MİT Müsteşarlığı'nın 2003'te hazırlayıp Baş
bakanlık ve
Genelkurmay'a gönderdiği
örgüt şeması,
Silivri'de duruşmalara bakan
mahkeme heyetine ulaştı.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nin talebi üzerine gönderilen
belgeyi
Hakim Köksal
Şengün dava dosyasına ekledi.
Ergenekon'un 1 numarasını da gösteren şema, iddianamenin ek klasörleri arasında yer alıyordu. Ancak burada sadece
sanıkların isimleri görülebiliyordu. 1 numara ile birlikte şemada yer alan diğer isimlerin üstü kapatılmıştı. Dün mahkeme heyetine ulaşan MİT belgesinde ise bütün isimler açıkça belirtiliyor. Dünkü duruşmada şemanın bir örneğini isteyen avukatlara hakimden ret cevabı geldi. Şengün,
tanıklar dışındaki isimler hakkında
soruşturma olup olmadığının İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan sorulmasına karar verdi. Belgenin avukatlara verilip verilmeyeceği savcılığın cevabından sonra netleşecek.
Milli
İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı tarafından 2003 yılında hazırlanarak
Başbakanlık ve Genelkurmay Başkanlığı'na gönderilen örgütün 1 numarasını gösteren şema Ergenekon
terör örgütü dava dosyasına girdi. Mahkeme Başkanı
Köksal Şengün, MİT'ten gelen belgede davada tanık olanlar dışında yer alan isimler hakkında soruşturma olup olmadığının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan sorulmasına karar verdi.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde, İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen dünkü duruşmaya
tutuklu sanıklardan Bekir
Öztürk'ün sorgusunun yapılmasıyla başlandı. Bekir Öztürk'ün savunmasının alınmasının ve çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından diğer sanık ve sanık avukatlarının taleplerine geçildi. Tutuklu sanık
İşçi Partisi Genel Başkanı
Doğu Perinçek, gazetelerde yer alan
Tuncay Güney'in bir dönem MİT elemanı olduğuna ilişkin haberlere dikkat çekti. MİT'in yaptığı yazılı açıklamada Güney'in
şüpheli faaliyetlerinin bulunduğunun belirtildiğini söyleyen Perinçek, konunun MİT'e sorulmasını talep etti. Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, MİT tarafından gönderilen 'Ergenekon konulu şemanın' açık şeklinin cumhuriyet savcılığınca mahkemeye ulaştırıldığını açıkladı. Bu evrakın mahkemece incelemeye alındığını bildiren Şengün, sanıklara ait ses dosyalarının bir kısmının DVD ortamına aktarıldığını ve talepte bulunanlara verilmekte olduğunu kaydetti. Söz konusu şema, şu an yürümekte olan davanın ek klasörlerinde yer alıyor. Ancak haklarında dava açılan
Veli Küçük,
İlhan Selçuk ve
Muzaffer Tekin gibi sanıkların ismi açık olarak belirtilirken, örgütün 2003 yılındaki 1 numarası da dahil olmak üzere hakkında şu an dava olmayan diğer bütün isimlerin üstü karartılmış durumda.
Mahkeme heyeti, ayrıca, tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek'in yazılı başvurusunu kabul ederek, Ergenekon dosya örneğinin tüm ekleriyle MİT Müsteşarlığı'ndan istenmesine karar verdi.
Mersin Emniyet Müdürlüğü'nden de 2005 yılı
Nevruz kutlamaları sırasında
Türk bayrağı yakılması olayına ilişkin herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığının sorulmasına ve herhangi bir evrak veya görüntü kaydı varsa bunların mahkemeye gönderilmesine hükmedildi. İstanbul, Zaman
Kuvvacı başkandan savcılara tehdit: Yerimize geleceksiniz
Ergenekon
terör örgütü davasının tutuklu sanıklarından Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Bekir Öztürk'ün, silahlı bir milis gücü oluşturmak isteyen
Tuğrul Derme isimli şahsı, derneğin 11
Kasım 2006'da İstanbul'da düzenlediği kuruluş toplantısına çağırdığı ortaya çıktı. Davanın 20. duruşmasında çapraz sorguya alınan Öztürk'e bu konu soruldu. Bekir Öztürk, Derme'yi '
ıslah etmek' için toplantıya çağırdıklarını savundu, soruşturmayı yürüten savcıları da üstü kapalı tehdit etti: "Bizim yerimize geleceğinizi düşünüyorum." Öztürk, davanın dünkü duruşmasında savunmasına Ergenekon diye bir örgütün olmadığını iddia ederek başladı. İddianamede yer alan Güler Kömürcü'den emir aldığı yönündeki ifadeleri de yalanladı: "Ne Güler Kömürcü, ne
Muzaffer Tekin ne de
Veli Küçük'ten emir aldım." Savunmasında zaman zaman ses tonunu yükseltmesi Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ü kızdırdı. Mahkeme Başkanı, "Savunmanız belli, ses tonunuza dikkat edin. Sesinizi yükseltmeden konuşun." diyerek uyardı. Savunmasının ardından çapraz sorguya geçildi.
Sinan Aygün'den yardım istemiş
Öztürk, derneğe yer bulma konusunda ATO Başkanı Sinan Aygün'den de Güler Kömürcü vasıtasıyla yardım istediklerini aktardı: "Güler Kömürcü, Sinan Aygün'den
aidat ödenmesi konusunda da yardım alabileceğimizi söylemişti."
Savcı Nihat Taşkın, "Size 'gerekirse ölür, öldürürüm, verilen her görevi yaparım' içerikli mailler yazılmış. Bunları kabul ediyor musunuz?" sorusunu yöneltti. Sanık, şiddet içeren bütün yazıları reddettiğini, demokratik hukuk devletine iman derecesinde bağlı olduğunu anlattı. Taşkın, bunun üzerine, Tuğrul Derme isimli şahsın Balıkesir'de göreve hazır olduğunu, bir grup kurmak istediğini belirten bir maili derneğe gönderdiğini hatırlattı ve, "Onu İstanbul'a toplantıya çağırdınız mı?" diye sordu. Öztürk, "Bazı
sakat görüşleri var. Ancak onları düzeltebiliriz ve bizimle ilgili çalışmalarda faydalanabiliriz diye düşündüm. Sosyalleştirmek ve topluma kazandırmak için çağırdım." cevabını verdi. Savunmasında savcıları tehdit etmeyi de
ihmal etmedi: "
Ergenekon soruşturması meslekten atılmanızla sonuçlanabilir. Çıkmaz bir duruma gidiyorsunuz. Çok yakın zamanda da onların bizim yerimize geleceğini düşünüyorum." Davanın 21. durşması bugün görülecek.
'Şener ve Çömez'le tayin işlerini görüştüm'
Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Bekir Öztürk'e çapraz sorgusunda,
Abdüllatif Şener ve Ergenekon'un firari sanıklarından eski milletvekili
Turhan Çömez'le ilişkisi de soruldu. Öztürk, Şener ve Çömez'le Güler Kömürcü vasıtasıyla tayin işiyle ilgili irtibat kurduklarını anlattı. Turhan Çömez, soruşturmadan hemen önce İngiltere'ye kaçmıştı. Çömez'in daha önce Ergenekon terör örgütünün yöneticisi olmakla suçlanan Veli Küçük ve
Sevgi Erenerol'la samimi pozları basına yansımıştı.
Emekli MİT'çi Gündeş: Güney, MİT elemanı değil
Eski
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) İstanbul Bölge Başkanı
Nuri Gündeş, önceki gün
Sabah Gazetesi'nde yayınlanan MİT belgesinin
Tuncay Güney ile Veli Küçük arasındaki
telefon konuşmalarına ait tutanaktan başka bir şey olmadığını söyledi. Güney'in MİT elemanı olmadığını, bunu Şenkal Atasagun'un da doğruladığını belirten Gündeş, "Böyle bir isim var
evet ama MİT ile ilişkili değil. Güney için Atasagun'un vize aldığı bilgisi de kesinlikle doğru değil. Haber birileri tarafından yönlendirme amacıyla uydurulmuş." şeklinde konuştu. Belgenin Güney'in MİT personeli olduğuna dair bir belge olmadığını belirterek, "Belgede bir şey yok.
Dinlemeden doğan Veli Küçük ile Tuncay Güney arasındaki bir görüşmenin dinleme tutanağıdır o. Müsaade edin de şüphelenilen insanları da
kontrol altına alsınlar yani." diye konuştu. MİT'in yaptığı açıklamanın doğru olduğunu anlatan Gündeş,
Mehmet Eymür'e işaret etti: "MİT'in kontr-daire başkanlığı kurulmuştu. Sonra bir toplantı yapıldı. MİT'in sadece haber toplama ünitesi olduğu ve aldığı haberleri ilgili yerlere dağıtmakla görevli olduğu gerekçe gösterilerek bu daire lağvedildi. Mehmet Eymür, bu görevden alındı. Bu daire Eymür'den önce yoktu. Eymür'ün, Sönmez Köksal'ı ikna ederek bu daireyi kurdurduğunu tahmin ediyorum."
Nuri Gündeş, Mehmet Eymür'ün Tuncay Güney ile ilgili olarak MİT elemanı olduğunu belirtmesine dikkat çekiyor. Haberde ismi zikredilen eski MİT İstanbul Bölge Başkanı Galip Tuğcu ve eski MİT İstanbul Bölge Başkanı
Kubilay Günay'ı çok iyi tanıdığını açıklayan Gündeş, bu isimlerin sonradan teşkilata bela olacak insanları almayacağını anlatıyor. Günay ve Tuğcu, haberde sözü edilen işlere girmelerinin mümkün olmadığı açıklamasında bulunuyor.
ZAMAN