Türkiye'yi sarsan
Ergenekon,
Balyoz ve 28
Şubat gibi davaları yürüten
Özel Yetkili Mahkemeler konusunda hükümet "Hukuk devletinde olmaması gereken mahmekemelerdir" diyerek bu mahkemelerin kaldırılacağı yönünde sinyal verdi.
"ÇALIŞMA VAR, BAKIYORUZ"
Başbakan Yardımcısı Bekir
Bozdağ, Özel Yetkili Mahkemelerini kaldırılmasıyla ilgili "Şu anda bir çalışma var. Bütün opsiyonlar değerlendiriliyor. Tamamen kaldırılması bir çözüm olur mu, bir
takım iyileştirmeler yapılırsa yeterli gelir mi, bakıyoruz" dedi.
DÜĞMEYE BASILMIŞ BİLE
Başbakan Yardımcısı'nın "Üçüncü yargı paketinde usule dair birkaç
düzenleme yapıldı ve şu anda
Meclis Genel Kurulu'na indi. Önümüzdeki hafta da çıkacaktır" sözleri, "Özel Mahkemeler için düğmeye zaten basılmış" olarak yorumlandı.
AVUKATLARDAN "ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER KAPATILMASIN" EYLEMİ
BOĞAZİÇİ Avukatlar Derneği üyesi bir grup
avukat, "Özel yetkili mahkemeler kapatılmasın" diyerek,
adliye önünde
eylem yaptı.
Çağlayan’daki
İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan avukatlar adına
Boğaziçi Avukatlar Derneği Başkanı
Fikret Duran yaptığı açıklamada, özel yetkili mahkemelerin kapatılmaması gerektiğini savundu.
Türkiye’nin, darbelerin ve muhtıraların birbirini takip ettiği,
toplumun
kaos ortamında tutulduğu günleri geride bıraktığını ifade eden avukat Duran, "Bu
ülke bırakın cuntaların yargılanabildiği, cuntaların tartışılamadığı günlerden bugünlere geldi. Şimdi toplumun darbecilere
prim vermeyişinde, suç işleyen herkesin sıfatına, unvanına, sosyal konumuna bakılmaksızın yargılanabilmesinde, eli güçlendirilmiş olan hakim ve savcıların görev yaptığı özel yetkili mahkemeler ve bu mahkemelerin yürüttüğü Ergenekon, Balyoz, KCK gibi önemli davaların bulunduğu bir gerçektir" diye konuştu.
"ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLMEK İSTENEN TARTIŞMA HUKUKİ VE BİLİMSEL DEĞİLDİR"
"Çete ve mafyatik yapılanmaların belinin kırılmasında en önemli faktör olan özel yetkili savcılıkların ve mahkemelerin kaldırılması ya da yetkilerinin sınırlandırılması gibi ülkeyi tekrar kaotik günlere döndürecek tartışmalara girilmesini hayretle ve esefle takip ediyoruz" diyen Duran, sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün bu mahkemelerin mevcudiyetini ve yetkilerini tartışmaya açanlar, eskisi gibi dokunulmazlık özleminde olan darbeciler ve çetelerdir. Yıllarca kendilerine hiçbir kamusal ya da sivil otoritenin dokunamadığı bu çeteler, bu gün artık kendilerine dokunulabilmesini hazmedememektedirler. Özel Yetkili Mahkemeler üzerinden yürütülmek istenen tartışma hukuki ve bilimsel bir tartışma değil geçmişten gelen dokunulamama alışkanlığının ve arzusunun bir uzantısıdır. CMK 250. maddesine göre kurulmuş mahkemelerin mevcudiyetini hukukilik değerlendirmesi yaparak ele almalıdır. Gerek Ergenekon, Balyoz ve gerekse KCK davalarında yargılanan sanıkların, özel yetkili mahkemelerin mevcudiyetine ve yargılama usullerine dair itirazlarla AİHM’ne yaptıkları müracaatlar defaatle reddedilmiştir. Bu mahkemelerde yapılan yargılama usullerinin başlı başına insan haklarına aykırılık teşkil etmediği AİHM kararları ile de tescil edilmiştir"
Türkiye’de demokrasinin, 10 yıl öncesine göre büyük yol kat ettiğini savunan avukat Duran, "Kimsenin yaptığının yanına kar kalmadığı bir Türkiye’ye doğru ilerliyoruz, yapılacak hatalarla bu yoldan dönülmeyeceğine inanıyoruz. Hukukun üstünlüğüne inanmış bir sivil toplum örgütü olarak,
adalete atılan her adımın yanında olduğumuzu, bundan sonra da olacağımızı temin ediyoruz" dedi.