Medyanın kızıştırdığı “
terör örgütü ile kim görüştü” tartışmasının asıl kendileri için geçerli olduğu ortaya çıktı. Meğer kendileri 1994 yılında
Kulp Dağı'nda
PKK ile pazarlığa oturmuşlar ve PKK'nın talebi üzerine dört ay Diyarbakır'da basının çalışmalarını durdurmuşlar. Baş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan “
Öcalan'la temas” iddialarını yalanlayarak “
Hükümet değil, gerektiğind
e devlet görüşür” cevabını verdi ancak malum medya bu konuyu gündemde tutarak tarafları kızıştırmaya devam ediyor.
Ferhat Sarıkaya'nın Savcılık görevinden
ihraç edilmesine neden olan
Şemdinli İddianamesi'nde
terör örgütü PKK ile görüşme konusunda ilginç bir bilgi yer alıyor. Sonrasında Sarıkaya'nın haksız bir şekilde meslekten ihraç edilmesine neden olan iddianamede yer alan bilgilere göre, Genelkurmay'dan akredite
gazeteler 1994 yılında Kulp Dağı'nda PKK ile pazarlığa oturmuşlar ve terör örgütü PKK'nın talebi üzerine dört ay Diyarbakır'da basın çalışmalarını durdurmuşlar. Şemdinli iddianamesine
Hürriyet,
Milliyet ve
Sabah gazetesi temsilcilerinin 1994 yılında Kulp'ta PKK yöneticileri ile bir zirve yaptıkları anlatılıyor. Zirve sonrası ulusal basının 4 ay Diyarbakır'a giremediği ve burada görev yapan Hürriyet, Milliyet ve Sabah gazeteleri temsilciliklerinin faaliyetlerini durdurdukları ifade ediliyor.
PKK KAMPINDA AÇIK OTURUM
İddianamedeki bu bilgileri aktaran isim olan İşadamı Mehmet Ali
Altındağ, ifadesinde “Açık
oturum yapıyorlar dağ başında, dağda yani, Kulp Dağlarında, bunların başını da çeken Semdin
Sakık. Bunlar diyorlar ki, artık biz Diyarbakır'ı
bölge olarak teslim aldık, siz kesinlikle ulusal basını Diyarbakır'a sokarsanız, basın şey yazacak, basını sokmayın buraya. Onlar da söz veriyorlar sokmayacaklarına” diyor. Altındağ ifadesini öyle sürdürüyor: “Milliyetin temsilcisi, Hürriyetin temsilcisi. Tabiî, bunlar hep bölge temsilcileri, Sabahın temsilcileri.. Açık ve net olarak diyorlar ki, bak siz ölümünüzü gözönüne alırsanız, Diyarbakır'a gazete girsin! Herkes
kepenk çekti, gazete girmedi Diyarbakır'a. Bak burada resimleri var, dağdaki oturma resimleri var. O resimler burada var. Ben size vereyim. Dört ay boyunca ulusal basın Diyarbakır'a sokulmadı. Ama, benim gazetem çıktı.”
KİMLER VARDI ?
Şemdinli iddianamesinde akredite medya organlarının temsilcilerinin PKK ile dağda pazarlığa oturduklarının deşifre edilmesinin ardından, habervaktim o fotoğrafı yayınlıyor. O fotoğrafta; dönemin Milliyet Güney
doğu Bölge Temsilcisi
Ertuğrul Pirinçcioğlu, Sabah'ın Bölge Temsilcisi Ertan Yurttaş, Hürriyet'in
Güneydoğu Temsilcisi
İhsan Dörtkardeş, Cumhuriyet'in Temsilcisi
Ziya Aksoy görülüyor. Görüşmede PKK'lılar ve akredite medyanın bölge temsilcileri bir arada, anlaşıyorlar. Bu
anlaşma sonucunda, Diyarbakır'da, “akredite gazetelerin” dağıtımı, satışı yapılmıyor. Büroları kapalı tutuluyor. Ve, “akredite medya”, PKK'nın bu tavrını manşetlere taşımıyor, basın özgürlüğünün mücadelesini vermiyor.
BAŞBAKAN: HÜKÜMET DEĞİL, DEVLET GÖRÜŞÜR
Başbakan Erdoğan bu iddiaları “Biz siyasi
iktidar olarak hiçbir zaman bir terör örgütüyle masaya oturup görüşme yapmayız. Devletin istihbarat kurumu vardır. Bu istihbari görev bazı kilitleri açmak içindir” sözleriyle yalanlarken, gerektiğinde devletin
terör örgütleri ile temasa geçebileceğini ifade etmişti. Nitekim, önceki dönemlerde MİT'in PKK yöneticileri ile görüştüğü haberleri basında yer aldı. Yine Süleyman Demirel'in Başbakanlığı döneminde de(1993)
Talabani aracılığı ile Öcalan ile dolaylı
diyalog kurulduğu biliniyor. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bilgisi dahilinde gerçekleştirilen temaslar çerçevesinde Başbakan Demirel'in Talabani ile görüşmesine de gazeteci İlnur Çevik'in aracılık ettiği yazılıp çizilmişti.
PERİNÇEK KİM ADINA GÖRÜŞTÜ?
Ayrıca,
Ergenekon sanığı Doğu Perinçek'in de Öcalan'la görüştüğü biliniyor. Perinçek 1989
Ekim ayında ve 1991
Nisan ayında
Abdullah Öcalan ile iki kez görüştü. Teröristbaşı ile birlikte PKK'lıları teftiş etti. Perinçek ziyarette
teröristbaşından gül aldı.
BU BİR DEVLET KARARIDIR
DSP-MHP-
ANAP hükümetinde Bakan olarak görev yapan Keçeciler de, “Öcalan ile görüşüldü” iddiaları ile ilgili “Öteden beri Öcalan ile görüşülüyor. Bu bir devlet kararıdır” dedi. Keçeciler, 17
Şubat 1999'da Türkiye'ye getirilen Abdullah Öcalan ile “devletin bir kaç organının görüştüğünü” belirterek bunun devlet politikası olduğunu söyledi. DSP-MHP-ANAP hükümetinde
Devlet Bakanı olarak görev yapan Keçeciler, Başbakan Yardımcıları
Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli'nin “Öcalan'dan yararlanılması koşuluyla idamın kaldırılması kararnamesini imzaladığını, cezanın kaldırıldığı günden itibaren Öcalan'dan yararlanıldığını” söyledi. Keçeciler, “Öcalan ile devletin bir değil, birkaç organı görüşmüştür. Bu devletin kararıdır. Öteden beri Öcalan'la görüşülüyor” dedi. (
Habervaktim)