Bu işlemlerin neden gece geç saatlerde,
personelin evlerinden çağrılarak yapıldığı sorusu üzerine Özüer, şube müdürleri olarak bu durumdan rahatsız olduklarını söyledi. Sanık Özüer, "Hafta sonu da yapılabilirdi. Ama hemen yapılması istendi." diye konuştu.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesinde görülen
İnternet Andıcı
davasının 44'üncü duruşmasında eski 1.
Ordu Komutanı
emekli Orgeneral Hasan Iğsız,
Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Korgeneral
Mehmet Eröz,
Tümgeneral Hıfzı
Çubuklu, emekli
Albay Dursun Çiçek ve Mehmet Deniz
Yıldırım,ın da aralarında bulunduğu 15
tutuklu sanık hazır bulundu. Hakkında
yakalama kararı bulunan Orgeneral Hüseyin
Nusret Taşdeler, Tümgeneral Mustafa
Bakıcı ve kırmızı bülten ile aranan
Bedrettin Dalan ile 7 tutuksuz sanık ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmaya, emekli Albay Sedat Özüer'in savunması ile başlandı. Sanık Sedat Özüer, 2006 ve 2008 yılları arasında 1. Bilgi Destek Şubesi'nin müdürü olarak görev yaptığını belirtti.
PKK yanlısı bölücü yayın yapan
sitelerle mücadele amacıyla
Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde kurulduğu ileri sürülen www.pkkgerçeği.com isimli internet sitesinde yer alan haberleri açık kaynaklardan kullandıklarının söyledi. Sanık Özüer, "
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ve diğer siyasilerin
terör örgütü PKK'yı eleştiren açıklamlarını da sitede paylaştık." dedi.
Siteyi yasalar çerçevesinde işlettiklerini savunan Özüer, sorumluluğunda olan siteyi işletirken mevzuata ve MGK kararlarına da uyduklarını ileri sürdü.
Andıcın hukuka aykırı
belge olduğunu düşünmediğini belirten Özüer, "Andıcın yasal dayanağı olduğunundan paraf attım. Andıcın hukuki bir belge olduğu tarafımdan değerlendirilmiştir" dedi.
Özüer, Pkkgerceği.com isimli sitenin kamuoyunu bilgilendirme amaçlı olduğunun öne sürerek sözlerine şöyle devam etti: Terör örgütü PKK'ın ülkeye verdiği zararlar hakkında sitede haberler yer alıyordu. PKK'nın bebekleri bile katlettiklerine dair fotoğraflara sitede yer verilmiştir. Site açık kalsaydı bu çizgide devam edecekti. Site incelendiğinde söylediklerimin gerçek olduğu anlaşılacaktır."
Sanık Sedat Özüer'in savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in, "Bilgi Destek Dairesinde irtica ile ilgili sitelere hangi şube bakıyordu?" diye sordu. Sanık Özüer'in, irtica konusu ile özel görevlendirilmiş bir şube bulunmadığını iddia etti.
Savcı Pekgüzel'in "İnternet Andıcı hazırlamaya neden gerek duyuldu? Siz de bu
andıcın hazırlanmasında görev aldınız mı?" sorusuna sanık Özüer, "
Andıç hazırlandı ve bize getirildi.
Harekat subayı bize emir verdi. 4
Şubat 2009'da da siteler kapandı." cevabını verdi. Sanık Özüer, müdürlüğünü yürüttüğü 1. Bilgi Destek şubesinin, PKK yanlısı bölücü yayınlar yapan sitelere baktığını, bu sitelerle mücadele amacıyla
Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde kurulduğu iddia edilen www.pkkgercegi.com isimli sitenin de şube bünyesinde faaliyet gösterdiği bilgisini verdi. Bu bilgi üzerine savcı Pekgüzel, bu sitenin kendilerine nasıl verildiğini sordu. Sanık Özüer bu soruya da "Bu siteler 1991 yılından beri görev yapıyordu. Görevi devraldığımda dolayısıyla bu site de şube görev alını içinde olduğu için aynı şekilde devam etti. Zaten
Başbakanlık da bu sitelere bakılsın diye emir vermiş." diye konuştu.
Sanık Özüer, dava konusu 12 Şubat 2009 tarihli İnternet Andıcı'nı kendisinin de ikinci sırada parafet ettiğini söyledi. Savcı Pekgüzel, sanık Özüer'e, "Parafe ettiğiniz Andıç belgesinin ekinde
Türkçe ve
yabancı dil yayın yapan siteler diye iki ayrı liste var. Bunları incelediniz mi?" diye sordu. Özüer bu soruyu da "Ekteki sitelerin konuları ile alakalı görev sorumluluğum bulunmadığı için
kontrol etmedim." dedi.
Sitelerin kapatılması konusu ile ilgili olarak da sanık Özüer, "Sitelerin kapanması emri verildi ve siteler kapatıldı ama aslında siteler kapatılmadı. Sadece erişimleri engellendi. Kendi içimizde görev alanımızla ilgili olarak yine bu siteleri faal tutuyorduk. Sitelerin kapatılması emrini de Bilgi Destek Daire Başkan vekili
Mustafa Bakıcı'ydı. Bakıcı'nın, 19 Haziran 2009 tarihinde 'Fişi çekeceksiniz.' şeklinde emir verdi. Biz de fişi çektik." dedi. Savcı Pekgüzel, "Sitelerin kapatılması konusunda Mustafa Bakıcı sözlü mü yoksa yazılı mı emir verdi?" sorusuna, Bakıcı'nın yazılı ya da sözlü bir emir verip vermediği konusunda aydınlatıcı net bir
cevap vermeyen sanık Özüer, kendi müdürlüğünü yürüttüğü şubede sitelerle alakalı kullanılan bir tek bilgisayar olduğunu, kapatılma emrinin ardından bu bilgisayarı da
teknik destek görevi yürüten şube müdürü
Cemal Gökçeoğlu'na teslim ettiklerini söyledi.
İrticayla Mücadele Eylem planı belgesinin
12 Haziran 2009 tarihinde basında yer aldığını da daireye gittiğinde kendisine söylendiğini belirten Özüer, konu ile alakalı olarak önce nedir ne değildir diye bir yorum yapması için Dursun Çiçek'i beklediklerini söyledi. Daha sonra da Dursun Çiçek, Şirin
Ünal ve
İlker Ziya Göktaş ile birlikte eski Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız'ın makamına gittiklerini belirten Özüer, "
Şirin Ünal paşam ile Dursun Çiçek Albayım Iğsız Paşa'nın makamına girdi. Biz de geri döndük." dedi.
İrticayla Mücadele
Eylem Planı belgesinin basında yer aldığı 12 Haziran 2009 tarihinde Dairede bilgisaylarların tamamen kapatılması ve kullanılmaması konusunda emir verdiğini belirten Özüer, o gün askeri savcılığın olaya el koyduğunu ve Dursun Çiçek'in şubesinden 14 bilgisayarı götürdüklerini söyledi. Kendisinin de savcılığa hazirun olarak gittiğini belirten Özüer, bu bilgisayarların harddisklerinin imajlarının alındığını ve kendisinin de orada bulunduğunu söyledi.
Savcı Pekgüzel'in, "Ben de farklı bir harddisk imajı alınma işlemine katılmıştım. Bir harddiskin imajının alınması 5-6 saat sürüyordu. Bu kadar bilgisayarın imajını nasıl hemen aldınız da ertesi gün bilgisaylarlar iade edildi?" sorusu üzerine Özüer bu konunun, bu işlemleri yürüten askeri savcılığa sorulmasını istedi.
Sanık Sedat Özüer, 19 Haziran 2009 tarihinde bilgisayarlarda güvenli silme işlemi ile evrak kırpma işleminin neden gece geç saatlerde, personelin evlerinden çağrılarak yapıldığı sorusu üzerine şube müdürleri olarak bu durumdan rahatsız olduklarını söyledi. Sanık Özüer, "Hafta sonu da yapılabilirdi. Ama hemen yapılması istendi. Personel çağrıldı ama Ankara'da ulaşımları, geri dönmeleri saat 22.00'yi bulmuştu." dedi. Sanık Özüer, askeriyede bu tür işlemlerin
tutanak ile gerçekleştirildiğini söyledi.
(CİHAN)