Paşanın gazetecilere brifing verdiği iddia edildi.
AK Parti ve Gülen'i bitirme planı olarak basına yansıyan
belge kamuoyunda büyük
tartışmalara neden oldu. Tartışmalar devam ederken
Başbakan Tayyip Erdoğan, konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın bu açıklamasının ardından
Genelkurmay Başkanlığı, konunun askeri
savcılık tarafından araştırıldığını açıkladı. Tartışma, 'Belge sahte mi, gerçek mi?' sorusuna odaklanırken, bazı gazetelerin 'andıç sahte' şeklinde yayın yapması dikkat çekti.
GAZETECİLER KARARGAHTA
'Belge sahte' şeklindeki haberlerin kaynağının Ankara'da görevli bir orgeneral olduğu ileri sürüldü. Bu orgeneralin devreye girerek, bazı gazetecileri karargaha çağırarak ayrı ayrı görüştüğü 'belgenin sahte olduğu yönünde' bilgiler verdiği iddia edildi.
İLETİŞİM DAİRESİ DEVRE DIŞI
Paşanın devreye girmesi,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a karşı girişim olarak yorumlandı. Başbuğ, görevi devraldığı dönemde yaptığı açıklamalarda basınla ilişkileri İletişim Daire Başkanlığı tarafından yürüteceğini söylemişti. Başbuğ,
Tuğgeneral Metin Gürak'ı İletişim Daire Başkanlığı'na getirdi. Gürak, haftalık basın toplantıları düzenleyerek, gündemle ilgili gazetecileri bilgilendiriyordu. Orgeneralin İletişim Daire Başkanlığı'nı devredışı bırakarak, gazetecilerle bizzat kendisinin görüşmesi şaşkınlığa neden oldu.
Taraf, Yeni
Şafak ve
Star gazeteleri belgedeki
imzanın
Albay Dursun Çiçek'e ait olduğu belirtirken,
Habertürk aksini savundu,
Sabah ve Akşam
Gazeteleri ise iki farklı imza olduğunu yazdı.
Doğan Grubu gazetelerinde ise imzanın sahte olup olmadığına ilişkin haberlere yer verilmemesi dikkat çekti.
Çevik Bir'e özendi
Andıcın sahte olduğu yönünde gazetecilere brifing veren orgeneralin girişimi 28
Şubat sürecinde aktif rol oynayan dönemin Genelkurmay 2. Başkanı
Çevik Bir'i hatırlattı. Çevik Bir de 28 Şubat döneminde gazetelerin temsilcilerini karargaha çağırarak, süreçle ilgili talimatlar veriyordu. Hatta o dönemde
Genelkurmay Başkanlığı'nda gazetecilere
laiklik adına verilen mücadeleyle ilgili brifing verilmişti. Orgeneralin,
darbe andıcı için devreye girmesi, 'Çevik Bir'e özendi' şeklinde yorumlandı.
'İmza sahte' diyen medya çark etti
Ergenekon soruşturması tutuklusu
avukat Serdar Öztürk'ün bürosunda bulunduğu ve Genelkurmay'da hazırlandığı ileri sürülen "
İrticayla Mücadele
Eylem Planı" başlıklı rapordaki imza tartışması medyanın kafasını karıştırdı.
Bir haftadır raporun altında bulunan ve
Albay Dursun Çiçek'e ait olduğu iddia edilen imzanın sahte olup olmadığını sorgulayan gazeteler, farklı görüşler ortaya koydu. Önceki günkü yayınlarında Taraf,
Yeni Şafak ve Star gazeteleri imzanın Albay Dursun Çiçek'e ait olduğunu ileri sürerken, Habertürk gazetesi, imzanın yüzde 99 ihtimalle sahte olduğunu savunmuştu.
Vatan gazetesi ise imzanın albaya ait olmadığı iddiasına yer vermişti.
Jandarma Kriminal
Laboratuvarı'nın "İmza Albay Dursun Çiçek'e ait imzalarla benzerlik gösteriyor" raporunu dün de bazı gazeteler görmezlikten geldi.
Hürriyet gazetesi "1 imza 5 farklı kanaat manşeti" başlığıyla iç sayfasına aldığı haberde "İrticayla Mücadele Eylem Planı"nın altındaki imzanın medyayı böldüğünü yazdı. Gazete, imzaların benzerlik gösterdiğini belirttiği Jandarma raporuna ise yer vermedi. Vatan gazetesinde de Jandarma raporu dikkate alınmadı, medyadaki imza tartışmaları üzerine yoğunlaşıldı. Gazete, "Bir imza üç farklı yorum" başlıklı haberinde yetkililerin somut bilgi vermemesi sebebiyle gazete haberlerinde çeşitliliğin olduğunu ileri sürdü.
Habertürk ve
Milliyet gazeteleri de Jandarma raporunu iç sayfalarına taşıdı. Habertürk, "Albay ifadeye çağrılıyor" başlıklı haberinde askerî savcılığın İstanbul'a 'imza benzer' raporu gönderdiğini ve Ergenekon savcılarının albayın ifadesini almaya hazırlandığını yazdı. Milliyet de 'imza benziyor' raporunu, 'Albay Çiçek ifadeye çağrılacak' başlığıyla duyurdu.
Yeni Şafak gazetesi, Jandarma Kriminal Laboratuvarı raporunu dikkate alarak, "İmza yüzde 90 Albay Çiçek'in" başlığıyla verdiği haberde belgenin gerçek çıkması durumunda hazırlayanlarla ilgili hem
sivil hem de askerî mahkemede
dava açılabileceğini yazmıştı."İmza benziyor" sürmanşetiyle çıkan Taraf gazetesi de, "Ancak belge fotokopi olduğu için kesin sonuç alınmamıştır." ifadeleriyle temkinli davranmıştı. Star gazetesi ise haberi, "İmza, onun elinin ürünü" başlığıyla manşetine taşımıştı. Habertürk, "Belge sahte, yazanı bulun" başlığıyla verdiği haberde Genelkurmay'ın belgeyi inceleyip Emniyet'e, "Yüzde 99 sahte. Kim, nerede hazırladı, bulun." dediğini yazmıştı.
İmza tartışmasında son söz Adlî Tıp'ın
Ergenekon tutuklusu
emekli Üsteğmen Serdar Öztürk'ün ofisinde bulunan Albay Dursun Çiçek imzalı belgeler, Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nın ardından
Adli Tıp'ta da incelenecek. 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' henüz
Adli Tıp'a gelmedi.
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların, Jandarma raporuyla birlikte belgeleri kuruma sevk etmesi bekleniyor. Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda yapılan incelemede, Albay Çiçek'in özel işlerinde kullandığı imza ile
eylem planındaki imzanın örtüştüğü tespit edilmişti. Türkiye'de belge incelemesi yapabilecek laboratuvar ve uzmana sahip 3 kurum bulunuyor. Bunlar
jandarma ve polis kriminal laboratuvarları ile Adli Tıp.
YENİŞAFAK - ZAMAN
taraf_komplo