Kenan
Evren ve
Tahsin Şahinkaya hakkında açılan 12
Eylül Davası'nda
mahkemenin sorusunu
yanıtlayan
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ''savcılıkların sanıklar ve diğer şüpheliler hakkında, delillere göre işkence, kötü muamele, işkenceyle adam öldürme,
gözaltı ve işkence merkezlerinde kaybolma iddialarıyla ilgili
soruşturma yapılabileceğini, müşteki ve müdahillerin bu suçlarla ilgili delilleri dosyalara sunmalarının faydalı olacağını'' bildirdi.
Ankara 12. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, dosyaya giren
belgeler tutanağa geçirildi.
Mahkeme, ilk celsenin ara kararı uyarınca, Evren ve Şahinkaya hakkında Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı'na işkence ve kötü muamele iddialarıyla ilgili soruşturma yürütülüp yürütülmediğini sormuştu.
Başsavcılıktan gönderilen
cevapta, işkence ve kötü muamele iddialarıyla ilgili 59 ayrı il ve ilçe cumhuriyet savcılıklarına yetkisizlik ve
görevsizlik kararlarıyla soruşturmaların gönderildiğinin belirtildiği açıklandı.
Karar içeriğinde, 1982 ve 1961 Anayasalarındaki düzenlemeler,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (
AİHM) yerleşmiş içtihatları ile bu içtihatların iç hukuktaki hukuksal değeri dikkate alındığında, kamu görevlilerinin faili olduğu,
yaşam hakkının ihlali, işkence ve kötü muamele suçlamalarında hiçbir durumda
zaman aşımı uygulanamayacağı ve af düzenlemesi yapılamayacağının vurgulandığı belirtildi.
Bu kişilerle ilgili zaman aşımı kuralları işletilmeyerek, makul sürede davaların açılıp yargılamaların yapılması gerektiği ifade edilen cevapta, görevsizlik kararı gönderilen savcılıkların, Evren ve Şahinkaya ile diğer şüpheliler hakkında, delillere göre işkence, kötü muamele, işkenceyle adam öldürme, gözaltı ve işkence merkezlerinde kaybolma iddialarıyla ilgili soruşturma yapılabileceği, müşteki ve müdahillerin bu suçlarla ilgili belge, bilgi,
tanık ve benzeri delilleri görevsizlik kararı verilen dosyalara sunmalarının faydalı olacağının belirtildiği açıklandı.
-Dosyaya giren belgeler-
Mahkeme, iddianamenin kabulünün ardından,
Milli Savunma Bakanlığı,
Genelkurmay Başkanlığı,
Adalet Bakanlığı,
Milli Eğitim Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı, Kara
Kuvvetleri Komutanlığı, Milli
Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği,
Emniyet Genel Müdürlüğü,
Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu'na (
HSYK) müzekkere yazarak, bazı sorular yöneltmiş ve varsa bazı belgeleri istemişti.
Duruşmada, müzekkerelere yanıt verilip verilmediği tutanağa geçirildi, ancak yanıtlarla gönderilen belgelerin içeriği belirtilmedi.
Buna göre, MİT,
darbe ve öncesi döneme ait kurumda bulunan bilgi ve belgeler ile 1
Mayıs 1977, darbe öncesindeki
Sivas,
Kahramanmaraş ve
Çorum olaylarıyla ilgili belgeleri gönderdi.
Emniyet Genel Müdürlüğü,
Jandarma Genel Komutanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı da mahkemenin aynı olaylarla ilgili müzekkeresini yanıtladı. Milli
Savunma Bakanlığı'nın yanıtının 2 klasör olduğu ve büyük kısmını Kahramanmaraş olaylarıyla ilgili mahkeme kararının oluşturduğu açıklandı.
Darbe sonrasında herhangi bir yargı kararı olmaksızın meslekten çıkarılan hakim ve savcı,
öğretim üyesi ve görevlisi, idareci veya öğretmen,
subay,
astsubay bulunup bulunmadığının sorulduğu kurumlardan HSYK, mahkemeye 2 karar örneği gönderirken,
Milli Eğitim Bakanlığı'nın,
arşiv sistemi nedeniyle gerekli cevabı veremediği kaydedildi.
Milli Savunma Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'nın müzekkereleri yanıtladığı, Adalet Bakanlığı'nın, kurumun arşivinde konuya ilişkin evrak bulunmadığı cevabını verdiği belirtildi.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan, darbe öncesinde
Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları arasında yapıldığı iddia edilen toplantıların tutanakları, Bayrak
Harekat Direktifi ve darbenin yapıldığı günle ilgili planların onaylı suretleri istenmişti. Bu müzekkereye ise yanıt verilmediği bildirildi.
Darbe sonrasında Milli
Güvenlik Konseyi tarafından alınan kararlar ile açıklanan bildirilerin onaylı suretlerinin istendiği
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, konuya ilişkin kurumda bilgi bulunmadığı cevabını verdi.
MİT, Jandarma Genel Komutanlığı ve
Kara Kuvvetleri Komutanlığı, darbe sonrasında cezaevlerinde yapılan işkencelerle ilgili bilgi ve belge bulunmadığını bildirdi.
Milli Savunma Bakanlığı'nın, Fatsa operasyonuyla ilgili bilgi ve belgelerin talep edildiği müzekkereye henüz cevap vermediği açıklandı.
Darbeden önce ve 1983'ten sonra kurulan siyasi partilerin sorulduğu
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise darbeden önce kurulan partilere ilişkin kaydın bulunmadığını bildirirken, 1983'ten sonra kurulan partilere ilişkin kaydı yolladığı ifade edildi.
Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı
Haydar Saltık'ın 8
Nisan 2010'da öldüğüne ilişkin cevabın dosyaya girdiği,
Gazeteci Mehmet Ali Birand'ın hazırladığı 12 Eylül Belgeseli'nin kopyalarının bulunduğu CD'lerin Emanet Memurluğu'na gönderildiği de belirtildi.
-''Devlet sırrı'' diyaloğu-
Mahkeme Başkanı Süleyman İnce, kurumlardan birinin,
1 Mayıs 1977 olayıyla ilgili mahkemeye gönderdiği cevapta, olaya ilişkin raporun ''
devlet sırrını'' düzenleyen CMK'nın 125. maddesi kapsamında kalabileceği yönünde görüş bildirdiğini belirtti.
Bunun üzerine, katılma talebinde bulunan bazı kişilerin avukatı Ömer Kavili ile İnce arasında şu
diyalog geçti:
Kavili: ''Mahkemeniz muhakeme yapmaktadır ve hiçbir kurum 'devlet sırrı' diyerek, delilin gizlenmesini istemeyemez. Suç duyurusunda bulunulsun.''
İnce: ''Siz beni dinlememişsiniz. Hiçbir kurum 'bu belg
e devlet sırrı' demedi. O değerlendirmeyi mahkemenin takdirine bırakıyor.''
Kavili: ''Yönlendirme yapılması dahi
yasak. Çünkü biz yargıçların bağımsız oldukları hususuyla hareket ediyoruz.''
Belgelerin tutanağa geçirilmesinin ardından duruşmaya bir süre ara verildi.