklentisi var. Kimsenin zoru ve baskısı olmadan yapılan yeni bir anayasa istiyoruz.
Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez: (Anayasa Hukukçuları Derneği Başkanı): İÜ'nün akademisyenleri, darbe anayasalarının yapımında yer aldı. Bu, akademisyenlerin de kendi geçmişiyle yüzleşmesi anlamına geliyor.
Prof. Dr.
Serap Yazıcı (
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi): Halkın iradesi değiştirilemez maddelerle kısıtlanmamalı. Değiştirilemez madde kavramının ortadan kalkmasından endişelenen insanlar var. Bu endişe giderilmeli.
Doç. Dr. Faruk Bilir (
Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi): Anayasada temel
felsefe, çalışmaları halkta başlatıp halkta sonlandırmaktır. Sürecin kapalı kapılar ardında yürümemesi açısından bu çalıştaylar çok kıymetli.
Prof. Dr. Dominique Rousseau (
Fransız akademisyen):
Basın, üniversiteler ve yargı bağımsızlığı anayasal güvenceye kavuşturulmalı.
Yargı bağımsızlığı ise ancak hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesiyle sağlanır.
TUSKON: 82 Anayasası toplum vicdanında kabul görmemiştir, geleceği yoktur. Vatandaşlık tanımı genişletilmeli ve "
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı" terimiyl
e devlet toplumu daha fazla kapsamalı.
TÜSİAD: İnsan hakları odaklı bir anayasa hazırlanmalı ve resmî dil
Türkçe olmakla birlikte anadil öğrenimi güvence altına alınmalıdır.
Memur-Sen: Darbeler hep çalışanın ekmeğini elinden aldı. Anayasa ekmeğimizi güvence altına almalı.
Gökkuşağı
Kadın Platformu: Hiçbir vatandaşını çerçevesi dışında bırakmayan anayasa yapılmalı. Askeri yargı ortadan kalkmalı. Din ve vicdan özgürlüğü geliştirilerek, dinin öğrenilmesi bireylere bırakılmalı.