Polis katili örgüte
yardım ve yataklıktan cezaevine konulan Hanefi
Avcı'yla ilgili şok bilgi. İşte
İstanbul'da sevgilisinin yanındayken "Gaziantep'teyim" diyen ancak İstanbul'da olduğu tespit edilince "İzmir'deyim" yalanını uyduran Avcı'yla ilgili çarpıcı bilgiler...
Silivri Cezaevi'nde
tutuklu bulunan
emniyet müdürü
Hanefi Avcı'nın makam odasındaki sır kasetler. 24 kasette 53 isim tespit edildi. 28
Şubat dönemi ve
Susurluk sürecine ait kasetlerde gazeteci Özkök ve Berberoğlu ile
Tansu Çiller,
Mesut Yılmaz,
Güven Erkaya ve
Veli Küçük de yer alıyor.
Devrimci Karargah soruşturması kapsamında tutuklanan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın makam odasından ele geçen 24 ses kasetinde Susurluk ve 28 Şubat sürecinin önemli aktörlerinin de aralarında bulunduğu 53 kişiye ait kayıtlar olduğu ortaya çıktı. Deneyimli istihbarat uzmanı Hanefi Avcı'nın makam odasında saht
e pasaport ve ses kayıtlarını neden tuttuğu
savcılık tarafından aydınlatılmaya çalışılırken bir yandan da
gözaltı sürecinde yaşananlar dikkat çekiyor.
Örgütün finansörü olduğu iddia edilen
Necdet Kılıç ile yaptığı görüşmeler sonrası örgüte yardım ettiği iddia edilen Hanefi Avcı hakkında savcılık ilk başta
yakalama kararı çıkarmadı. Avcı'nın ifadesine başvurulması için 22
Eylül günü
Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na sorular gönderilerek ifade vermesi istendi. Üst düzey emniyet yetkilileri tarafından
telefonla ulaşılan Avcı'nın Gaziantep'te olduğunu, cuma günü gelebileceğini söylediği öğrenildi.
Cuma günü ifade için gelmeyen Avcı için Ankara'ya gönderilen sorular geri çekildi. Soruşturmayı yürüten savcı
Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık, Avcı'nın özel bir televizyon kanalında canlı yayına katılmasının ardından İstanbul'da olduğunu tespit etti. Savcı talimatı ile İstanbul Adliyesi'ne gelmesi istenen Avcı'yı arayan
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yetkililerinin 'İzmir'deyim sabah 09.00'da orada olamam ama öğleden sonra gelirim' cevabını aldıkları öğrenildi. Pazartesi günü ifadeye beklenen Avcı yine gelmeyince Savcı
Kadir Altınışık polise talimat vererek Avcı'nın son kez aranması istendi. Telefonla aranan Avcı iddiaya göre 'İşlerim bitmedi. Yarında işlerim var ben değerlendireceğim' dedi.
ARAMA VE YAKALAMA KARARI ÇIKARILDI
Avcı'nın üzerine savcı Altınışık'ın talebi üzerine İstanbul 14.
Ağır Ceza Mahkemesi 'Gerekli tebligat yapılmasına rağmen, ifadeye gelmemesi. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerinin yapmış olduğu telefon görüşmelerinde ne zaman geleceğine dair çelişkili beyanlarda bulunması, soruşturma sürecinde farklı illerde oluşu ve medyada çıkan haberlerle birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin bir kısım delilleri karartma şüphesi var olduğu değerlendirildiğinden şüphelinin tespit edilen ve emniyetçe bilinen adreslerde
arama yapılmasına ve ele geçirilen delillerin incelemesine ihtiyaç duyulmuştur' şeklinde bir karar aldı.
Soruşturma savcısı Altınışık, Hanefi Avcı'nın
Eskişehir'deki makam ve ev adreslerde yapılacak olan iki adreste soruşturmanın hassasiyeti bakımından Emniyet Genel Müdürlüğü'nden görevlilerin bulunması istendi. Arama işlemleri esnasında adreslerde Eskişehir
Cumhuriyet Başsavcısı ile birlikte Terör Daire Başkanlığı'ndan üst düzey görevliler hazır bulundu.
DÖNEM AKTÖRLERİ KASETTE
Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın Eskişehir İl
Emniyet Müdürlüğü makam odasında yapılan aramalarda ele geçirilen teyp kasetleri dikkat çekti. Dinlenme odasında bulunan dolabın üzerinde ele geçirilen
siyah çanta içinde 24 teyp kasetine el konuldu. Kasetlerin incelemelerinde ses kasetlerin 1994-1998 yılları arasında yapılan dinleme kayıtları olduğu ortaya çıktı. Kasetler içerisinde yer alan seslerin incelemesinde konuşmaların 53 kişiye ait olduğu belirlendi.
Soruşturma kapsamında incelenen ses kasetlerinde şok isimlere ulaşıldı. Kayıtlara eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, 28 Şubat sürecine
Deniz Kuvvetleri Komutanı olan
emekli Oramiral
Güven Erkaya, MİT eski Kontr
terör Dairesi Başkanı
Mehmet Eymür,
Ergenekon soruşturmasından tutuklu sanığı emekli
Tuğgeneral Veli Küçük,
merhum Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın oğlu
Ahmet Özal, gazeteciler
Ertuğrul Özkök ve
Enis Berberoğlu, merhum vali Kemal
Yazıcıoğlu ile Özer Çiller'in arasında bulunduğu 53 kişinin isimleri tek tek belirlendi.
NEDEN SAKLAMADI
Ses kayıtlarının yapılan incelemede Hanefi Avcı'nın İstanbul
İstihbarat Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Daire Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemlere rastladığı öğrenildi. Ses kayıtlarının
yasa dışımı yoksa soruşturma çerçevesinde mi alındığı araştırılırken emniyet yetkilileri bu dinlemelerin yasal olsa da savcılığa teslim edilmesi gerektiğini belirtti. Şimdi iki soruya
yanıt aranıyor 'Kasetler Hanefi Avcı'ya mı ait?' 'Tutuklanma ihtimaline karşı
hazırlık yapan Avcı, kasetleri neden ofisinde bulundurdu?'
ÖZAL VE EYMÜR İFADEYE ÇAĞRILDI
SoruŞturmayI yürüten cumhuriyet savcılığı ses kasetlerinde ismi geçen 53 kişiyi tek tek çağırıp '
mağdur' sıfatıyla bilgisini almaya başladı. Özellikle Susurluk ve 28 Şubat dönemine rastlayan ses kayıtlarında isimleri geçen gazeteci Mehmet Ali
Birand ile
Fatih Altaylı geçtiğimiz günlerde soruşturmayı yürüten savcıya ifade vermişti. Birand, şikayetçi olmazken Fatih Altaylı şikayetçi olmuştu. Bugün ise Ahmet Özal ile Mehmet Eymür'ün ifade için İstanbul Adliyesi'ne gitmesi bekleniyor.
'Avcı'nın medyatörleri '
TARAF gazetesi yazarı
Önder Aytaç, Hanefi Avcı ile
mektup göndirdiği medya mensuplarını
hedef aldı. Aykaç, Samanyoluhaber.com sitesi için kaleme aldığı yazıda şu ifadeleri kullandı: 'Hanefi Avcı'nın, kendisini terminatörden bile daha fazla koruyan ve kollayan 'medyatör'lerine sürekli açıklamalar yapması...söz konusu olmaktadır. Bununla da amaçlanan, gazetecilerle olan ilişkisini kullanarak, kamuoyu desteğini sağlaması... Gerçekler ortaya bir bir çıktıkça Avcı'nın 'medyatörler'i nasıl da kullanıldıklarını görerek üzülecekler ve kamuoyunun önüne bile çıkamaz duruma geleceklerdir. Hatta medyatörlerin, DHA ve NTV'yi bile Hanefi Avcı'ya kullandırmalarından kaynaklanan, buralarda Ergenekonvari çalışma yapan bazı gazetecilerin bile sorgulanır duruma gelmeleri söz konusu olacaktır. Aslında amaçlanan, Ergenekon sürecini baltalamak bu yüz akı çalışmaları sonlandırmak için bu adımların atılması mı söz konusudur?
Başarısız kalan ve daha sonra
Anayasa oylaması ile de aksim ile halktan '
evet' çıkmasını sağlayan Dursun Çiçek'in 'AKP ve Gülen'i bitirme planı' her neyse, Hanefi Avcı ve medyatörlerinin (DHA ve NTV değil) durumu da anayasa oylaması sürecinden sonraki bir adım olarak ilkinin aynısının tıpkısıdır.
AKŞAM