Babasının vurulduğu yerde duygulu anlar yaşayan Anter, artık doğduğu topraklarda yaşamak istediğini dile getirdi.
Hayatının 43 yılını, doğduğu yerlerden uzak bir ülkede yaşayan Anter, "43 yıldır
İsveç'teyim. Artık İsveç'ten sıkıldım. Çocuklarım, torunlarım orada. Artık doğduğum toprakta yaşamak ve ölmek istiyorum. Halkımın arasında zamanımı yaşamak istiyorum." dedi. İnsanın doğduğu topraklardan uzaklarda yaşamasının çok zor olduğuna dikkat çeken Anter, yarın İçişleri Bakanlığı'na vatandaşlık başvurusunda bulunacağını söyledi.
Kardeşi
Dicle Anter ile birlikte babasının vurulduğu sokağa gelen Anter, "Her şeyden önce babamın baş katillerinin peşinde olacağız. Çünkü bu artık faili belli kelimesi bile az kalıyor. Faillerinin daha evvelden bilindiği sistemin bize getirdiği bu zorlukları halkımız öğrendi. Her zaman söylüyorum. Babamın katillerinin bu yüksek tabakada olan adamların isimlerini her zaman verdim. Artık isimlerini söylemek istemiyorum." şeklinde konuştu.
"BABAMIN HESABINI BEN OLMASAM ÇOCUKLARIM SORACAK"
Musa Anter'in hesabının birgün alınacağını ifade eden Anter, artık barış içerisinde yaşanması gerektiğine vurgu yaptı. Bu kadar kanın dökülmesine kimsenin gönlünün razı olmadığını ifade eden Anter, şöyle konuştu: "Biz
Kürt'üz, Kürtlüğümüzden de taviz vermeyiz. Türk olsaydık, biz Türk'üz derdik. Hepimiz bu coğrafyada beraber yaşamak zorundayız. Artık taraflar kendileri düşünsünler, halkımızın artık ezilmesini istemiyoruz. Elimizden geldiği kadar taşın altına elimizi koymak için çalışacağız."
"VATANDAŞLIK İÇİN BELGELERİ YARIN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NA TESLİM EDECEĞİM"
Türkiye'ye geldiği günden beri ilginç duygular içerisinde yer aldığını kaydeden Anter, babasıyla birlikte çok kalamadığını belirtti. Anter, 8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal zamanında özel izinle 4 yıl gibi bir süre babasıyla bir arada kalabildiğini kaydetti.
'Vatandaşlık aldıktan sonraki planlarınız nedir?' sorusuna Anter, "Hele bir buraya geleyim, memleket hasreti gidereyim, ondan sonra karar veririm. Ben İsveç vatandaşıyım. Çocuklarım, torunlarım hepsi orda. İsveç'ten sıkıldım tabi, memleketime gelmek istiyorum artık. Ben artık biraz halkın içine girmek istiyorum. Şu an hiçbir şey düşünmüyorum. Bu kirlilikte siyasete girmek istemiyorum." ifadelerini kullandı.
Abisinin vatandaş olmasını beklediğine dikkat çeken Dicle Anter ise 3 kardeş olarak yaşanan acı günlerin hatırasını, bir araya gelerek yaşayacaklarını anlattı. Faili meçhul
cinayet olmadığının belli olduğuna vurgu yapan Anter, babasının faili belli bir cinayete
kurban gittiğini dile getirdi. Tetikçiden ziyade azmettiricinin peşinde olduklarını söyleyen Anter, sürekli gözaltında olan bir insanın o dönemde öldürülmesinin zor olduğuna vurgu yaparak, "Ailesi olarak, Kürt-Türk insanı olarak bu coğrafyada yaşayan insanlar olarak, yaşanan bütün
faili meçhullerin aydınlanmasını istiyor ve bekliyoruz. En büyük temennimiz de bu. İlk defa babamın vurulduğu yere geldim. Bunların faillerinin ortaya çıkmasını herkes bekliyor." şeklinde konuştu.
(CİHAN)