PKK'lılar tarafından kaçırıldıktan 48 saat sonra aynı yerde serbest bırakılan
CHP Tunceli Millet
vekili Hüseyin
Aygün'den yeni açıklamalar
48 saatlik
kaçırma olayının ardından geceyi Tunceli'deki evinde ailesiyle dinlenerek geçiren Aygün, dün sabah saat 10.00 sıralarında evinden ayrıldı. Aygün, “Kaçırılmanız sırasında tedirginlik hissetiniz mi?” sorusuna, “Tabii,çocuklarım adına hissettim. Çünkü çocuklarım
küçük. Bir çocuk açısından en büyük travma babasız ve annesiz büyümek. Bu sürekli zihnimi kemirdi durdu” dedi. Aygün iki gün neler yaşadığını ise şöyle anlattı:
“Bir derenin içinde, üstünde uzun gövdeleri olan meşe ağaçlarından örülmüş bir yerde kaldık. Bu tür ağaçların olduğu yerden Heronlar görüntü alamıyorlarmış. O yüzden güvenli bir yermiş ama
bombardıman olasılığından onlar çok endişeliydiler benim can güvenliğim açısından. Kendileri açısından da endişeliydiler.
Mesela operasyonlar dursun yönündeki her açıklamayı radyodan coşkuyla alkışlıyorlardı. Dolayısıyla kendilerine dair bir can güvenliği endişesinin olduğu da apaçık ortadaydı.”
"Üzerimdeki gerilla gömleğiydi"
Aygün'ün kaçırılışı sırasında, üzerindeki açık renkli gömleği, görülme endişesi nedeniyle
örgüt üyelerinin tarafından danışmanının üzerindeki koyu renkli gömlekle değiştirilmişti. Aygünn, dağda bulunduğu sırada danışmanının gömleğini de çıkartarak, bir PKK'lının gömleğini giydiğini söyledi. Aygün,
“Orada üzerimdeki gerilla gömleğiydi. Üzerimdeki bir PKK'lının gömleğiydi. Onunla geldim. Kendi gömleğim yoktu” dedi. Aygün,
“Örgüt beni aldığında şunu söyledim: ‘3 gün sonra istediğiniz yeri bana söyleyin, görüşmeye hazırım. Ama bu tutsak alma, Dersim halkı nezdinde büyük yaralar açar. Size de zarar verir. Bu çok yanlış'” dedi.
Milliyet