MİT, Öcalan'ı kullandı, PKK kurumsallaşmadan bitirilmeliydi TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde kurulan Terör Alt Komisyonu, dünkü toplantısında 1999-2002 tarihleri arasında OHAL Valiliği yapan Gökhan Aydıner'i dinledi. OHAL dönemi ve terör örgütlerine ilişkin çarpıcı bilgiler veren Aydıner, terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan'ın bir dönem MİT tarafından kullanıldığını, daha sonra ise kontrolden çıktığını açıkladı. Komisyon üyesi İhsan Şener'in Öcalan'ın bir dönem MİT'in elemanı olduğu ve 1978-1980 arasında PKK'nın devlet tarafından finanse edildiği yönündeki iddiaları hatırlatması üzerine, isim vermeden iddiaları doğrulayan Aydıner "1980'de PKK'nın adı yoktu. Rizgari, Kawa gibi örgütler vardı. İstihbarat örgütleri genelde bir oluşum içine adamlarını sokarlar, 'örgüt palazlansın, sonra toptan toplarız' anlayışında olurlar. Bence palazlanmadan çökertilmelidir. Eğer örgüt kişiye bağlıyken onları saf dışı bırakırsanız biter. Ancak kurumsallaşmamalı. İstihbarat böyle bir adam yakaladıysa, kullandıysa onun kanalıyla ona müsaade etmiş, göz yummuş olabilir." ifadelerini kullandı. Aydıner, istihbarat örgütlerinin kimi zaman kendi adamlarını bir örgüte sokarak yükselttiğini ve bu şekilde örgütü kontrol altında tuttuğunu, tüm örgütün o kişiye bağlanması durumunda da örgütün tamamen saf dışı bırakıldığını söyledi. Dış destek olmasa PKK ayakta duramaz Terör örgütlerini ayakta tutan unsurların eylemlilik, propaganda, suç örgütleriyle işbirliği ve dış destek olduğunu kaydeden Aydıner, dış desteği olmayan hiçbir örgütün ayakta kalamayacağına işaret ederek "PKK terör örgütü kadar dış desteğe mazhar dünyada başka örgüt yoktur. Türkiye'de faaliyet gösteren terör örgütlerinin hepsinde özellikle Avrupa başta olmak üzere, dış destek vardır. Dış desteği kesmedikten sonra terör örgütlerinin hayatiyetini sona erdirmek bana göre mümkün değildir." diye konuştu. PKK silah bırakmakan yana değil Terör örgütünün üst düzey isimlerinin silah bırakmaktan yana olmadıklarını da belirten Aydıner, sözlerini şöyle sürdürdü: "Midenize yemeği almadan hazmedemezsiniz. Ancak midenize aldığınızın bomba olmamasına dikkat edin. 'Bölmek mi istiyorsunuz, alın.' deyin, onları yine oradan indiremezsiniz. Okuma-yazması yok, çobanlık yapabilir ancak dağa kaçmışlar orada bir sorumluluk almışlar. Koyunlar yerine insanlara söz geçiriyor. Terör örgütü bir istihdam yeri olmuştur bugün. Benim zamanımda, bunlara 100 dolar verirlerdi. Şimdi ne kadar bilmiyorum. Yeme içme, 'oranın komutanısın' şeklinde prestij... İçinize alacağınız grup ile bomba grubunu ayırt etmek lazım. 'Mücadeleyi keseyim, barış ortamı olur.' dediğinizde sadece ekmeklerine yağ sürülmüş olur."