İnternet andıcı soruşturma kapsamında tutuklanan eski Genel
kurmay Başkanı
emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un
avukatı
İlkay Sezer mahkemenin ardından gazetecilere açıklama yaptı.
YAKLAŞIK 50 SORU SORULDU
Müvekkili Başbuğ'un savcılıkta 50 civarında soruya yaklaşık 25 sayfa ifade verdiğini belirten Sezer, "İnternet siteleri ve basın açıklamalarıyla mı ben bu suçu işledim?' diye düşünüyor. 700 bin kişilik orduyu komut etmiş,
Türkiye Cumhuriyeti'nin 27. genel kurmay başkanı, bu
suçlamanın çok ağır bir suçlama olduğunu, yıllarca beraber çalıştığı, kendisini atayan ve normal emeklilik süresine kadar görevde kalmasında bir sakınca görmeyen hükümetin, (yaklaşık 7 yıllık bir çalışma süresi var) çeşitli görevlerde, onların görmediği bir suçu ve
eylemi 30 aralık 2011 günü mahkemenin cuma akşamı yapmış olduğu suç duyurusuyla, pazartesinden itibaren 4 gün içinde cumhuriyet savcısının tutuklamayı gerektirir bir soruşturmaya dönüştürmüş olmasını da şaşkınlıkla karşıladık."dedi.
AVUKAT SEZER: "K. ARZ BELGESİ SORULDU"
Bir basın mensubunun, "
İnternet andıcı belgesiyle ilgili 'K.arz' hususu soruldu mu, görmüş mü?" diye sorduğu Sezer, "Tabii, bunlar beklenen şeylerdi zaten. Bu konuda kısıtlama kararı var. Yani bununla ilgili çok net, çok açık sayfalarca süren açıklamalarda bulundu. Ama savcı bey böyle takdir etti" dedi. Avukat İlkay Sezer, "
Türkiye Cumhuriyeti'nin 26. genelkurmay başkanı, maalesef Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya yönelik suçlamayla ve
terör örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla tutuklanmış bulunmaktadır" dedi.
AVUKAT SEZER: "İRTİCA İLE MÜCADELE PLANI DA SORULDU"
Bir gazetecinin, "
İrtica ile mücadele eylem planı soruldu mu?" sorusunu da yanıtlayan Sezer, şunları söyledi:
"Şimdi onun sorulması normaldir. Yani dosyada zaten o var. Ama bunun müvekkille ilişkilendirilebilecek hiç bir tarafı yok. Dava dosyasında da bu yok. En son yapılan 29
Aralık 2011 tarihli
duruşma tutanaklarını okursanız, müvekkilin bu belgelerde neresinde imzası var, neresinde onayı var, çok ciddi beyanlar var, beyanlarına itibar edilen ve tutuksuz yargılanan bir binbaşımız var..Kimse ben imzasını gördüm demedi ki. Hatta duruşma savcısı da, 'ben kendisinin imzasını hiç bir yerde görmedim' dedi. Bu haldeyken suçlama bu şekilde."