Tam da başörtüsü sorunun çözümüne bu kadar yaklaşmışken ardı ardına yaşanan şu gelişmeler sizce rastlantı olabilir mi?
*Geçtiğimiz haftalarda birisi çıkmış
ilköğretim çağındaki kızını başörtüsü ile okula sokmaya çalışıyor, üstelik bu kişi hem bir radikal örgütün mensubu hem de kızını başörtüsü ile sınıfa sokmaya çalışmadan önce CHP'lilerle iletişime geçmiş.
*YeniŞafak Gazetesi'nin
bomba etkisi yapan
manşeti! Cübbeli provokasyon! Cübbeli Ahmet Hoca'nın sarıklı cübbeli
ödül töreni...
*Derken yine
Jet Fadıl... Üstelik sarıklı cübbeli... Boy boy gazetelerde manşet...
*Ve 'Elit
NTV'nin bombası... Aczimendi lideri
Müslüm Gündüz NTV'de canlı yayında...
Müslüm Gündüz;
Türkiye'nin 28
Şubat'tan tanıdığı provokasyonların kalbindeki isim; yani Aczimendilerin Lideri...
NTV'de
Ruşen Çakır ve
Mirgün Cabas, Hanefi Avcı'nın ardından şimdi de Müslüm Gündüz'ü ekrana çıkarttı.
Muhafazakar insanlara bile mesafeli yaklaşan ve mümkün olduğunca konuk etmemeye çalışan “elit” NTV'nin cübbeli şalvarlı Müslüm Gündüz'e kapılarını aniden açması garip değil de ne!
Müslüm Gündüz, 28 Şubat'ta sayısız provokasyonların başaktörüydü. Gündüz, Türkiye'nin ismini hiçbir zaman unutamadığı
Fadime Şahin'le,
Aralık 1996'da yarı çıplak vaziyette basılmıştı. Senaryo öyle başarılı yazılmıştı ki Türkiye günlerce bu konuyu konuşmuş ve bu olay sonrasında adı tarihe geçen Post Modern
darbe yaşanmıştı.
***
Referandumun hemen sonrasında başörtüsü tartışmalarının alevlenmesi ile ''adeta bir el düğmeye basmışcasına'' ard arda yaşanan bu gelişmeler, 28 Şubat sürecinde yaşanan senaryonun yeniden uygulanmaya çalışıldığını net bir şekilde ortaya koyuyor.
*Ancak bu kez durum farklı. 28 Şubat sürecinde oyuna gelen, oyunu bozamayan bu millet, şimdi ne oyuna geliyor, ne de oynanan oyuna seyirci kalıyor!
Cübbeli'nin farkında ya da farkında olmadan alet olduğu oyunu deşifre eden (bu ayrıntı çok önemli) muhafazakar medyanın en önemli yayın organlarından biri olan
Yenişafak Gazetesi... Malum medyanın eline koz bu sefer geçmedi.
İlköğretim çağındaki kızını başörtüsü ile okula sokmak isteyen şahsın kirli geçmişi ve bağlantıları anında deşifre olurken, hükümet buram buram provokasyon kokan bu
eylem karşısında çok net bir duruş sergiledi. Öyleki
Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül açık bir dille uyardı: 'Bu iş daha ileriye giderse,
aile çocuğu
baskı altına alırsa, çocuk aileden alınır. Bu yetkiler devletin elindedir.'
*Postmedya.com sitesinin haberine göre Diyarbakır'da bir
türban mitingi hazırlığı var. Mitingi düzenleyenlerin başında ise
Hizbullah var! Dur dur sen şimdi eylem yap! Garip değil mi?
Birbirini izleyen bu gelişmelerin vermek istediği
mesaj çok açık;
'Yüzde 58'i gören hükümetin gizli ajandası deşifre oldu. Rejim tehlikede... Laiklik elden gidiyor... Tehlikenin farkında mısınız?.. Asker göreve...'
Ancak bu sefer bu oyunun tutma şansı yok.
Yukarıda da belirttiğim gibi; artık ne oyuna gelen var, ne de oyunu izleyen!
Kaynak: Emrah İriç - www.moralhaber.net