Camileri bombalayıp, Türk jetlerini düşürerek hükümeti zorda bırakmayı ve ardından
darbeyle yönetime el koymayı hedefleyen
Balyoz darbe planı davası, 21 ay sonra karar aşamasına geldi.
İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen ve 250'si
tutuklu 365
sanıklı davanın 107.
duruşmasında sanıklar son sözlerini söyledi. Son söz için konuşan
emekli Org.neral
Çetin Doğan, daha önceki savunmalarının kısa bir özetini yaptı. Doğan, kurgu bir dava ile yargılandıklarını ileri sürdü.
"Vereceğiniz karar hakkınızda hayırlı olsun" diyerek sözlerini bitirdi. Emekli Oramiral Özden Örnek de, "Söyleyeceğimi söyledim, başka bir şey yok" dedi. Emekli Orgeneral İbrahim Fırtına'nın son sözü "Atılı suçlamayı reddediyorum" olurken, emekli Orgeneral Ergin Saygun ise "Bu dava meçhulle maluldür" ifadelerini kullandı. Orgeneral Bilgin Balanlı da mahkeme heyetine yönelik "Şu ana kadar yaşananlar, bu mahkemeden adil bir karar çıkamayacağını gösteriyor" iddiasında bulundu. Sanıkların son sözlerinin tamamlanmasından sonra mahkeme, değerlendirme toplantısı yaptı. Görüşmenin ardından Mahkeme Heyeti Başkanı
Ömer Diken, "7 saat kadar üzerinde çalışmamıza rağmen hükmü tamamlayamadık, tam bir neticeye ulaşamadık. Malum sanık sayısı fazla. Hükmü açıklamak için duruşmayı yarın (bugün) saat 14.00'e bırakıyoruz" dedi.
Balyoz darbe planı, ilk olarak 20 Ocak 2010'da Taraf gazetesinde yer alan haberle ortaya çıktı. Darbe planında, camileri bombalayıp, Türk jetlerini düşürerek hükümeti zorda bırakmak ve ardından darbeyle yönetime el koymak öngörülüyordu. İstanbul Özel Yetkili
Cumhuriyet Başsavcılığı, Balyoz darbe planı ile ilgili 22 Ocak 2010'da
soruşturma başlattı. Bir ay sonra ilk
operasyon yapıldı. Eski 1.
Ordu Komutanı emekli Org. Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu sanıklar tutuklandı. 195 sanık hakkında 965 sayfalık ilk
iddianame 19 Temmuz 2010'da kabul edildi. 28 sanıklı 2.
Balyoz iddianamesi 20 Haziran 2011'de tamamlandı. 64'ü tutuklu 143
şüpheli hakkında hazırlanan 3. iddianame de 23 Kazım 2011'de kabul edildi. Üç iddianame tek bir dava halinde görülmeye başlandı. Toplam 365 sanıklı davada
Mart 2012'de esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı,
bütün sanıkların "darbe teşebbüsü" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
Dava kapsamında bugüne kadar toplam 107 duruşma yapıldı. İstanbul 10.
Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'de görülen
Balyoz davasının dünkü duruşmasına 250 tutuklu sanık ilk kez tam kadro katıldı. 20'ye yakın da tutuksuz sanık geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve MHP milletvekili Bülent Belen, MHP milletvekili Ruhsar
Demirel,
Basın Konseyi Başkanı
Orhan Birgit ile
Basın Konseyi üyesi Turgut
Kazan da duruşmaya izleyici olarak katıldı.
Duruşmanın başlamasıyla birlikte üye hakim Ali Efendi Peksak,
sabah namazı sırasında bıçaklanarak öldürülen ve İsmailağa cemaatinin önde gelen isimlerinden
Bayram Ali Öztürk'ün oğlu Mahmut Öztürk'ün müdahillik talepli dilekçesini okudu. Babasını öldüren kişi ile Balyoz davasının sanıkları arasında bir ilişki olup olmadığının araştırılmasını isteyen Öztürk'ün müdahillik talebi kabul edilmedi.
Mahkeme, daha sonra 3 tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıkların esas hakkındaki savunmasını tamamlattırdıktan sonra son sözlerin alınmasına geçti. Mahkeme başkanı,
ilk olarak Balyoz davasında bir numaralı sanık olarak yer alan Çetin Doğan'a söz verdi. "Davanın sona erdirildiği bu aşamada, bari şimdiye kadar verdiğiniz gerekçeden yoksun klişe kararlarınızdan farklı olarak, her bir sanık için vereceğiniz hükümde somut gerekçeler ortaya
koyun" diyen Doğan, davada "sanık" değil, "
tanık" olarak konuştuğunu ileri sürdü. Balyoz darbe planının hazırlandığı belirtilen 2002-2003 yıllarında icraya yönelik herhangi bir
eylem belirlenip belirlenmediğini soran Doğan, "Balyoz güvenlik harekât planının hayata geçirilmesi için gereken
kaos ve kargaşa ortamını hazırlamak amacıyla hangi icra hareketleri yapılmıştır? Camiler bombalanmış mıdır?
Türkiye ile
Yunanistan arasında gerginlik yaratmak için Ege Denizi'nde ne gibi faaliyetlerde bulunulmuştur? Kendi uçağımız düşürülmüş müdür?" sorularını yöneltti. İddianamedeki suçlamalara ilişkin yeterli
delil olmadığını iddia ederek, davanın inandırıcılığını yitirdiğini savundu.
Sözlerini "Vereceğiniz karar hakkınızda hayırlı olsun" diyerek bitirdi.
MHP milletvekili emekli Korgeneral
Engin Alan ile eski Deniz
Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek de söylenecek başka sözlerinin olmadığını kaydetti. Eski
Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ise hakkında iddia edilen suçlamayı reddetti. Emekli Org.
Ergin Saygun da hüküm zamanı geldiğini belirterek başladığı konuşmasını, "Bu dava birçok meçhul ile maluldür. Hüküm aşamasına gelinmiştir. Davanın sonucunu etkileyecek birçok tanık dinlenmemiştir. Kuvvet şu anda sizdedir ancak hak bizimledir" diye konuştu. Sanık
Süha Tanyeri de
Başbakan Tayyip Erdoğan, eski
Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral
Hilmi Özkök ve eski
Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral
Aytaç Yalman'ın da aralarında bulunduğu tanıkların dinlenmeden verilecek kararın hiçbir yasallığı olmadığını öne sürdü.
Orgeneral
Bilgin Balanlı da son savunmasında mahkemeye ithamlarda bulundu: "
Anayasa, TCK ve İnsan Hakları Mahkemesi'nin pek çok maddesi ihlal edilmiş, adil ve hukuka uygun bir yargılama yapılmamıştır. Bugün burada bir karar verilecekse bu karar siyasidir. Hüküm ise TSK ile siyasi bir hesaplaşmanın ürünüdür. Biz de onun mağdurlarıyız. Şu ana kadar yaşananlar, bu mahkemeden adil bir karar çıkamayacağını gösteriyor.
Vatan sağ olsun."
Sanıkların son sözlerini bitirmesinin ardından mahkeme başkanı Ömer Diken, esas hakkındaki kararı vermek için duruşmaya ara verdi. Mahkeme heyetinin yaklaşık 7,5 saat süren toplantısından sonra salona gelen Diken,
sanık sayısının fazla olmasını gerekçe göstererek hükmü tamamlayamadıklarını belirtti. Esasa ilişkin kararın bugün saat 14.00'te açıklanacağını duyurdu. Bu açıklama üzerine salonda bulunan sanıklar ile izleyiciler alkış tuttu.