1990'ların başında
Kahramanmaraş'ın önde gelen bürokratları ile halkın önde gelen simaları Mercimek Tepe'ye ne yapacaklarını konuşuyorlardı. Öneriler arasında
otel yapma, park yapma,
heykel yapma, seyir mekanı yapma düşünceleri vardı. Ancak en heyecan verici
öneri Müftü Ali Rıza Kırboğa'dan geldi: "Buraya
Maraş'a yakışır
marka bir cami yapılsın." Bu sözün kabul görmesi ile ilk kazma vuruldu Mercimek Tepe'ye...
FRANSIZLARIN MARAŞI TOPA TUTTUĞU TEPE
"Burası Fransızların Maraş'ı topa tuttuğu tepe" diyor caminin müezzini Ali Altunköprü.
Caminin iki yıllık müezzini ile geziyoruz camiyi. Daha önce çok
rüzgar alması ve
temiz havasından dolayı veremlileri
tedavi için gelirmiş Kahramanmaraş halkı Mercimek Tepe'ye. Önceleri 500 kişilik olarak düşünülen camii planı Ali Rıza Kırboğa'nın isteğiyle on bin kişilik olarak değiştiriliyor. "Hoca'ya 'hafriyatını kaldıramayız' diyorlar ama
Müezzin Altunköprü, '
Allah yardım etti' diyor. Necmettin Erbakan'ın temel atmasıyla başlıyor inşaat."
İNŞAATIN GECİKME SEBEBİ: BATI ÇALIŞMA GRUBU
Ali Rıza Kırboğa'nın büyük çabası ile 10000 kişilik tasarlanan cami bittiğinde Türkiye'nin
Cumhuriyet tarihi boyunca yapılmış en büyük 3. camisi oluyor. Hatta öyle ki 60 cm daha uzun olsa 2. sıraya oturacak.
Adana Sabancı Camiinden 60 cm daha kısa olan caminin kubbe genişliği 23 metre yüksekliği ise 46 metre. Bu özelliği ile
Sultanahmet Camii'nden daha geniş kubbe çapına sahip. Dört minaresi bulunan caminin minarelerinden kuzey
doğu yönünde olanına
asansör ile çıkılıyor. 83 metrelik minarenin ilk şerefesine 236 basamak çıkılarak ulaşılıyor. Maraş'ın en çok rüzgar alan bu tepesinde bulunan caminin minaresinin nasıl rüzgar alacağını tahmin etmeyi size bırakıyoruz.
18 sene sürüyor caminin inşaatı. 1993 yılında temeli atılıyor, açılışı ise 2011. İnşaatın neden bu kadar uzun sürdüğünü soruyoruz Müezzin Ali Altunköprü'ye, "
Batı Çalışma Grubu" diyor sadece. "Dönemin sıkıntılı vaziyetleri. Çok
şükür geçti"
MARAŞ VE OSMANLI SANATI İÇ İÇE
Maraş halkının ve iş adamlarının katkılarıyla yapılan camii 13 trilyona mal olmuş. İçeri girdiğinizde buranın İstanbul'daki Selatin camii olmamasına şaşırıyorsunuz. Boydan
boya hat yazıları, çiniler ve
mermer işlemeleri ile tipik bir
Osmanlı camisi. Ancak içinde Maraş'a özel unsurlar da var. Ahşap işleme sanatının merkezi olan Maraş'ın en güzide ustalarının elinden çıkan vaaz kürsüsü ve minberin alemi ahşap ve bakır ustalığının geldiği en son noktanın ürünü. Üç ustanın birkaç senede ince ince işlediği sedef kakmalı vaaz kürsüsü ahşap işlemenin en nadide örneklerinden gösteriliyor.
Marmara mermeri denilen beyaz mermerden yapılmış müezzin mahfili ve mihrap Mimar
Sinan camilerini aratmıyor. Caminin hat yazıları ve tezhipler Maraşlıların 3E dediği
Erkan, Emre,
Emin Büyükçapar kardeşlerin ve Arif Yücel'in elinden çıkma. Yanmaz ve bakteri üretmeyen
halı ve
Başbakan'ın şaşırarak öğrendiği Afrika'dan gelen 500 yıl dayanıklı maun pencereler de Türkiye'de ilk defa bu camide kullanılmış.
Başbakan Erdoğan: "Bu camiyi örnek alın"
Maraş denince akla gelen markalardan biri haline gelen
Abdülhamit Han Camii birçok şehrin kıskandığı bir cami olmaya devam ededursun camiyi ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da hoşuna gitmiş ve son günlerde
Çamlıca'ya yapılması düşünülen camiyi yapacak olan mimara bu camiyi örnek almasını
tavsiye etmiş. Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, Başbakan'ın cami gezisi sırasında İstanbul'daki mimarı telefonla arayıp 'Gelip bu camiyi görmeni istiyorum' dediğini aktarıyor. Caminin her yerini dikkatle inceleyen Başbakan Erdoğan, cami defterinin 2. sayfasına düşüncelerini yazmış, imam odasında abdestini almış hatta Ali Altunköprü'nün deyimiyle "
Abdülhamit Han çayı" denen 32 bitkinin karışımıyla oluşmuş çayı içmiş. Cami defterinin 1. sayfası ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü bekliyor.