Bilekleri ve boğazı kesilmiş olarak bulunan
Başbilen'in
ölümü uzmanları ikiye böldü.
İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun, F-16 uçakları ve
Altay Tankı gibi kritik projeler üzerinde çalışan ASELSAN mühendisi
Hüseyin Başbilen'in
şüpheli ölümüne ilişkin beklenen
rapora ulaşıldı. 5 üyenin
intihar dediği raporda 3 üye, "Başbilen'in boğazı 'bariz' şekilde ikinci kişi tarafından kesilerek öldürüldü. Cinayettir" dedi.
Ankara Başsavcılığı ise
dosyayı hukuken devam ettirme kararı aldı.
'BARİZ CİNAYET'
ASELSAN mühendisi Hüseyin Başbilen'in ölümünün üzerindeki şüpheleri ortadan kaldıracak
olay yeri ve
otopsi fotoğraflarıyla video görüntülerini yeniden inceleyen İstanbul
Adli Tıp Kurumu beklenen incelemesini tamamlayarak raporunu hazırladı. İstanbul Adli Tıp kurumu üyelerinden 3'ü olayın
cinayet olduğu yönünde oy kullanırken 5 üye olayın intihar olduğunu öne sürdü. Başbilen'in ölümüne ilişkin, 'bariz cinayet' tabirini kullanan 3 üye, "Bileklerine ciddi şekilde zarar veren bir kişi aynı şekilde boğazına da ölümcül
darbe yapamaz" tespitini yaptı.
İKİNCİ KİŞİ BULUNAMADI
Kanın akış yönü ve Başbilen'in
araç içindeki pozisyonunu da inceleyen üyeler, Başbilen'in araç içindeki duruş pozisyonu ile kanın akış yönü arasındaki çelişkilere vurgu yaptı. Üyelerin bu tespiti Başbilen'in araç içindeki duruş pozisyonunun müdahaleyle değiştirildiği iddiasını güçlendirmiş oldu. 5 üyenin ise araç içinde ikinci kişiye ait yeterli
delil olmaması nedeniyle "intihar" dediği öğrenildi.
DOSYA DEVAM EDECEK
Ancak Ankara Başsavcılığı, Başbilen'in dosyasını hukuken devam ettirme kararı aldı. Başsavclık kaynakları BUGÜN'e, "Net sonuç ortaya çıkana dek
soruşturma devam edecek" açıklaması yaptı. Soruşturma savcılığının ise Başbilen'in olay yeri incelemesini yapan Jandarma Kriminal Ekibi'nden 'olay yeri ve gününe' ilişkin detaylı bir rapor hazırlamasını istediği de ortaya çıktı. Bir Üsteğmenin hazırlayacağı raporda çok sayıda kişinin de görüşüne başvurulacağı belirtildi.
ÇELİŞKİ NEDENİYLE İSTANBUL'A GÖNDERİLMİŞTİ
Soruşturmayı yürüten Ankara
Cumhuriyet Savcısı
Murat Demir, Ankara
Adli Tıp Kurumu'nun Hüseyin Başbilen'le ilgili hazırladığı olay yeri, otopsi fotoğrafları ve video kayıtlarını şüpheler üzerine tekrar incelenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na göndermişti. Aynı zamanda dosyada eksiklikleri bildiren Savcı Demir, bazı sorulura da
cevap verilmesini istemişti. Şüpheli şekilde hayatını kaybeden mühendislerden Başbilen hakkında Ankara Adli Tıp Daire Başkanlığı'nın 10 üyesinden 7'si intihar, 3'ü ise cinayet demişti. Başbilen'in boğazındaki 20 cm'lik kesik ise
heyet üyeleri tarafından hazırlanan raporda 2-3 cm olarak gösterilmişti. Otopsi fotoğrafı ve rapordaki bu çelişkiye dikkat çeken
savcılık, İstanbul Adli Tıp'a yazdığı yazıda "Ölüm nedeni hakkında net cevap verin. Adli Tıp Genel Kurulu'nun onayı olsun.
Sıfır hatasına dikkat edin" talimatı vermişti.
ÜÇ MÜHENDİS DE ORTAK ÖZELLİK
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin teknoloji ve
silah üssü ASELSAN'da görevli üç mühendisin ölümü üzerindeki sis perdesi kaldırılmaya çalışılıyor. Milli Tank Projesi üzerinde çalışan mühendis Hüseyin Başbilen, 7
Ağustos 2006'da boğazı ve bileği kesilmiş olarak aracının içinde bulunmuştu. Ardından 17 Ocak 2007'de Halim
Ünal kafasına isabet eden tek kurşunla öldü. Dokuz gün sonra da
Evrim Yançeken oturduğu binanın 6'ncı katından düşerek can verdi.
ODTÜ mezunu üç
genç mühendisin ölüm nedenleri kayıtlara intihar olarak geçti. Ancak üç mühendisin ortak bir özeliği vardı: Uçakları saldırıdan koruyan dost-düşman tanıma sisteminin uzmanı olmaları.