HP Grup
Başkanvekili Kemal
Anadol, 5918 sayılı "Türk
Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un, "
Asker kişilerin
sivil mahkemelerde yargılanmasını" öngören hükmünün iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemli
dava dilekçesini saat 16.00 sularında
Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na sundu. Çıkışta basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Anadol, “sayın
Başbakan, Türkiye'yi
vesayet altına almaya çalışıyor. Medyasıyla, yargısıyla, her şeyiyle Türkiye'yi vesayet altına almak istiyor. Askeri yargıyı da vesayet altına almak istiyor," dedi.
Anadol,
Anayasa Mahkemesine sunduğu dilekçeyle,
CHP'nin, 23'üncü yasama döneminde 33'üncü davasını açmış olduğuna dikkati çekti ve şöyle devam etti:
BİLGİ KİRLİLİĞİYLE KAMUOYU YANILTILIYOR
“Bu, yargıyı kaosa sürükleyen değişiklik gerçekten ilginçtir. Çok değişik bilgi kirliliğiyle kamuoyu yanıltılıyor. Başbakan diyor ki 'Mutabakatımız vardı, önergenin altında imzanız vardı.' Buradan ilan ediyorum; önergenin altında bir tek CHP milletvekilinin imzası varsa ben milletvekilliğinden
istifa edeceğim, o, başbakanlığı bırakmaya hazır mı? Hazır değilse, neden gerçek dışı beyanlarla kamuoyunu yanıltıyor. Bir yandan da diyor ki 'Baskın oldu,
baskına hazır değillerdi, uyudular.' E madem
anlaşma vardı, orada uyuma olur mu? Orada baskın olur mu? Birbirleriyle çelişen, kendi kendini yalanlayan birtakım sözcüklerle, kamuoyu, bir bilgi kirlenmesinin içine sokulmak isteniyor."
Değişikliğin, Katılım Ortaklığı Belgesi'nin (KOB) bir parçası olarak sunulduğunu söyleyen Anadol, bunu, “Külliyen yanlıştırö diye yorumladı ve bunu, 2008 KOB'dan okuduğu, “
Yargı Sistemi" başlıklı bir bölümle destekledi. Anadol şöyle devam etti:
BUNLAR TAKİYECİ BİR ANLAYIŞLA ANAYASAYI ZEDELEMEK İSTİYORLAR
“Adalet Komisyonu'ndan bile kaçırılan, kendi
Milli Savunma Bakanlığı'ndan kaçırılan bir gece yarısı önergesiyle, iyi niyetli olmadıklarını ortaya koymuşlardır. O nedenle biz, bu önergeden çıkan kaosu önlemek için, açık bir Anayasa ihlalini önlemek için bu davayı açtık. Anayasayı değiştirmek için, 3'te 2 çoğunluk lazım. Bunlar, takiyeci anlayışla, bir önergeyle, Anayasanın 145'inci maddesini yürürlükten kaldırmak zedelemek istiyorlar. O nedenle buna müsaade edemezdik. Mesele, yargının bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü meselesidir. Askeri vesayet falan söz konusu değildir. Vesayet vardır; sayın Başbakan, Türkiye'yi vesayet altına almaya çalışıyor. Medyasıyla, yargısıyla, her şeyiyle Türkiye'yi vesayet altına almak istiyor. Askeri yargıyı da vesayet altına almak istiyor."
AK Parti Ankara milletvekili
Haluk Özdalga'nın, CHP'nin bu konudaki tavrı nedeniyle, “CHP'yi her zeminde teşhir edeceği ve Avrupalı halkların gözünde aşağılatacağı" yönündeki konuşmasının hatırlatılması üzerine Anadol şöyle
cevap verdi:
BABASINDAN UTANIYOR MU BABASIYLA İFTİHAR MI EDİYOR?
“Sayın Özdalga, kaçtığımız yere kadar kovalayacağını söylüyordu. Ben şimdi ona söylüyorum;
Talat Aydemir ve Fethi Gürcan
darbe yaptıkları için askeri mahkemede yargılandılar ve idama mahkum oldular.
İdam kararı veren, babası
Numan Özdalga'ydı, askeri mahkemenin
duruşma yargıcıydı.
Haluk Özdalga, babasıyla iftihar mı ediyor, babasından utanıyor mu? Evvela onun hesabını versin."
CHP, askere sivil yargı yolunu açan yasayı, Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. CHP, bugün yaptığı olağanüstü grup toplantısında, yasayı, Anayasa Mahkemesi'ne götürmeye oy birliğiyle karar vermişti.
Cumhurbaşkanı Gül'ün sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasını engelleyen ve askerlere de sivil yargı yolunu açan yasayı onaylamasının ardından
Baykal ve diğer parti yöneticileri, yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıklamışlardı. Baykal, başvuruyu gerçekleştirebilmek için milletvekillerin Pazartesi günü saat 11.00'de olağanüstü grup toplantısına çağırdı.
Deniz Baykal başkanlığında bugün parti genel merkezinde yapılan "toplantıyla Anayasa Mahkemesi'ne başvuru için" oybirliğiyle karar verildiği söylemişti.
DHA