Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Balyoz darbe planı davasına
sanık avukatlarının tavrını eleştirerek, "Avukatların süreç içerisindeki tavırlarını görmezlikten gelemeyiz, kâh boykot ettiler, kâh bağırıp çağırdılar, hatta hakimlere hakaretler de oldu. Bunlar çirkin şeylerdi" dedi.
Avukatların, Başbakan'ın da eleştirdiği yargılama sürecini tıkamak için duruşmalara katılmama taktiği sanıklara pahalıya mâl oldu. Mahkeme, 325 sanıktan 296'sının hükmünde indirime gitmedi. İyi hâl indiriminden, heyete saygısızlık etmeyen ve avukatları duruşmalara katılan 29 sanık yararlanabildi. Bu sanıkların
hapis cezaları 2,5 ila 3 yıl arasında düşürüldü.
İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi, Balyoz
darbe planı iddianamesinin başındaki üç isim
Çetin Doğan,
İbrahim Fırtına ve Özden Örnek'i 20'şer yıl
hapis cezası verdi. Aralarında
emekli orgeneraller
Ergun Saygun, Şükrü
Sarıışık, emekli korgeneraller
Nejat Bek ve Engin Alan'ın da bulunduğu 78 sanık 18 yıl cezaya çarptırıldı.
Dursun Çiçek ve
Cemal Temizöz'ün de yer aldığı 216 sanık ise 16 yıl hapse mâhkum oldu.
İstanbul Barosu'nun taktikleri doğrultusunda avukatları ile birlikte yargılamayı engellemek amacıyla çeşitli yollara başvurdukları için söz konusu sanıkların cezalarında indirimine gidilmedi.
Ancak avukatların protestosunu doğru bulmayan ve son
savunma hakkını kullanan sanıkların cezaları, TCK'nın 59/2 maddesi uyarınca 1/6 oranında indirildi.
Hakim Albay Emin Hakan Özbek'in avukatı Hatice Kurban, eski
HAVELSAN Genel Müdürü Ömer Faruk Ağa Yarman ve Albay Levent Kerim Uça avukatı Hakan Tunçkol ile Yarbay
Oğuz Türksoyu'nun avukatı Osman Oğuzhan'ın aralarında bulunduğu avukatlar duruşmalara girerek müvekkillerinin daha az ceza almasını sağladı. Duruşmalara girmeyen avukatını azledip yerine barodan avukat atanmasını isteyen emekli Albay Gökhan Murat Üstündağ da iyi hal indiriminden faydalananlar arasında.
Davanın 8
Mayıs 2012'de yapılan 95. oturumunda Mahkeme Başkanı
Ömer Diken, avukatların duruşmalara girmemesi konusunda sanıkları uyarmış ve kendi hukuki durumlarını zora soktukları ikazında bulunmuştu. Duruşmalara katılmama konusunda avukatların yanlış yönlendirildiğini belirten Diken, "Yargılamayı tıkama amacı güdüyorsunuz. Duruşmalara girmeme tavrı devam ederse
mahkeme bu durumu aşmak için de karar alır" sözlerini sarf etmişti.
SANIKLARI, BARO'NUN TAVRI YAKTI
6
Nisan 2012'ye kadar avukat ve sanıklar yargılamanın bir an önce bitip davanın karara bağlanması için savunmalarını kısa tutuyordu. Ancak Çetin Doğan'ın avukatı Celal Ülgen mahkeme başkanıyla yaşadığı bir tartışmanın ardından sonraki duruşmalara gelmedi. Diğer
sanık avukatlarının da katıldığı boykota, birkaç gün sonra İstanbul Barosu'ndan destek geldi. 6 Nisan'da duruşmayı basan Baro yönetimi, sanıklar lehine taraf olduklarını belirterek, yasak olmasına rağmen mahkeme salonunda bildiri okudu. Mahkeme, Baro yönetimi hakkında 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' girişiminden suç duyurusunda bulunuldu. Mahkeme, İstanbul Barosu'na sanıklara avukat ataması talimatını da verdi. Ancak Baro, yasal zorunluluğa rağmen davaya avukat atamadı.